- 677 Okunma
- 9 Yorum
- 5 Beğeni
Öperim Gözlerinden
Çok yorgunum tanrım çok ama çok bitkinim seninle kavga etmekten. Bilmeliydim aslında çarpılmış bir kavganın tahmin edilen sonunu ki ne zaman öfkeme yenilip duvarlarını taşlayacak olsam, hep kendi kanımla suladım o ilahi boşluğu.
Ellerimde anlamları uçuşmuş dualar kaldı sonunda, dilime de taa uzaklardan gelmiş bir öfke yapıştı kaldı sanki bana hediye.
Sabır dedi.
Sabır...
Elbet güneş gelecek yine ülkene...
Ama...
Direnmenin bir karşılık olmalı. Ayakta durmanın ya da yeniden doğrulmak için deli gibi uğraşmanın da...bir el olmalı omuzlara şevkat gösterecek, böyle piç gibi bırakılmamalı içinden ruhları çalınanlar...
Sabır dedi
Sabır yine...
Elbet dinecek gözlerindeki fırtınalar...
Ama...
Hata nerede en azında onu söylesen. Belki boşuna uğraşıp birbirimizi hırpalamazdık, hem geçmezdik böylece kutsanmış tarafımızdan.
Sabır dedi
Sabır...
Sabır....
Elbet gülecek senin de yüzün yeniden...
Ama...
Kalbime hükmü yok ki artık dilimin. Onca çatlak, onca kapanmaz yara. Öyle çok acıtmış ki canını, büyüyor içinde bir zifir, ne söylesem de anlamıyor halimden...
Fısıldıyor her gece kulağıma...
"Öyle bir nefretle dolduracağım ki içini en son duanı ölmek için edeceksin , kurtulamayacaksın bu kederden."
Korkuyorum tanrım anlamıyor musun halen sen...
Sabır dedi o ses
Sabır...
Elbet yok olup gidecek bu öfke içinde...
Ama...
Görüyorum sonum karanlık, bakıyorum koynun kalabalık. Sığınacak bir yer var mı kayıp ruhlar için ya da kovulmayacağım başka bir cennet... varsa söyle de oraya gitsem...
En azından düşmeden o sonsuz boşluğa belki kurtarırdım kendimi kendimden.
Sabır dedi
Ah!!!
Sabır dedi yine bana o ses...
Elbet silinecekmiş kayıp da olsa ruhların acıları içinden...
Bekledim , bekledim, bekledim....
İnan ki çok bekledim...
Ama sonunda seni sana bıraktım, beni benle terk edip gittiğinden beridir...
Anlayacağın yok artık sana söyleyecek başka sözüm, bu düşmüş bir ruhun son sitemidir...
Sen duymasan da halen beni..
Kendine iyi bak öperim gözlerinden...
Demedi o ses hiçbir şey...
Birden sustu sanki tüm evren..
y...
YORUMLAR
black_sky
Teşekkür ederim yorumunuz için.
Saygı ve selâmlarımla.
Tanrıya boyun bükmek en kolayı, sıkıysa; onun yanlışlarını yüzüne haykır demez mi hiç bir yiğit??
Tanrı bizi öldürmüş nesildaşım, cenazemizi de ne yaparsa yapsın değil mi??
Tanrı korusun cemi cümlemizi..
Tanrıya inananların şerrinden sığınırız insanlığın yüce zihinlerine...
avuttular yalanlarla
ninnilerle masallarla
şu vefasız insanların
günahları boynuna... 90'lardan kalmış zihnimde..
eksik olma Y'ce zihinli nesildaşım..eksik olma...
nesildaşım oynadığım son 25 macın neredeyse 18 i falan kaybettim satrançta..üstadsabahsabah 5-0 yendi galiba:))
Mert YİĞİTCAN
Ben, çok şükür, Tanrıya boyun bükerek acizlik bataklıklarına batanlardan olmadım yaşamım boyunca. Her yanlışa karşı çıkış ve yol göstermelerle doludur şiirlerim. Yazdıklarımdaki mecazi anlamları da , kast ettiklerimin, asıl o Tanrıya boyun bükerek acizlenen bir hayat biçimini seçenler olduğunu da anlayabilmek gerek.
