- 451 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
avn
Babam sık sık alman Yahudilerinin çekmiş olduğu sıkıntıları anlatırdı, aslında aynı sıkıntıları şimdi de ülkemizde yaşayan araplar çekmekteydi. Almanyada bir ev işgali nasıl istisnai bir vaka gibi algılandığından bir sabah işyerinin kapısında beliren davut yıldızının nasıl da ölüme sebep olduğunu anlatırdı, bir iş yeriniz varsa bir sabah sadece elbiseleriniz ile gaz odalarına yada çalışma kamplarına gitmek için yola çıkıyordunuz, sanırım bizim almanlardan farkımız bu işi sistematik bir şekilde gerçekleştirmiyorduk.
Stefean zweig sadece Yahudilere ait bir ülke hayal etmişti ve ne yazık ki bunu görmeye ömrü yeterli olmadı , o nazilerin sürekli güçlendiğini görünce yaşama sevincini kaybetti, oysa etrafı araplarla çevrili küçük bir ülkemiz var,ikinci dünya savaşının karanlık günleri geride kaldı artık , dedem o varlıklı evinde salonun bir ucunda büyük yemek masasını başında Almancadan başka dillerin de konuşulduğu evinde oturuyor, hizmetçiler etrafta geziniyor ve mutlu geçen son günler , çünkü yakında naziler iktidara gelecek, kadehler tokuşturulur ve geleceğe umutla bakılırken dedem torunlarına bir gün tamamı Yahudilere ait olan bir ülke olacağından söz eder, hepimizin hayallerini süsleyen vaat edilmiş topraklardan, gerçekte neler olduğunu bilmenin pek çok yolu var , Tanrı kimseye toprak vaat etmemiştir belki , hepimiz onun gözünde bir kulübede yaşayan fakir bir ailenin çocukları gibiyizdir. Bununla birlikte bize Kibutzda seçkin insanlar olduğumuz anlatılıyor, üstün zekalı insanların hepsinin Yahudi olduğu mesela, Musevilik yeni üyeler kazanmak için çok çaba harcamaz , kendinizi uzun okumalara Yahudi cemaati ile bir arada yaşamaya hahamlarla geçireceğiniz sohbetlere hazırlamanız gerekir. Dedemin tüm akrabaları toplama kamplarında ölmüş, kampın kendisi iile ilgili dedemin orada neler yaptığını anlatan ve neden gaz odasına götürülmediğini açıklayan bilgi yok, babam herşeye rağmen almanlar yerine araplardan nefret ediyor,kızının bir arap canlı bomba tarafından ölüme gittiğini düşünüyor.
Dedem Musevilik hakkında hiçbir şey yazmamış , hayatını kurtarmak için din değiştirdiğini düşünüyorum , bir nazi subayı başında ve yaşamak için tek bir şansı olduğunu söylüyor tüm mal varlığını nazilere bağışlamak ve Hristiyan olmak, din değiştirmek onun için ne kadar zor olmuştur.bu dini anlamaya yönelik kitaplar üç tanrı inancını anlamaya yönelik girişimler, gece görülen kabuslar, din değiştirdiği için cehennemde yanacağını fısıldayan hahamlar …
Babam bu konu ile dedem öldükten sonra ilgilenmeye başlamış , koşullar göz önüne alındığında benim gibi o da merak içinde olmalıdır. Babasının yahudilk hakkında hiç konuşmaması ve sinagoga gitmemesi kendisini seçimleri konusunda özgür bırakmış olması bu durumun birer kanıtları gibi duruyor.
Dedemin günlük yazmaya ne zaman giriştiğini bilmiyorum, muhtemelen toplama kampından kurtulduktan sonra başlamıştır.babam dedem öldükten sonra çalışmaya başlamış elinde maddi anlamda bir şey olmayan bir ergen olarak iş hayatına atılmış ve bir mucize gerçekleşmiş maddi durumu hızla iyileşmiş, o andan itibaren bilime yönelmiş ve geleceğin mesleği olarak gördüğü genetik mühendisliği üzerin e yoğunlaşmış.böylece ben de bir imparatorluğun varisi olmuşum.benim için herşey jonny nin sınıfta düşmesine göz yumduğum anda başladı .okul müdürü olaya karışan öğrencilerin ailelerini okula çağırdı, babam bana bu olayı sorduğunda bunun bir kaza olduğunu anlatmaya çalıştım, bu olayı ırkçılıktan ziyade saf ve çocuksu bir şaka olarak görmüştü, onun için bir arap çocuğunun felç olması çok da önemli değildi, bu konu hakkında daha fazla konuşmadı , ilerleyen zzamanlarda okuluma ve davranışlarıma yönelik olarak normalin ötesinde bir ilgi göstermedi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.