- 489 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yaşam kavgası, Pandemi ve UNUTKANLIK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi toplu taşıma araçlarında, Trenlerde, özellikle Metrolarda, Metrobüslerde unutulan eşyaların, depolarda, sahibi gelir alır diye bir süre bekletildikten sonra , satışa çıkarıldığı haberlerini zaman zaman duyarız.
Neler neler yer alır bu satışlarda.
Televizyondan, Takma dişlere kadar.. Cep telefonları, tabletler, bebek battaniyesi, ayakkabılar, kazaklar,elbiseler gibi.. her türlü giyim eşyaları, börek çörek gibi çok çeşitli Gıda maddeleri ,traş makinası, fön makinası, gözlük, şemsiye, saç kurutma makinası..daha neler neler.
Son yıllardan hayat daha zor ve karmaşık oldu, insanların kafaları çok yorgun. Çalışma koşulları zor. İşyeri çok uzak, Ulaşımda çok uzun zaman harcıyorlar. Sabah işe yetişmek için çok erken yola çıkıp toplu taşım araçlarında uyuyorlar. Geçim sıkıntısı, ödeme zorlukları, borç taksitleri.. Bütün bunların sonucunda ailede huzursuzluk ve geçimsizlikler, tartışmalar. Bozulan evlilikler. Ayrılan sevgililer. Sevip de kavuşamayanlar.. . Derslerinde başarılı olamayan öğrenciler. Sınav stresleri. . Daha da neler neler. Hastanelerde sıra bekleyenler. İlacını bulamayanlar veya ilacı bulup da alacak parası olmayanlar...
Bütün bunlara bağlı olarak hastahanelere baktığımızda en çok hasta sayısında artış gösteren Poliklinik Psikiyatri... Her geçen gün sakinleştirici kullananların sayısı artmakta..
Unutkanlıklar da paralel olarak artış göstermekte.
Bunca yoğunluk içinde , eski dostluklar, komşuluklar, köklü arkadaşlıklar ve akrabalıklar da unutulmakta. Ekonomik etkenler sık sık görüşme imkanını zorluyor.
Bayramlarda akraba ve dost ziyaretine gitmek bile önemli bir ulaşım yükü getiriyor. Uzun zaman görüşmeyince dostluklar da unutuluyor.
Unutulmak insanları incitiyor üzüyor. Bir şarkı vardı eskilerde, " Sevmek mi güzeel, yoksa sevilmek mii..? ne dersiin.." diye.. Unutulmak mı daha incitir insanı yoksa sevdiklerini görmek isteyip de arayamamak mı. ?
Şimdi ise bütün bunların üstüne bir de Pandemi ekendi.
Covit 19 korkusu insanları birbirinden uzaklaştırdı. Komşuluklar, akraba ziyaretleri , dost sohbetleri bitti.
İş yerleri kapandı. İşini kaybedenlerin dertleri on kat daha arttı. Açlık sınırına dayandı geçim sıkıntısı çekenler. canına kıyanlar oldu. Kavgalar, boşanmalar çoğaldı. Borcunu, kirasını ödeyemeyenler çoğaldı. İcra dosyaları arşivlere sığmaz oldu.
Yalnız yaşayanlar uzun süre evde kalınca ruh sağlıkları bozuldu..
En çok zarar görenler ise Sağlık çalışanlarımız oldu. Onlarca Doktor ve onlardan da çok hemşire ve sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Hayat kurtarmak için hayatlarını kaybeden şehit sağlıkçılarımıza bir kez de buradan Allah tan rahmet, ailelerine sabırlar dileyelim.
Çocuklarımıza eğitim verebilmek için fedakarca çalışan birçok öğretmenimiz de coronadan kurtulamadı. Öğretmen ve hayatını kaybeden eğitim çalışanlarına da Allah tan rahmet, ailelerine sabırlar dileyelim.
Her akşam ana haberleri izlemeye korkar olduk, yüreğimiz titreyerek sonuçları okuduk. Onlarca , yüzlerce.. derken binlerce hasta sayısı ve bir o kadar da vefat sayısı gördükçe , yürek sızımız üzüntümüz korkumuzun önüne geçti..
Her gün dualar ettik, bu pandemi illeti biran önce bitsin, insanlar normal yaşamlarına geri dönebilsin diye.
Daha ne kadar süren, ne zaman nasıl biter bilemiyoruz. Tek umut AŞI. Toplumun büyük kısmı AŞI olunca biter diye umutla bekliyoruz...
Sevdiklerinizle, özlediklerinizle, nice mutlu sağlıklı huzurlu yıllar dilerim.
Her zaman, özlenen, aranan ve arayan insanların çoğunlukta olduğu toplumları görmek umut ve dileği ile .. Koronasız günlerde görüşmek üzere.
SEVİL AĞTAŞ
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.