- 419 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Zafira Hanım
Merhaba Zafira Hanım.
İstedim ki sana birkaç kelâm edeyim, ya da lafazan olayım... Esenlik üzeresin, rahat, huzurlu ve selâmettesin umarım. Benim halimi soracak isen, âdet üzere iyiyim dersem yeridir.
Esasen ne iyi ne kötüyüm, normalim. Bakalım bu normal ahvalden iyilik mi kendine çekecek yoksa kötülük mü? Bilemiyorum Zafira Hanım. İnsan bilmediğinin düşmanı ya hâni; düşmanlık beslemektense güvercin beslemeyi tercih ediyorum. İçim düşmanlık beslemeye elverişli bir iklime sahip değil, güvercinleri sorarsan eğer: güvercinler yere konmaktan korkar olmuş gibi gökte ölümüne kanat çırpmakta! Sahi, sema güvercinlere neden bir yuva vermez ki koynunda?
Yeryüzü siyahın desenleri ile dolu Zafira Hanım, yeryüzü bozgun öncesinin yalancı tebessümlerinde. Hoş gör beni, içini taziye duvarlarına çevirdim. İnsan ayık kafa ile umutlu olamıyor. İnan bir içsem satırlarım çingene avlusu olur. Şarap bitti, ekmek duruyor. Ben bugün duran ekmeğin yüzüyüm Zafira Hanım.
Susayım ben artık. İçini buladığım yeter... Gidip ekmeğin yüzünü ve hüznünü Allah’a anlatayım.
Sahi Zafira Hanım; Allah ile muhabbet ettin mi? Yahut muhabbet etmeyi denedin mi?