- 1491 Okunma
- 4 Yorum
- 4 Beğeni
KURANDAN BAZI ÖĞÜTLER.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM .
1--. MÜBAREK KITABIMIZIN KURANİ KERİMİN BÜTÜN AYETİ KERİMELERİ BİRER MUCİZEDİR,MUCİZE DEMEK İNSANI HAYRETLER İÇERİSİNDE BIRAKAN HARİKÜLADE HALLER DEMEKDİR. BU GÜN ŞAHİT OLDUĞUM VE BENİ ÇOK DÜŞÜNDÜREN 92 YAŞINDAKİ HACI AMCANIN DURUMU....O YAŞLARDA YAŞLILARIMIZ GENELLİKLE ARTIK YÖRÜMELER İKİ YAŞINDAKİ ÇOCUKLARIN YÜRÜYÜŞÜ GİBİ OLUYOR, HAFIZA DA ÇOK ZAYIFLIYOR VE SANKİ BİR ÇOCUK GİBİDE HASSASLAŞIYOR LAR,SEVGİ ŞEFKAT VE İLGİ VE ALAKAYA ÇOK DAHA FAZLA İHİTİYAÇ DUYAR VAZİYETE GELİYORLAR.SANKİ İKİ YAŞINDAKİ BİR ÇOCUĞUN MERDİVENLERİ ÇIKARKEN VEYA İNERKEN VEYA SOKAKDA DOLAŞIRKEN GÖSTERİLEN DİKKAT O YAŞLI AMCALARADA,NİNELEREDE GÖSTERİLMESİ DURUMU MEYDANA GELİYOR.VE BU DURUM YASİN SURESİNİN 68.AYETİ KERİMESİNDE TECELLİ EDİYOR, AÇIKLANIYOR. MUHTEREM YAŞLI AMCALARIMIZIN VE MUHTEREM YAŞLI NİNELERİMİZİN BU DURUMLARI.....ŞÖYLEKİ,
( BİZ KİME UZUN ÖMÜR VERİRSEK BİZ ONUN GELİŞMESİNİ ( GÜC KUVVET VE ZİHNİ MELEKE BAKIMINDAN KUVVETLİ İKEN,ZAYIF DURUMA GETİRİRİZ ) TERSİNE ÇEVİRİRİZ. (BUNU HİÇ DÜŞÜNÜP AKILEDİP, BU VE TÜM MUCİZE AYETLERİMİZE KARŞI TESLİMİYYET ÜZERE OLUP İMANLARINI KUVVETLİ TUTUP,İMAN, İBADET VE DUAYA YÖNELMEZLERMİ?) VE DÜŞÜNMEYİ HİÇ AKLETMEZLERMİ? )
.NOT,ALLAH AŞKINA,TÜM İNSANLARIMIZA KARŞI,BİLHASSA YAŞLILARIMIZA KARŞI DA GEREKEN İLGİ, SEVGİ SAYGI VE HÜRMETİ GÖSTERELİM.ZATEN BİZ BAŞKA TÜRLÜ DE HAREKET EDEMEYİZ, ZATEN BİZ İNŞAALLAH BAŞKA TÜRLÜ DE DAVRANAMAYIZ...ÇÜNKÜ BİZ MÜSLÜMANIZ ELHAMDÜLİLLAH.
2--YUKARIDAKİ MÜBAREK AYETİ KERİME ÜZERİNDE DE DÜŞÜNELİM.SOHBETLERİMİZDE KURAN AYETLERİNİN MUCİZE OLDUĞUNU İŞLEYELİM,SÖZÜ KURANIN MUCİZE DURUMUNA GETİRİP GÜZELCE ANLATALIM..
DUALARIMLA.SELAMLARIMLA.
ABDULKERİM KAYA EMEKLİ VAİZ.13.012021.ANKARA
Yorumlar
Yorum yaz...
YORUMLAR
ABDULKERİM KAYA
Saygıdeğer Hocam,
Bahsettiğiniz âyet çok ibret verici âyeti anlam olarak biliyordum, tefsir olarak bakmak istedim. Şiirlerden ve Mesnevî'den alıntılarla açıklaması var beğendiğim için eklemek istedim. Allah râzı olsun inşallah.
Selamlar ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
68: Kime uzun ömür verirsek onu yaratılışta baş aşağı çeviririz. Hiç akıl erdirmiyorlar mı ki gidiş nereye?
TEFSİR OLARAK KISA AÇIKLAMASI:
İnsan kendi yaratılışı, büyümesi, gelişmesi ve ihtiyarlaması üzerinde tefekkür edecek olsa, üzerinde nihâyetsiz bir kudret sahibinin dâimî olarak tasarruf ve faaliyette bulunduğunu ve buna müdahale etmenin mümkün olmadığını hemen anlayacaktır. Bu âyette hususiyle ihtiyarlık dönemimizi tefekkür etmemiz istenir. Ömrü uzamış yaşlı insanlara bakıldığı zaman, yaratılışlarının baş aşağı edildiği; bellerin büküldüğü, dişlerin döküldüğü, gözlerin görmez olduğu, kulakların duymaz olduğu, dilin dönmez olduğu, el ve ayakların gücünü kaybedip tutamaz ve yürüyemez hale geldiği, kalbin sıhhatli atmadığı, midenin hazmetmediği görülür. Şâirin ifadesiyle:
“Güzeşte-hüsn olanın perçemi cemâlinde
Cenâze üstüne pûşîde Kâbe örtüsüdür.” (Yüsrî)
“Güzellik çağı geçmiş olanların yüzlerine sarkan perçemler, içinde cenâze bulunan tabutun üstüne örtülmüş Kâbe örtüsüne benzer.”
