- 2181 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KAVAK YELLERİ
KAVAK YELLERİ
Gün siyaha bürünürken, insanlar köşebucak kaçışırken; hırsın, öfkenin kol gezdiği, mutsuzluğun “hüküm giydiği zamanlar” konuşulurken, insani değerlerin “fakirleştiğini” haykırmak istiyorum.
“Anlamadığım şey, sevenler değer vermekten kaçarak, neden birbirini derinden yararlar?”
Kin ve nefret söyleminin yükseldiği zamanları yaşarken insanlık, kimse kimseyi duymaz hale gelmiş... Erkekler kadınları, “sırf gönül eğlendirmek için” fırsat kollayıp övdüğü, çirkinliğin had safhada hüküm sürdüğü zamanları yaşıyoruz maalesef... Asıl mesele, kadının buna “fırsat” vermesidir! Hakiki yüreklerin, iyi niyetini suistimal eden ruhsuzlarla dolup taşmış bu yeryüzü desem, eminim beni yedi köyden kovardınız!
Kavaklar, ardı ardına düşmüşken zeminlere; içim buz ateşi, fırtına misali, volkan koparcasına şifa arıyordum böylesi ruhlara. Yaşını, başını almış insanlar diyerek; makamına, şöhretine, yazdıklarına, konuştuklarına sakın kanmayın!
“İnsanların, içindekilerini öğrenmek için, kendinizde zararı görmeden asla bilemeyeceksiniz!”
Sevdiklerinizin, sevenlerinizin sözüne itâat edin, sizin zararınızı “kati surette” istemezler! Süslü, püslü cümlelere gülüp geçin, çünkü size sayan, başkasına da saymıştır.
İnsanlara, eşit değerler veren, kimseye ayrım yapmayan insaları kucaklayın, zira onlar için insan mertebesi diye bir şey yoktur! Sözleriyle, hitabıyla herkesi “eşit” görür, kendilerini kimseden “üstün” görmezler! Bir insan, hitabınıza doğru bir şekilde karşılık vermiyorsa, o zaman durun ve aranıza “mesafe koyun,” ya da etrafınızdan “yok” edin! Siz de doğru şekilde karşılık vermiyorsanız, o zaman kusuru “kendinizde” arayın! Kusursuz insan yoktur, ama kusurunu bilmeyen, kusuru görmeyen insanlar vardır. İnsanlara hatalarını söylemeliyiz, eğer kabul etmiyorsa, o zaman şeytani bir arayışın içine “girmiş” demektir! Üstüne basa basa sakın yapma önerilerine rağmen, kulak asmayıp “vazgeçmiyorsa” yaptıklarından, şüphe duyunuz!
Ben bilirim diye bir şey yoktur! İnsanların “fikirleri” önemlidir, kimine doğru; kimine de yanlış olgular yaşanır, bu olguların içinden sorgusuzca sıyrılarak, hiçbir doğruyu kabul etmeyen insan, birden ben hatalıyım diye kabullenen insan da “hiçbir şey” bilmeyendir!.. Böylesi ruhlar, sadece kendi bildiği doğruları sahici görendir, hiç kimsenin fikrine “önem” vermeyendir. Ben bilirim diye bir şey yoktur, bir insan sizin için kıymetli ise, onun için “fedakarlık” yapmalı ve bir iplik için, tüm yorganı yakmamalıyız!
Bu zamanda, herkes ben bilirim diyor, ben haklıyım diyor, doğru olan kimsenin doğru bildiği değil, insanın ne düşündüğüdür. “Ortak nokta bulmadan kaçan insan, haksız olan insandır!” Kolay vazgeçen insanlar, kendilerini başkalarından “üstün” görenlerdir. Kendince zavallı fikirler üretirler, hayatına şaşıp kalacağınız insanların “fikirlerine” kanarlar.
Özgürüm demekle “özgür” olunmaz! Ölünce herkes özgürleşiyor, önemli olan doğru insanlarla “özgürce” yaşamaktır.
İnsan, sevdiği insanlara hesap vermeyi bilmeli ve birçok şeyden sakınmalıdır! Şu sanal alem derken, yazılan her kelimeye dikkat etmek gerekir, yazılan sanal bile olsa, insana yazıldığı unutulmamalıdır. Sen ve siz hitabı çok önemlidir!.. İnsanlar çok iyi tanımadıkları bireyleri, yaşı ne olursa olsun, “sen” diye hitap ederek yanlış ifadeler kullanmak son derece büyük hatadır! Ben büyüğüm diyerek, hitap şekliyle, büyüklük taslamak “doğru” değildir, onun “kişilik” ayıbıdır! Mertebe ne olursa olsun, insanları sahici ve samimi duygularla, “ayrım yapmadan” görememekten geçer. Bulunduğu mertebeye ulaşmasını sağlayanın da bir insan olduğu unutulmamalıdır!
Çark devam etmeli derken, doğru ilerlemek gerekir. Hayata gözlerimizi açarken, “mertebe” veya “makam sahibi” olarak doğmadık! O zaman, insanlara yaklaşırken, çok dikkat etmeliyiz! Herkesin özgürlüğü vardır elbet, ama bu özgürlük yine de sınırlar çerçevesindedir. Dinin, dilin, ırkın, mezhebin “özgürlüğü” olmaz, özgürlük yaşamın ta kendisidir... İnsan, özgürlüğünü sevdiğine saklar ve ona hediye eder. Büyük sevgisini aşkına dokundurup, âdeta ona “hayat” verir!
Hayatın güzellikleri, büyük sevgilerin birleşmesinden geçer! Herkes iyi olsun, doğru bir cümle değildir! Hak eden iyi olsun, insanı mağdur eden, insanı öldüren, kendini üstün gören meziyetler iyi olmadan yok olsun isterim! Şu unutmamalıdır ki, karşı tarafın gözünü göndürecek “bir söz” sarfettiğinizde, hayatınıza mal olabileceğini düşünün! “İyi ve yerinde söylenen her söz, yılanı deliğinden çıkarır!” Bu hayatta en güzel şey “gönül” hediyesidir, çünkü benden de taşınır ve asla yer işgal etmez!
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.