Düşünüyorsam Varım
Evlenmişler… Mutlular… Çocukları var… Günün birinde bu evli çifte diyorlar ki evlilik dışı ilişkiden doğdunuz, siz kardeşsiniz! Ne yapmalı ki? Boşansalar, çocuklarını ret etseler, yahut çıkamadıkları kriz ile intihar etseler… Siz olsaydınız, Allah korusun ne yapardınız?
Eşi, başka kadınla ilişkisi olan kadının kocası tarafından gördüğü şiddetin vebali kime aittir.
Anne yahut baba diyemeyen çocukların, sevgisiz büyümesinden dolayı çektikleri acının hesabını kim verecek?
Kur’an evlilik dışı ilişkiye izin vermiyor. Günah diyor! Bu yoldan vaz geçmeyen o kadar çok insan var ki… Bu ilişkilerden doğan o kadar da çocuk! Dağılan yuvalar, öldürülen eşler… Yetim kalan çocuklar! Ahlaki çöküntüye yol açan toplumsal sorunlar… Bu çocuklar, politikacı, yönetici olmuşlar, toplumun saygın yerlerindeler belki de! Bu topluma hangi mesajı veriyorlar dersiniz! Nasıl bir yaşamı sürüyorlar? İnsanlara güven mi veriyorlar… Kimisi belki kötülüğün içinde köprü altında, yahut şiddet yanlısı çetelerin içinde, yahut yasa dışı terörist eylemlerdeler! Dillerinde güven vermeyen, yaşadığı toplumdan intikam alan ve ihanet eden kişiler belki de!
Mevsimler ikiye düştü diyor uzmanlar… Kuraklık olduğundan, baraj doluluk oranlarının azaldığından bahsediyorlar. Yağmur duasıyla hatta alay edenler olması ayrıca acınası bir durum ya, neyse… Küçük bir ada büyüklüğünde buz parçası İngiltere’ye doğru ilerliyor. Korona’dan dolayı yaşam biçimimiz değişti, şakası yok bulaşsa sonu ölüm olabiliyor! Sanki dile kolay geliyor, darbe söylentileri ile halkları canından bezdiriyorlar. Allah’ın kutsal evine, paramızla gidemez olduk!!!
Bu görüntüler bize ders veriyor mu? Hayır! Hala umursamaz yaşıyoruz. Müslüman bir ülkede her dizide, “Allah yukarı da!” diye konuşuluyor. Allah’ı bile tanımayan, onun mekandan münezzeh olduğu bilmeyen, yani kime kul olduğunun farkında olmadan Allah’a şirk koşarak yaşayan bir dindar olduk! Hep dışarıyla ilgilenen, içe yönelmeyen, kendini tanımadan ve Rabbini bilmeyen cahiller! Allah’ı tanımadığı için, günahı leblebi gibi yiyen iman sahipleri…
Daha fazla okuyanı rahatsız etmeyeyim dedim. Okuyan zaten anlayacaktır. Sorduğum sorulara cevap verecektir, eminim… Hani derler ya, cennet ucuz değil, cehennemse lüzumsuz. Vicdanınıza baş vurun, o ne derse odur istikametiniz, akıbetiniz! Hacıya, hocaya sormayın, soracaksanız vicdanınıza sorun. Kimse bence cahil değil, en azından dünyada yaptıklarından hesap vereceklerini biliyorlar. Belki de buna çözüm bulmak veya ona göre yaşamak işlerine gelmiyor…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Düşünmek illa ki.
Varsayımlar ve sonuçlara dokunmak ve o sebep-sonuç ilişkisi.
Aklımızı heba etmeden faydalı şeylere kafa yormak.
Ve kullanmadığımız kapasitesi beynin.
Yeter ki yürekler bir olsun zihin ve beden
Düşünmek hele ki o beyin fırtınası ne muhteşem
Bizi doğru şıkka götüren
Selam ve dua ile ağabeyim
Saffet bey, normal bir yazı paylaşıyormuş gibi yapıp araya yine siyaseti sıkıştırmışsınız.
İktidar ve yandaşlarının, artık ellerinde vaat edebilecekleri herhangi bir güzellik kalmadığı için her dört beş ayda bir köpürttükleri suni darbe gündemi ve başörtüsüne sarılmalarını görüyorsunuz ve yazınızın arasına monte ederek subliminal mesajlar veriyorsunuz.
Peki aynı süreçte bu ülkenin 128 milyar dolarını buharlaştırıp, hazineyi cumhuriyet tarihinde ilk defa eksi 55 milyar dolara düşürüp kendisi de buhar olan damattan neden bahsetmiyorsun ?
Bütün dünyada aşılama başladığı halde bizim hala hangi aşıyı kullanacağımızı, paralı mı parasız mı olacağını tartışıyor olmamız, Çin’in bize kakalamaya çalıştığı aşı yerine Çin’in kendi ürettiği aşıyı kullanmak yerine Almanya’dan aşı ithal ettiği gerçeği hiç mi ilginizi çekmiyor ?
20 TL ye aldığımız yağın 60 TL olduğunu, yumurta fiyatlarının tavan yaptığını, millet çürümemiş bir şeyler bulabilmek için çöpleri karıştırırken sarayda alemler yapıldığını duymayan kalmadığı halde siz duymadınız mı ?
Gerçek Müslüman ve dürüst adam bunları da eleştirir.
Buyurun sizi dinliyoruz.
saf şiir
Gözbağı
Demek siz bütün yazdıklarınıza bizzat şahit olarak yazıyorsunuz.
Beyefendi biz fetöcülerle düşüp kalkmadığımız için kapı baca gözetleme, telefon dinleme gibi huylar edinemedik. O nedenle rakamları resmi kurumlardan takip ediyoruz !
Verdiğim rakamların doğruluğu için maliye bakanı olmaya gerek yok. Sayıştay raporlarını takip etseniz yeter. Bu rakamlar mecliste bas bas bağırılıyor ve "sizin" vekillerin yüzüne yüzüne haykırılıp hesabı sorulsa da gıkları çıkmıyor. A Haberden başka şey izlemediğiniz için bunları duyamazsınız. Gerçi "gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar" ayeti sizin için inmiş adeta. Ayette "beyinleri var düşünmezler" var mıydı bilmiyorum.
Siz kaç çivi çaktınız kaç tane söktünüz onu anlatın. Sata sata bitiremediklerinizi babanız mı yapmıştı ? Ülkenin hazinesini 5 müteahhidin cebine hortumlamak için garanti verilerek yaptığınız yol, köprü ve havaalanları resmen ülkeyi soydu soğana çevirdi. Lütfen bana yaptığınız istihdam ve katma değer üreten bir fabrika ismi verin.
Bunlar bir yana, bildiğim kadarıyla siz mühendissiniz. Üniversite okudunuz. Üniversitelere atanan liyakatsız ve iktidarın borazanı şahıslarla ilgili ne düşünüyorsunuz ?
Sizin hiç öyle üniversite okumuş havanız da yok. Düşünmeye başladım, yoksa sizin diploma da mı ...... ?