Onlar, sanal Tanrılarına tapınma evrelerinde, bizleri o sanal Tanrılarıyla birlikte öpecekleri günleri bekliyorlar. Kasd ettiğim de bu idi.
Yazınızın girişinde, felan fıstık edebiyatına ek olarak ... demez mi hiç bir yiğit?? sorusunu sormuş olmanız nedeniyle, :) Mert Yigitcan üzerime alındığım için, bu yorum yanıtına gerek duydum değerli insani dost.
Saygı ile.
black_sky
Az önce dizi izlerken böyle aynen şöyle gelisti:;;
Evin lise sona giden kızı erkek arkadaşıyla kendi odasında..banasina yakalanır. Ceza olarak her pazar kiliseye gitmesi gerekir. Bu arada kızımız inanç sahibi değil.
Neyse...ilk pazar günü ayin sonrası incil okuma etkinliğine katılır..orada fazlalıklarından kurtulmadan cennete gidemez şeklinde bir bölüm üzerine...kiz der ki; ailem zengin, kullanmadığımız birçok eşya ve fazla para var..o zaman benim ailem dahil, biz sadece göstermelik inanç peşindeyiz..
Sonrasında bankadan üniversite fonunu çekip kiliseye bağışlar...tabii ki anne ve babası duruma çok kızar lakin peder parayı da geri vermez..o artık tanrının parası diyerek.
Arkadaşları onu isyan için yaptığını düşünüp gurur duyar ailesini dize getirmiştir...
Her neyse neticede pazar günü kiliseye gider rahip yeni mermer sunağı gösterip kilisede kıza teşekkür eder...kiz bağırıp 50bin dolarla bunu mu yaptırdınız der. Onca aç insan varken..
Peder ama eskimişti ve senin sayende oldu der.........
Kız sinirle çıkar ve aş evine gider...orada ki arkadaşı; üzülme bir gün istediğin gibi biri olacaksın ve din sadece ufak bir ayrıntı olacaktır...der...
Anne ve babası gelir onunla gurur duyduğunu söyleyip beraber evsizlere yemek dağıtırlar...
Şimdi neden mi yazdim bunu...
Sanırım bu yorumun altında olanlar bunu anlayacaktır...
Benim başka sözüm yok...
Hatta gerekirse bir daha hicbir şey yazmam;))
Son söz daha etkili olur kim bilir...
Saygıyla her daim
Yinsani
Resmen işkence... en kötüsü de tarih ve kültür ve toplum tarafından öğretilenlerin yalan çıkması...
Tanrının hangi günahının nedenidir bu dünyanın hal i pür melali..uzaya gönderilecek bir roket yok mu beni bağlayın ona..veya kalbimi söküp çıkarın, bakın kalbime, nerede benim Tanrım, bulun, çıksın karşıma..
Hayır, hayır gözlerimin içinden bakan o mu bana yoksa...
Büyük dualar bilirim Tanrı duymaz, büyük acı çekenleri görüyorum ekranlarda, Tanrı görmez, büyük savaş kitapları okudum, Tanrı hangi ordunun yanındaydı kimse bilmez, galibin mi, mağlubun mu?
İnsan aciz altı üstü kaç yıl yaşıyor, değer mi? İnsanlığın acizliği Tanrının acizliğidir, çünkü aciz olan bir Tanrı sadece aciz ve eksik bir yaratım gerçekleştirir..
Her yaşa göre bir Tanrımız var, çocuğun Tanrısı çocuk, ihtiyarın Tanrısı ihtiyar... off ya, en kötüsü de 35-45 li yaşların Tanrısı... Y kuşağının Tanrısı yok piyasada sanki..
Yeni bir Tanrı düşünelim yoksa dünyanın da ülkenin de insanlığın da çilesi bitmez..
İnsanları anlayamıyorum artık, yahuotobüs firmalarının isimlerini değiştirip önüne kimi de yeni.... turizm yazıyorlar mesela...
neden yeni çağın tanrısı, yenilenmesin..
hem daha fazla işitebilir, hem daha keskin görebilir ve biraz enerjik olur ve yarattığı bu kötü dünyaya bir hokus pokus çekebilir..
