- 954 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ANADOLU'NUN BİR KÖŞESİ 1855 SEYAHATNAMESİ VE1897 YILI BİR NAFİZADE AHMED FUAD'IN BURSA SEYAHATİ NOTLARI
ANADOLU’NUN BİR KÖŞESİ 1855 SEYAHATNAMESİ VE1897 YILI BİR NAFİZADE AHMED FUAD’IN BURSA SEYAHATİ NOTLARI
GEYVE - ILICA
Şark Harbi Sonunda, Tifüs hâstalığının kaybolması ordunun ecza ihtiyaçlarından olsa gerek bir takım ilmi araştırmalar yapmak amacıyla bir seyahat düzenlemesi yapan tabibler Eczacı M.Bourlier,Türk Hastanesinde eczacı olan Mösyö Galligas, Dört hastane memuru, iki kavas ve J.E.Dauzats 18 Haziran 1855 sabahı Galata limanından başlıyan seyahatleri İzmit’te karaya ayak basması ile macera başlar. İzmit civarında Selçuklu’nun en batıdaki kalesi olan Çoban kalesini gördüklerini not alan yazar,Yolda Bağdat’tan gelen postacılarıda gördüğünü ilave ediyor.
Yolların o gün şartlarında pek tekin olmadığını ve Zaptiye ve kolluk kuvvetlerine çatallı dil kullanmaktanda geri durmayan yazar devamla Taraklı yoluna revan oluyor...
TARAKLI-TORBALI-MUDURNU
Devlet memurlarının evlerinde misafir oluyor,Çiftçinin üretimde yaptığını iddia ettiği hileleride bahsediyor tabi ne kadar doğru Allahu alem bilemiyoruz.
ANKARA-NALLIHAN-ÇAYIRHAN-BEYPAZARI
İstanbul ile Yalova civarında başlayan yolculuk Geyve üzerinden Nallıhan Ankara civarlarına kadar sürerken birden keskin bir dönüş yapmalarına yolda sıtmaya yakalanmaları sebeb oluyor anladığım kadarı ile. Beypazarı yakınlarındaki kaplıcalı mağaradan bahsedmesi ilginçti... 1855 Osmanlısının topraklarına düzlüğü övgüler gözümden kaçmadı.
Halbuki Osmanlı Devleti Harbe girmek için savaş masrafı olarak Avrupalı bankerlerden borç alıyordu. Osmanlı topraklarını gezen seyyahlar ise Osmanlı topraklarını bereketine hayran hayran geziyorlardı. Tarihle ilgilenen biri olarak Osmanlıya oynanan oyuna bir kez daha şahit oluyordum...
Özellikle Tiftik keçisinin yurtdışına çıkarılması olayı anlam ve önemine binaen hatıra paralar basılan Tiftik keçisinin hikayesini çok ibretlik buluyorum. Seyyah Tiftiğin önemini bir avrupalı olarak acı bir şekilde anlatıyor. Okuyanlar ibret alır umarım...
SİVRİHİSAR
Sivrihisar’dan Seyahatnamede pek güzel bahsediliyor,Bir gece vakti Sivrihisar’a vasıl olan Fransız Seyyyahlar Sabah uyandıklarında bir serapta sannediyorlar kendilerini zaten sıtmadan bezen seyyahlar rahat bir nefes alıyorlar. Hatta Sivrihisar’dan hiç gitmek istemediklerini ifade ediyorlar,Kayalara ve Şehrin havasına hayran kalan seyyahlar Bursa İnegöl istikanetine 2 gün sonra vasıl Olabiliyorlar...
İNEGÖL KESTEL BURSA GEMLİK
Yine dikkatimi celbeden şey Bursa İnegöl Kestel yakınlarında İngiliz ve Fransız kerestecilerden bahsediyor bu seyahatname. Kestel İnegöl hattından Gemlik limanına gelen keresteler yurtdışına ihraç ediliyormuş....
