Seçimde Aday Olacaklara Küpe Olsun

• 26 Ocak 2021 Salı 00:57:52

Geçenlerde erken seçim söz konusu olmuştu. Sayın Başbakan kürsüden rest çekip “Erken seçime gidelim” demişti.
Meclisimiz birden bire erkenden de erken seçim havasına giriverdi.
Olası erken seçim için adaylar dahi ortaya çıkmaya başladı.
Dayıma gittim. Başından geçen bir olayı anlattı. Seçimde aday olmayı düşünen memur bir genç ile aralarında geçen konuşmayı aktardı.
Dayım şöyle anlatıyor:
"Yiğenim, adam gelmiş bu seçimde milletvekili adayı olacağım, diyor"
"Olsun" diyorum "Ne var bunda?"
Anlatıyor:
"Dedim ki, çöpe atacak şöyle 100 bin liran var mı? Dedi ki o niye?"
"Yiğenim, yarın aday olacaksın bu güzel. Önce partin aday adayı olmak en az beş bin lira isteyecek. Adaylığın kesinleşirse 15 bin lira daha vereceksin. Tabi bununla kalmayacak…
Adam gelecek, ‘anam hasta, ilaç parası ver’ diyecek, başka biri gelecek, ‘elektriklerim kesildi, parasını ver’ diyecek . Başka biri gelecek ‘bakkal borcumu ödeyemedim, bunu karşıla diyecek’."
"Biri diyecek ‘taksitlerimi ödeyemedim, bir zahmet ödeyiver’."
“Bunlardan da geçtik. Toplantılar yapacaksın, yemekler vereceksin. Bırak yüzlerce kişiye yemek vermeyi, toplam 10 kişiye bir anda yemek verecek gücün var mı? Peki, bunun tekrarını günlerce yapabilecek misin?"
"Kahvehanelere gideceksin, seni dinleyecekler, çay, kahve içilecek. Bunların ödenmesi lazım. Başkasına ödettiremezsin. Sen ödemek zorundasın. Hadi bir iki gece ödedin. Bir ay boyunca her akşam nasıl ödeyeceksin."
Adam şaşkın bakıyor: "Bunları neden ben yapmak zorundayım?" diyor. "Yiğenim, bunları yapmazsan seçmen sana niye oy versin?"
Daha bitmedi... Yanında gezenler olacak. Kartlarını, broşürlerini dağıtan gençler olacak. Onlar harçlık isteyecek. Yemek isteyecek. Sigara parası isteyecek. Su içecek, çay, kahve içecek. Kebap isteyecekler. Bunları hep sen karşılayacaksın."
Bitmedi. Her akşam köy köy, kahvehane kahvehane gezeceksin. Araç isteyecek. Araçlar benzin isteyecek. Yağ isteyecek. Bakım isteyecek. Bir ay boyunca yakacağın benzinin parasını hesapla hesaplayabiliyorsan"
Hadi bunları da çözdün diyelim. Sana gelip 15 tane oyum var. Oy başına 2 bin lira istiyorum diyecekler. 10 kişi bu yola başvursa dünya kadar para eder. Karşılayabilecek misin?"
“Seçim zamanı bütün kulüpler dayanışma gecesi düzenler. Yardım isterler. Büyük bir yardım etmezsen sana söverler. Oy vermezler. Piyango biletleri satarlar, bir iki blok almazsan kızarlar, arkandan konuşurlar. Yani illa ki hatırı sayılır derecede alacaksın. Almak zorundasın. Adamızda yüzlerce kulüp var. Neredeyse hemen hepsi bu yola başvuruyor. Hangi birine yardım edeceksin? O gücün var mı?"
"Dayı benim o kadar param yok ki..."
"A aptal oğlum madem paran yok ne demeye milletvekilliğine aday olacaksın? Var evinde otur. Memur maaşını al, ailenle huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşa. Yarın hazırda biriktirdiğin bütün para seçimde gider. Seçimi de kazanamazsın. Yıllarca bunu kurtarmak için çalışıp durursun. Seçime girmeyi kolay mı sanıyorsun? Cebin dolu değilse, yüzbinlerce liran yoksa vazgeç bu sevdadan. Seçim farelerini doyuramazsın. Olan sana ve ailene olur. Beş parasız kalırsın. Huzursuz olursun. Eşinle çocuklarınla kötü olursun. Yol yakınken beni dinle ve bu sevdadan vazgeç." dedim.
"Ha, bu kadarı ile kalsa iyi" "Sonrası daha vahim"
“O nedir?” dedi.
"Geçmişte ne bok yediysen onu karşına çıkarırlar. Yüzüne vururlar. En küçük işlediğin bir suçu dahi bulup yaygara ederler. Sadece senin yaptığın ile kalsa iyi. Ailende vukuatlı kim varsa hepsini bulurlar, yaptıklarını tek tek herkese duyururlar. Yüzün kızarır, utanırsın. Sen yapmadıysan bile sülalende yapan biri varsa seni mahcup eder. Üstesinden gelemezsin...
"O ne dedi?" diye sordum.
"Aptal, şansımı deneyeceğim" dedi.
“Gör o zaman gününü dedim. Arkasına bakmadan gitti.”
“Seçime girmeyi kolay sanıyorlar...”
“Bu seçimler nicelerini iflasa sürükledi. Bilmiyorlar.”
“Hiç değilse tecrübeli dayını dinle...”