Dünyanın her yerinde kokuşmuş bir düzen var... arılar bal yapar diyorlar, hiç düşünmüyorlar çiçeklerden çaldığını,
aman boş verin, zaten işi güçü olsaydı bizimle oynar mıydı zalım..
Tanrı değişebilir mi? Yani devamlı aynı kalmasını şimdilik zihnim almıyor.. Zihinleri çevrim içi birbirine bağlasak mesela Tanrıyı anlayabilir miyiz?? mecburen kurulacak bu bağlantı...mecburen...Bir de demezler mi Tanrının evi diye, evsiz mi ki Tanrı ev yaptırıyor kendine..Bir de demezler mi Tanrı gönüllerdedir diye, hangi gönülde.. biri dese ki benim gönlümde...
nesildaşım yok mu orada bir ağrı kesici zihnim ağrıyor ya hu?
sayın yiğitcan katkılarınız değerliydi..eksik olmayın..
Yinsani
Özenle yamultulmuş ruhların , çarpıtılmış yollarına düşünce insan , aynaya bakmayı da unuttu sonra. Yeni kavramlar icad etti kendisine. Neye baksa , kimi görse , kendi ucube yüzünü görüyordu onlarda , orada. Kapattı gözlerini de.
Artık seslerine doğru yürüyordu su katılmamış yalanların .
- Muhteşemsin. Sen en büyüksün. Göster onlara kimin ne olduğunu ki anlasınlar !
- Sana karşı çıkanlara ki ; kâfirdir yoldan çıkmışlardır teröristtir onlar sakın acıma !
- Yürü aslanım ! Yanındayız bak arkandayız !
Tanrıyla işi yoktu. Bir yalan imparatorluğu kurmuştu kendi dünyasında. Müridleri gereğinden de çoktu.
Tanrım, kendini yalanlara teslim etmiş ne çok insansı var idi dünyada !
Bir de, Tanrıyla muhatap olanların , bunca acizliklere dair cevap bekledikleri soruları vardı. Oysa, Tanrının işleri çoktu. Dolayısıyla da, sorular havada kalıyor uçuşup duruyordu boşlukta. Belki sırasıyla ele alacak idi Tanrı onları. Sırasını bekleyecekti sorular mecburen.
- Sabır sabır sabır ! dedi onlara da.
- Sizler de , bir gün, gününüzü göreceksiniz!
- Öpeceğiz gözlerinizden!
:)))
...
...
Mert YİĞİTCAN tarafından 16.1.2021 13:23:19 zamanında düzenlenmiştir.
black_sky
Ama tanrıyı aramak ve ufacık olsa bile bir işaret beklemek...onca zaman sonunda yenilince bir anlık suç oldu ona böyle kızmak.. ama kime kızmalı kime sığınmalı bilemedim. Arkasından konuşup yüzüne yalanlar sıralamak mi daha iyiydi...
Tüh, kaka oldu...agzina biber sürdüler.. sen kimdin ki acı yaratık tanrıyla böyle sohbet edecektin..
Kötüydün, cezalandırılması gerekirdi bu ruhun...atin cehenneme yansın dediler...
Derler...hep birileri bir şey der...
Belli bunu uğraş cevap hakkı doğsun diye söylenmişti...
Görünenin ötesinde her zaman başka bir şeyler vardır.. görebilene...
Eksik olmayın dilerim.
Saygı, sevgi ve selamlarimla
Mert YİĞİTCAN
Saygı ile.
black_sky
Tanrı kelimesi yerine belki sevgili deseydim daha göze hoş gelen bir algı olurdu...biz içine farklı ve çokça anlam kattık...
Anlaşılmak güzeldir...
Anlatabilmek daha da güzel.