Gemlik’in makûs talihi hiç değişmiyor,ama bir adımda ileri gitmiyor. 1855’li yıllarda Gemlik’ten İstanbul’a seferler düzenlenirken şimdilerde ise sadece Mudanya İstanbul seferleri süren Budo şirketinin vapur seferleri devam ediyor.. Yeni dönemde tekrar faaliyete geçermi bilemeyiz..
Tarihsel süreçte bile ileri seviyede olan Gemlik ilçemiz Bu 2000’li yıllarda gerileme göstermektedir. Siyasetçilerin beceriksiz yönetimleri,Gemlik’in Deprem fay hattı üzerinde olnası ister istemez bir etken unsur sağlıyor.
Benim kafam halen ingiliz ve fransız kerestecide 1853 yılında bizim ülkemizde ticaret yapan bu yabancılara dair bir iz aramak lazım geliyor. İnegöl Baba Sultan namıdeğer Geyikli Baba ziyaretimde hep bir iz aradım. Baba Sultan köyünde tarihten başka bir şey göremedim. Eski Bizans Roma dönemi çeşmesi ve Roma kalıntıları beni başka düşüncelere sevk etti.
NAFİZADE AHMED FUAD’IN BURSA SEYAHATİ NOTLARI
Gelelim Bursa’ya Seyahat Eden Nafizade Ahmed Fuad’ın seyahatnamesine, İstanbul Mudanya Vapuru ile Bursa’ya gelen muharririn anlatıklarında biraz şımarıklık hissetsemde verdiği bilgiler güzeldi. Bursa Osmanlı devri sürgün yeri olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Saraydan sürülen cariyeler hatta kadın sultanlar daima Bursa’ya gelirler vefat edenlerin çoğunluğu Muradiye Külliyesine defnedilmiştir. Huzurun adresi Muradiye Olsa gerekki gerçektende banada çok huzur veren bir semttir.
İstanbul Hareketli Edremit Vapuru ile Mudanya’ya vasıl olan Ahmed Fuad bey vapurda kaptanın arkadaşı olmasıyla kendini imtiyazlı addediyor, Mudanya’da o zamanlar trenle Bursa’ya gidiliyor. Yoldaki durakları saya saya Bursa Setbaşı’ndaki Nazlıyan Misafirhanesine yerleşiyor, Biraz dinlendikten sonra hemen Işıklar askeri lisesine doğru bir gezintiye çıkıyor, Akşam yorgunluğunu Yeni Kaplıca’da atıyor...
Sırası ile Teferrüç, Molla Arap Mahallesi,Ulucamii,Yıldırım Türbesi,Yeşil camii,Osmangazi,Orhangazi Türbeleri,Hisar mahallesi,Üftade Hazretleri Türbesi,Pınabaşı mesire alanı,Kadı Köşkü, diye sayarken şuan yerleri bile kaybolmuş olan Bayraklı dede,Fırladı dede,Hançer dede,Gürgür dede Türbelerinden bahsedmesi benim için ilginç oldu.
Devamla Çekirge,Murat Hüdavendigar Türbesi,Hacivat Türbesi,Eski kaplıca,Yeni Kaplıca,Karamustafa ve Bekarlar hamamları gezdiği yerlerin yanında yanındaki yol arkadaşını yermesi kişiliği hakkında ip uçları veriyor. Şahsen hiç tasvip etmediğim bir insan tipi gibi gelmesininin yanında genel olarak kitabı değerli bulduğumu ifade etmek zorundayım...
1855 ve 1897 Şartlarını bize aktarması hasebiyle önemli buluyorum. Ayrıca kitapta bazı yer adlarının hatalı olduğu gözümden kaçmadı.
Aslında bu kitapta geçen yerler tekrar gazilmesini faydalı buluyorum...
Yazıma son verirken keyifli okumalar diyorum...
İyi hafta sonları geçirmeniz dileği ile...
İlhan Erdem
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.