Herhalde “ömrün en rezil dönemi” diye isimlendirilen bu hale kimse düşmek istemez; fakat düşüyoruz. Uyumamıza, uyanmamıza, günlerin geçmesine, kalbimizin atmasına ve kanımızın damarlarda akmasına engel olamadığımız gibi, ihtiyarlamamıza da engel olamıyoruz.
Şâir Ziyâ Paşa insanın bu içler acısı hâlini ne güzel dile getirir:
“Doğar elemle, geçer derd ile, ölür ğamla,
Bilinse âh nedendir, safâsı insanın?”
Hz. Mevlânâ da bir temsille ruh-beden ilişkisini anlatarak insanın fâniliğine şöyle dikkat çeker:
“Bahar mevsimi gelince, yeşillikler:
«- Biz kendiliğimizden yeşerdik, sevinçliyiz, gülüyoruz, pek güzeliz» derler. Yaz mevsimi onlara der ki:
«- Ey varlıklar, ben geçip gidince halinizi görürsünüz.»
Beden de güzelliği ile övünür, nazlanır durur. Çünkü onda gücünü kuvvetini, kolunu kanadını gizlemiştir. Rûh bedene seslenir de der ki:
«- Sen de kim oluyorsun? Ey süprüntülük, bir iki gün benim ışığımla dirilip yaşadın. Halbuki işven, nazın cihana sığmıyor. Dur hele senden bir ayrılayım, halini o zaman gör. Ey güzel varlık, senin için yanıp tutuşanlar, sen ölünce çabucak senin mezarını kazarlar. Bir an önce seni evinden atarlar. Sonra, seni yılanlara, karıncalara gıda olmak için toprağa gömerler. Sen hayatta iken, evinde, çok defa senin önünde ölüme râzı olan yok mu? İşte o, cesedinin pis kokusundan burnunu tıkar.»” (Mevlânâ, Mesnevî, 3265-3271. beyitler)
O halde insan, yolculuğun nereye olduğunu hiç düşünmez mi? Nereden gelip nereye gittiğine hiç akıl erdirmez mi? Biraz düşünse onu yaratan Allah’ın kendisini başıboş bırakmadığını, yaratıp yaşattığı gibi öldürüp tekrar dirilteceğini ve ebedi ceza veya mükâfat için onu hesaba çekeceğini anlar.
İşte Kur’an, gaflet içinde boğulan insana bu gerçeği hatırlatmak için lütfedilmiştir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
ABDULKERİM KAYA
olsun. katkınız la yazımı tamamlamak lutfunda bulunduğunuz için çok çok teşekkürler ederim.Dua ve selamlarımla her daim.
Değerli hocam Kitabımız Kur-an'ı Kerim'de günümüze uyarlanmış o kadar çok ayetler var ki. Hepsi de aslında gelecekte ibret alınsın diye daha o zamanlar düşünülmüş ve sunulmuş Rabb'im tarafından bize, aslında hepsi de bir uyarı, bir mana taşıyor nitelğinde.
Ve yaşlılarımıza saygı duymayan gün gelir yaşlandığında kimse de ona saygı duymaz.
Etme, bulma dünyası diye boşuna söylenmemiş bu söz.
Her söylenen söz bir yaşanmışlık sonucu doğmuştur. Bu meyanda kaleminizden yine çok güzel ve mana dolu bir yazı okudum.
Yüreğinize, emeğinize sonsuz teşekkürler ediyorum.
Sonsuz saygımla...
Kardelen-1 tarafından 13.1.2021 22:19:01 zamanında düzenlenmiştir.
ABDULKERİM KAYA
Hocam.
Kendimi ararken yolum buraya düştü ve nemli gözlerle okudum yazınızı.
Ne doğru ne muteber bir tanımlama hele ki Kutsal Kitabımız da bunu ön görmüşken.
Kesinlikle hem de.
Sevgi ve ilgi herkesin ihtiyacı olan müstesna duygular hele ki yaşlılarımız ve bir çocuk gibi nasıl da hüzünlenir bir anda da mutlu olurlar.
Sevgi zaten hayatın mizacı ve dinimiz ne güzel buyurmuş.
Teşekkür ederim kıymetli hocam kendi adıma.
Öylesine insanlara denk düşüyoruz ki zaman zaman ve dünyanın gidişatına da dur diyemezken ve işte ve işte...
Bu derin ve hassas duygu ve düşüncelerle yazılan yazınız bende tamamen huzura odaklı bir duygu silsilesine sebep oldu.
Allah başımızdan eksik etmesin büyüklerimizi yaşlılarımızı.
Sevgi zaten içimizde saklı yeter ki büyüsün daha da büyüsün.
Ve buna öylesine ihtiyacımız var ki üstadım.
Allah razı olsun.
Bir selam bir kelam bir ışık bir kıvılcım nelere kadir.
Selam ve dualarımla çok değerli hocam