Dünyaya Veda
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece… Aşık Veysel
Kör olmak demek görmemek, yürümemek değil ki… Kur’an “Oku” diyor ancak kimse okumuyor. Bu dünyayı insan için yarattım, oku ve gör diyor yaratan. Bulmacanın parçalarını birleştir ve oku diyor, bulmacıyı parçala ve rastgele yaşa değil. Ben seni bir hayvan gibi sadece dünyayı yemek ve sömürmek için yaratmadım. Benim yaratıcılığımı öğren, akıl ve gönül gücüyle parçam olduğunu hisset ve kul ol…
İnsan boşu boşuna yaratıldığını mı sanır ki? Yüklendiği bilgisayarında ki komutları tanısın ve doğru kullansın ve keşfetsin… Allah’a varsın diye. Biz nasıl ki evlatlarımızın başarılı olmasını ve elde ettiği başarılardan mutlu olmak istersek, Rabbimiz de bizim verdiği komutlarını bularak Onun kulu olmamızdan mutlu olur.
Biz Rabbimize aitiz. Bunu göz ardı ettiğimiz de, başkasına aidiyet duygusu duyduğumuzda, bu ilim, akıl, nefis … Olabilir, okurken sınıfta kalan yaramaz çocuklar gibi oluruz. Hiç bir işi başaramayan, her türlü kötülüğün içinde, her şeye saldıran, burnumuz gökyüzüne dik gezen, her şeyi bildiğine inanan cahillerden oluruz. Etrafında onun şerrinden beslenen, çıkar uman yandaşları ile her türlü karanlığın içinde korku verirken onların varlığına şahit olursunuz.
Her insan yürürken engellere rastlar. Her türlü dalgınlığın içinde bir şeylere toslar. Gözleri gören biridir oysa. Yaşadığı günahların yükü güvendiği beynini doldurmuş, beynin çalıştırdığı her uzvu çalışamaz hale getirmiştir. Göz görmemekte, kulak duymamakta, doku hissini ten hissetmemektedir. İnsan Allah’ın yarattığı dünyada aciz kalmıştır böylece… Kimse onun elinden tutmamakta, başına gelecekten onu kimse korumamaktadır. Hastalığa çare bulamamakta, kazayı önleyememekte… Şaşılacak olanı, Allah’a isyan eden kul Allah’a muhtaçlığını böylece anlamakta ve çaresizliği yüzünden yine Ondan yardım istemektedir de!
Elbette insan için son bir yol var ve açmaz bir sokak- ölüm… Dünyaya veda! Dünya insana bir gurbetse ölüm sonrası ise sıla! Dünya ne kadar canını yaksa da, yine de ölmeyi istemeyen ve dünyada sonsuza kadar hayat sürmeyi göze alanlarla dolu! Allah’ın yarattığını okumayan kişiler, ölüm sonrasının nasıl bir yer olduğunu hissetmiyor, anlamıyor. İnsan bilmediğine düşmandır ya, o düşmanına değil, alıştığı dünyayı seviyor. Çünkü onu tanıyor. Onu yaşayacağı kadar tanıyor. Acılara, sıkıntılara, sömürülere çare bulamasa da, bilinmezle karşı karşıya kalsa da kısa bir deneyimden sonra bu sorunları aşacağını düşünür de. Ne kadar çözümler olsa da sorunlar bitmez ve o çözülemez sorunda ölümün nedeni olur sonunda.
İnsan eğer bu dünyayı ve yaratılmışlığı okursa, ölüm olur mu? Varlığı aramak yerine yokluğu arayan insan dünyaya kul olur mu? Zalime kul olur mu? Allah’ı tanır ve gerçek aşka kavuşur. Bu aşk ile sonsuza yürür…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Muhteşem!..Yunus'caydı.İnsana sesleniş idi..Dikkat çekmekti..Saygıyla..
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir
Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir
Yunus Emre
saf şiir
Benim bunda kararım yok, ben bunda gitmeye geldim
Bezirgânem metâım çok, alana satmaya geldim.
Ben gelmedim dâviyüçün, benim işim seviyüçün
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim... Yunus Emre
Yunus'un olmuşluğu, bizim olmamız gerekliliği. Dizelerdeki "ben" i, "biz" olarak okumak istiyorum.
Üstad, güzel yazınız Yunus'un beyitlerini hatırlattı bana.
Kaleminiz susmasın, selam ve saygılarımla...
saf şiir
Güzel bir yazı okuduk kaleminizden.
Okumak muhteşem ve Rabbimizin de ilk emri.
Okuyacak çok şey var en başta dinimizin gerektirdiği her şeyi bilmek ve öğrenmek ve yaşamak adına sorumluyuz ve yaşatmalıyı da güzellikleri.
Selam ve dua ile ağabeyim