- 613 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
İÇ DÜNYAMIZ
Ruh dünyasında nüfus sayımı yapılsaydı sonuç ne olurdu acaba? Bence, ruhsuzlar (ruhunu aldıran, satan, gömen, gizleyen, ilelebet uyutanlar) yüzünden gerçek verilere ulaşılamazdı. Peki bu bir kayıp mı? Elbette ki hayır. Çünkü; bizim, ruhu ince ve güzel olan insanlara ihtiyacımız var. Varsın ruhsuz kafilesi sayılmasın. Ekolojik denge için onlara gereksinim yok ki.
İçimizde sakladığımız hatta yaşattığımız büyük bir dekitlenin yegane sözcüsüyüz. Her birinin ortak sesi olabilmek de o kadar basit değil.
Yürek;
Kafesinin içinden,
Vicdan;
Kuytu ve derinlerden,
Altıncı his, yedincisi gelse de kurtulsam dediği yerden,
Ruh;
İç dünya coğrafyasındaki beşeri haritası çizilememiş alandan sürekli kulağımıza bir şeyler fısıldarken,
her zaman tarafsız, sağduyulu, mantıklı olmaya çalışmak büyük sorumluluk istiyor. Beden hükümetini görünür görünmez menkullerimizle yönetmek, ülke yönetmekten daha da zor.
Hal böyle iken "Nasılsınız?" sorusuna hiç düşünmeden iyiyim veya kötüyüm şeklinde hazır paket cevaplar vermek ne derece doğrudur. İç dünyamızın kahramanlarının tek tek görüşlerini alarak cevap veriyor olsaydık nasıl olurdu acaba? Söyleşime kendimden başlayayım izninizle.
Yüreğim: Teşekkürler iyiyim. Ağladığım, güldüğüm, dayandığım, dayanamadığım, sevdiğim, sevilmediğim de oldu ama yine de şükür fonksiyonlarımı yerine getiriyorum. Yürek gözümden herkesi öpüyorum.
Vicdanım : Rahat ve deliksiz uyuyorum. Temiz ve hürüm. Sızlayan bir yerim yok şimdilik. İnşallah da olmaz. Sesim geliyor mu bir, iki, üç ses.
Ruhum: Derin bir sessizlik. Bir kere de yerinde bulsam şaşırırdım zaten. Yine kayıp. Belki bir köşede karalar bağlamış belki de kurduğu bir ruh tatil köyünde keyif sürüyordur. Gelince haber verse bari.
Nasılsın, sorusunun cevabını bu defa görünmez kahramanlarımın tümüyle birlikte veriyorum. "Cümleten İyiyiz. Ya siz?"