- 393 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SU TÜKETİMİ
Ülkemizdeki mevcut içmesuyu barajlarının bir kısmında, su seviyeleri yüzde 20’lerin altına düşerken; bir kısmı tamamen kurudu. Başta Büyükşehirlerimiz olmak üzere birçok yerleşim merkezi susuzlukla karşı karşıya. Umutlar önümüzdeki aylarda yağmurlarının yağacağı yönünde olsa da; durum hiç iç açıcı değil. Her akşam haber bültenlerinde önümüzdeki aylarda, yıllarda içilebilir su temininde zorlanacağımız uzmanlar tarafından anlatılıyor; işin vehameti pek anlaşılmış gibi değil.
Bazı Belediye Başkanları, belediye meclis üyeleri seçimlerde su fiyatlarını indirme veya hiç almama yönünde taahhütte bulundukları için; yüzde 50 indirime gidildiğini, gitmeyen başkanlarıda meclis üyelerinin indirim yapmaya zorladığını yazılı basından okumaktayız. Belki mevcut su kaynakları yeterli olduğundan indirim yaparak vatandaşının geçimine katkı sağlamak istiyorlar. Katkı sağlamaları güzel girişim. Unutulmaması gereken şey; bugün içilebilir su temininde zorlanan illerinde birkaç yıl öncesine kadar barajları doluydu. Hatta yöneticilerin 30-40 yıl su sıkıntısı çekilmeyeceği yönünde beyanatları vardı. Ancak yağışların her yıl azalarak devam etmesi ve suyu verimli kullanlanmadığımızdan bugün susuzlukla karşı karşıyız. Bu nedenle an itibariyle yeterli su kaynaklarına sahip şehirlerin belediye başkanları bu durumları göz önünde bulundurarak popilis politikalar yerine daha gerçekçi politikalar uygulamalıdılar ki torunlarımıza içilebilir su kaynaklarını bırakabilelim. Hiç kimse kusura bakmasın bedava veya cüzi miktarda bedeli olan hiçbir şeyin kıymetini bilmiyoruz. Hiç unutmuyorum kasabada oturan bir arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Bahçesindeki bitkileri sulamak için akşamdan bahçe hortumunu açtı gece yatarken musluğu kaptmadan yattı. Yatarken ona sordum sabaha kadar su buraları göl eder taşar deyince: “Hiç önemli değil suyun tonu 1 Lira taşsa ne olur sabaha kadar aksa aksa ancak tutacağı 5 lira olur.” dedi. İşte bu tür düşünceler bizleri bu günlere getirdi. Bu durum karşısında hiçbir şey söylemediğim için kendimi halen suçlu hissediyorum. Oysa ona “Parasını ödüyorsun diye gereğinden fazla suyu kullanamazsın çünkü milletin ortak malı, bunda herkesin hakkı var” demeliydim. Ama diyemedim.
Suyu tasarruflu kullanmak hem milli hem de dini zorunluluktur. Suyun tasarruflu kullanılması hususunda
Peygamber Efendimiz “Suyu israf etmekten sakının” buyurdu. “Ya Resulullah, abdestte israf olur mu ?” Diye sorulunca Resulullah (a.s.m.) “Evet, akan su kenarında da abdest alacak olsan suyu israf etme” buyurdu
Şayet sularımızı bilinçli tüketemezsek;
Susuzlukla birlikte hastalıkların çoğalacağını,
Temel gıdaların temin edilmesinin zorlaşacağını,
Komşuluk ilişkilerinin bozulacağını unutmayalım. Bu tür olumsuzlukların olmaması için; DSİ ve Belediyeler su tasarrufu ie ilgili gazeteler ve televizyonlarda suların nasıl verimli kullanılacağına dair uygulamalı programlar ve kamu spotları yapmalıdırlar. Fazla su tüketen konut ve işyerlerinde de su tarifeleri muhakkak kademeli olarak arttırmalıdırlar.
Suyu tüketirken şunu unutmayalım; Su yeryüzünde bulunan bütün canlıların ortak malı.
Fevzi GÜLTUNA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.