Mert YİĞİTCAN
Var olan tüm yaradılmışlar ve kainat da dahil hepimiz Tanrı bütününün içerisine dahiliz. Bir başka deyişle de, Tanrıyı arıyorsa, kendi varlığında aramalıdır insan. O halde kendi iç dünyasında da, yazdıklarında da, çizdiklerinde de, söylemlerinde de eylemlerinde de, Tanrı ile hesaplaşmaları da eleştirileri de olacaktır, olmalıdır. Benim Tanrı konusuna yaklaşımım budur değerli kalemdaşım. En ağır biçimde eleştirilerimi de yaparım Tanrıya. Gördüğüm sayısız yanlışlarını eleştirmekten de, asla geri durmam. Düzeltilmesi gereken her yanlışın düzeltilmesi temel amaçtır benim için. Gerisi teferruat.
Selam sevgi ve saygı ile.
Yorumum 2 kez yayına girmiş ve de, sil tuşu da yok! Haydi buyurun burdan yakın :))) Kim silecek bunları Tanrım bir ses ver bu aciz kullarına :))
*
Güzel bir konuydu evet. Kendimi tutamayıp ben de daldım konunun içerisine. Yüreğinize sağlık değerli arkadaşım. Bende de tahmin edersiniz ki yanıt bekleyen sayısız sorular var. - Sabır sabır sabır demekte olan da birileri elbet...
Mert YİĞİTCAN tarafından 16.1.2021 13:31:28 zamanında düzenlenmiştir.
black_sky
Duymak istedikleriniz için yazmaya çalışmıyoruz nasılsa...
Bu bir sonuç anlatısı değil bu bir durum anlatisı...
Böyle şeyler de var demek için..
Saygı ve selamlarimla her daim.
"Fazlasıyla benim de yaptığım bir konuşmadır bu. Su doldurduğum bardağımla boş masaya oturup ,nedenle biten onlarca cümle kurduğum da oldu susup susup içimde yanardağlar devirdiğim de. Daha dün, öfkeme yenilip kapılarını sertçe kilitleyen vefasız yüzlerin kahkahalarını duyuracak kadar iyi kulaklar verdiği için, sonra sabahlara kadar dökecek yaş, ağrıları çekecek kadar uykusuzluk, her şeyi kaldırmaya mecbur baş verdiği için...
Yıllar önce aynı sahneleri yaşadığım günlerden bir gün,bir rüya gördüm.Sabır derken saçlarıma düşen yağmuru tutuyordu. Adaletini yedi yıl sonra gösterse de yaşadığım her şey için sabrın şart olduğunu biliyorum artık.Bir de ne yaşarsak yaşayalım gözlerimizdeki yağmurun hep en iyi ilacı olduğuna eminim ruhumuzun.
O duyuyor ve inan ki hiçbir satırını atlamadan içinde kıyametler koparan her olayın,her dağılmanın sebebi olan yüzler için olay örgüsü bir döngüde biten yeni yazgılar yazıyor.
Biz bunu yıllar sonra anlıyoruz."
black_sky
Sabır isteyen sürekli sabır zorlayan durumlar yaşarken insan...düşer, küser...uzaklaşır kendinden...
Vakit vardır der o ses hep ama bazen dayanamaz insan küser işte...
Sonuç mu öper gözlerinden...annesini ya da babasını ya da evladını öper gibi...
Çokça teşekkürler değer kattınız yorumlarınızla.
Sevgi ve selamlarimla..
Tanrı yolunu izleyecek çocuklar yetiştiriyorum. Bereketli iyilikler, sevaplar yaymak için. Gerisi şeytani yolculuğa çıkmış, zibil gibi gavur dölü, düşman kesilmiş benim çocuklara...
Üşüdük, acıktık, sağlığımız bozulmaya başladı iki yönde beden ve ruh...ve Tanrı ordularını mı gönderdi yazılmış günahkar kaderimizin üstüne. Gümbür gümbür bombalar yağarken yollara düştük, mahşer günü misali birbirimize yabancı olduk.
Ve o bombaları atanlar çocuklarımızı çaldılar bizden bir sırtlanın aslan yavrusunu çaldığı gibi.
Yem ettiler kendilerine...ve sonra kilise çanını çalan zangoça takıldı yorgun, ağlamaklı, perde inmiş gözlerim. İnsan gözü değildi artık...
