- 1036 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Adıyla büyüsün
Çocuklarımıza isim koyma konusunda yeterince duyarlı olmadığımızı söyleyebilirim.
Muhakkak ki hayatları boyunca bilerek veya bilmeyerek yaşayabilecekleri sıkıntıları gözden kaçırıyoruz.
Eli kolu insan dolu büyük şehirlerde. Yaşamanın birçok yaşayan gelenekleri yok edebileceğinde hemfikiriz sizlerle
Çünkü birbirimizin farkında olmayarak büyük binaların büyük odalarında oturuyoruz.
Yan ve üst komşumuzun kimler olduğu konusunda bir fikrimiz olmadığı gibi onu tanıma zahmetine de hiç girmiyoruz.
Maalesef ki gittikçe beynimizi kimseye ihtiyaç duymama yalanı ile beslemeye devam ediyoruz. Ve eskiden olduğu gibi oğlum! Yavrucuğum kahve bitti, tuz, şeker ne bileyim pirinç de olabilirdi. Git yan taraftaki komşuda bir fincan kap gel olayı tamamen ortadan kalkmış durumda.
Tabi bunun nedenleri arasında hemen hemen her sokakta ucuzluk adı altında marketlerin açılması da büyük bir etken.
Benim evimin karşısında da birkaç yıldır öyle bir market var. Komşuda pişer olayını bitirdiğimiz için bir koşu markete gidip tuzu, kahveyi,şekeri vb. alıp eve gelme kolaylığını ayaklarımın taaa önüne kadar getirdi.
Yine öyle bir anda bir koşu markete gitmek icap etti. Çektim üstüme soğuktan koruma kalkanı olan pelerinimi; bir solukta, hem de salına salına marketin kapısından içeri girdim.
Beni birbirinden cazip yiyecekler bekleye dursun ayaklarımın altına serilen bir kırmızı halı olsaydı da hiç fena olmazdı. Kapının girişinde duran alışveriş sepetini koluma takıp market reyonlarına baka baka türbe ziyareti gibi bir iki tur marketin içini dolaştım.Ha birde geçen bir gazetede yazıldığı gibi yok efendim aç karnına gitmemeyi dikkate aldım. Yanımda bir de kızım Zeynep vardı. Onu da evde sıkı sıkıya tembihledim fazla alışverişe gömülmeyeceğiz diye.
Aldıklarımızı çok şükür aldık kasaya doğru bir kaç vatandaşla beraber sıraya girdik. Gençten bir anne marketin içinde bir şeyler dokunma hissini yeni keşfeden çocuğuna o cümlelerin başını okşayan bir ses tonu ile seslendi. " annem Nurullah Kadir Enes Keremciğim sakın dokunmayasın bir yere" bir iki seferden fazla bu dört ismi birlikte zikretti.
Yok, anam bana bu sefer fena daralma geldi. Orada sıcağı sıcağına bu isim fazlalığına karışmasam kesin ve kesin oracıkta çatlayacaktım.
Yüz ifademe bir hafif espri düzeneği kurup marketin içinde oğluna isim Fethi yapan o kadının yanına hafifçe sokuldum.
"güzel bacım bu kadar isim fazlası resmi kayıtlarda olması sıkıntı değil. Ama siz niye bu dört isimi birlikte söylemek zorunda bırakıyorsunuz kendinizi. Bunun kolayı var hoşunuza giden ve içinden bir tane ismi seçmeniz size rahatlık verecek eminim" deyiverdim
Bir ülkeyi kendi topraklarına katmış hissi ile Oh! Rahatladım bu yasaklı salgın günlerinde kulağımın kısa isme tahammülü bile yokken bu dört ismi söylemine nasıl katlanayım dedim.
Bayan tek kelime etmeden bana bakıp sadece gülümsedi. Yüzünü dönüp gidiverdi. Bilmiyorum, çocuğuna bu kadar çoğul isimle bir daha seslenir mi? orası meçhul.
Benim kanımca bu isim de bize tek bir mesaj veriyordu. Aynen şu benim din kardeşim ben dindar bir insanım bu kadar ismi çocuğuma takarken sizin ulaşamayacağınız o cennette yerimi hazırladım.
Oysa eğri oturup doğru söze soluklanacaksınız. Ağabey bizim kültürümüz de kuranda geçen ve bir büyüğümüzün adı olurdu. Ailemde ise en çok çocuklara ehlibeyt isimleri konulurdu. Burada aç gözlülük çocuklarımıza koyduğumuz isimler de bile kendini göstermekte.
Birde madalyonun diğer yüzü var. Hiç anlam ifade etmeyen isimler. Boş bulunup kişiye soruyorsunuz bu ismin anlamı nedir! Devreye Farsça anlamlar girer. Kısaca anlamı "can kırgınıymış" bu ne ya! Yok, şu dilce anlamı var; yok bu dilce anlamı var…
Haydi, bakalım birde gelin buradan yakın arkadaşımın kızının adı daha insanı resmen düz beyinli yapıyor. İki gözümün çiçeği güzel kızımın adına bakar mısınız?" Efista "pekiyi anlamını nedir? sizce "ayağını denk al aşka" zıkkımın kökü he! bu ara da kulağın çınlasın Nesrin gibi bir annenin de:))
İnanın ki bir çoğunuz gibi anlamsız ağızda çoğalan isimlerin konulmasından çok rahatsızlık duymaktayım.
ve birilerine tekme tokat girip yahu! bu kadar kirletmeyin duru Türkçemizi Allah aşkına diyesim geliyor.
Benim kızımın adı sadece ve sadece Zeynep ek yapışık bina benzeri isim koymaya gerek duymadım.
Ne diyeyim artık bundan sonra herkes Adı ile büyüsün:))
17-02-2021
zaralıcan
YORUMLAR
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Arkadaşım öyle güzel bir konuya değinmişsin ki, alkışlamak geldi içimden yalan yok. Şimdiki nesil diyeceğim özellikle çocuklarına kimsede olmamış bir isim olsun diye yarış yapıyor sanki.Geçen gün biri çocuğuna sesleniyor önce kulak misafiri oldum, sonra acaba dedim, daha sonra yok yanlış duymuşumdur diye kendi kendimle iç savaşa başladım.
Baktım o da olmuyor;
-Afedersiniz kızınızın ismi ne? Diyiverdim. Kadın ne dese sizce?
-Helva.
-Aa ne güzel. Dedim sustum. Aslında sade mi, bademli mi demek geldi ama olmaz tabi, kadını tanımam etmem. Neyseki, kadın benim şaşkın suratımın halini anlamış olacak ki,
-Şaşırdınız galiba, hamileliğim süresince o kadar çok helva canım istemiş ki, kızımın eli ayağı sağ selim doğarsa adını Helva koyacağım demiştim.
Sevgiyle.
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Çok teşekkür ederim ..secgilerimle