O, benim en küçüğümdü ey Tanrım! Neden neden neden...
black_sky
Seslenişi tanrıya,içimi yaktı kavurdu.
Çöktüm kaldım dizlerimin üzerine...
Bir sonuç anlatısı olmadı bu bir durum, bir his içine düşülebilecek bir hal anlatısıydi...
Yine de duymasa da sesini öptü gözlerinden ve içten içe sesini duymayı bekledi...
Varlığınız huzur verici..her daim..
Sanırım yazmak eskisi kadar bana ait değil gibi...sadece okumak zamanı gelmiştir kim bilir...
Hep olun dilerim.
Saygı, sevgi ve selamlarimla
black_sky
Bu gidişle tamamen öldüreceğiz onu da...
Eksik olma dilerim hiç...
Sevgi ve muhabbetle her daim.
Yıllar önce bana söylenen bir söz
Kendini bil, kendini oku, kendini sorgula
İnsan olarak yaratıldık, insan olarak kalabildikmi
Herkes değişim istiyor, lakim kimse değişmek istemiyor
Allah diyorki siz birbirinizi sevmedikçe, merhamet etmedikçe bende merhamet beklemeyin
Düşmanca yasıyoruz
Kadınlar size emanetidir, emanetine iyi bakın incitmeyin
Bizler kadınları öldürdük kirlettik
Kıyametin kopacağı an bile bir ağac ekin
Bizler ormanları yakıyoruz
İşi ehline verin dedi, inancına, ırkına kimliğine cinsiyetine bakmadan
Bizler ayrımcılık yaptık
Mahşerde kul hakkıyla huzurum gelmeyin dedı
Bizler hak yiyiyoruz
Şimdi sorgulanması gereken insanlığımız değilmi
Bu yazını okurken boyle bir tanımla ma cıkıyor
Tecavüze uğramış istismar edilmiş bir çocuğun annesini sorgulamak gibi
Niye doğurdun, doğurmasaydın bu lar yasanmazdı
Boyle bir sacmaca sorgulama olurmu
İnanırız inanmayız bu bir tercih
Ama eğer insansak, insan gibi yasayalım
Sözün özü
İnanç, düşünce ve değerlere saygılı olalım
black_sky
Biz yaptık, biz ettik evet doğruydu biz yaptik...aslinda daha acıydı sahip çıkıp bildiğimiz halde yine yapıyor olmamız...
Bu bir sonuç anlatısı değildir.. bu bir durum anlatısıdır. Yanı bazen kişi kendi çıkmazında kaybolur..siginmak istediği yer kalabalık olunca ya da sığınacağı kişiden ses gelmediğinde öfkesine yenilir...küser hatta çocuk gibi...
Olur...olmaktadir...olacaktirda bu durumlar...
Lâkin inançsız bir yazı değildir ve saygısız hiç değil.. hiçbir şey öyle basit degil zaten..
Sözün özü insansak insan gibi yaşayalım ya da en azından elimizden geldiğince uğraşalım...yol çetin farkında olarak..
Çokça teşekkürler değer kattınız yorumlarınızla.
Saygılar ve selamlar olsun.
Arayış ve sorgulama cesaret ister, çoğu insan aklından geçirse de söyleyemez fakat sen yazabilecek kadar cesursun.
Soru sorulunca cevabı gelirmiş.
Bize de söylersin umarım gelen cevabı.
"Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım
tütmesi gereken ocak nerde?"
İ.Özel
Sevgiler.
black_sky
Yanı neden soru sormayayım, neden cevap beklemeyeyim, neden kızgın olmayayım...
Böyle bir ilişki tek taraflı olmaz diye düşündüm...sabir da tek taraflı olmaz.
Şu ana kadar bir cevap gelmedi ama ben sormaya devam edeceğim kesin...cevap gelirse de hemen paylaşacağım;))
Bir yıldırım şeklinde olsa dahi benim için cevaptır hiç sıkıntı yok;)
Yorumunuz , ziyaretiniz çok mutlu etti beni..
Çokça teşekkür ediyorum..
Saygı, sevgi ve selamlarimla.