- 339 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ / SEN Bölüm-1 YENİ
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ / SEN
Bölüm-1
01.11.2020/ Pazar
1
Bir gece önce Çay Bahçesinde, arkadaşım Yakup’la kapalı mekândan, sigara içmek için bahçeye çıkmıştık. Biz sigaramızı içip laflarken, bizim arkamızdan kızlı erkekli bir gurup daha çıktı. Bizden birkaç adım ötede sigara içip konuşmaya başladılar. Aralarında daha önce de dikkatimi çeken o kızla, bir an için bakışlarımız çakıştı. Çok güzel gözleri vardı ama o gece o kadarla kaldı. Bana olan bakışlarındaki tatlılık günlerce aklımdan çıkmadı. Aradan birkaç gün geçti. İşim dolayısıyla Çay Bahçesine çıkma fırsatım olmadı. Bu geceye kadar. Kapalı bölüme girdiğimde gözlerim onun varlığını araştırdı. Elimde olmadan derin bir nefes aldım. Zira köşedeki masada oturuyordu. Beni görünce bir an için elini sallar gibi olsa da istemsizce elin masanın üzerine koydu. Bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Kendi kendime şu soruyu sordum, ‘’ Neden ben?’’ kapının hemen girişinden, kolonun yanındaki masada oturan Yakup’u gördüm ve o yöne dönerken arkamı dönüp uzun boylu uzun saçlı ince belli kıza bir kere daha baktım. Yakup, konuşurken hala güzel yüzü gözlerimin önündeydi. Yeni bir maceraya balıklama dalarak yelken açtığımı çok sonra fark ettim.
Çaylarımızı içtikten sonra, Yakup’la çay bahçesinden çıkıp yürümeye başladık. Merdivenlere yaklaştığımız sırada, ‘’ Bir dakika bakar mısınız’’ diye arkamdan bir ses duydum. İkimiz birden döndük, bize seslenen beyaz pantolonlu kızdı. Beni işaret etti. Yakup’a, ‘’ Sen yürü ben sana yetişirim’’ diyerek yeniden kıza doğru döndüm. Olduğu yerde durmuş bana bakıyordu. Ağır adımlarla yanına gittim. Birbirimizi süzmeye başladık. Konuşmasını bekliyordum.
‘’ Beni çok mu beğendin? Kafeye geldiğinden beri bana bakıp duruyordun?’’
‘’ Demek çok belli etmişim. Evet, size baktım inkâr etmiyorum. Benden bir özür mü bekliyorsun? Yoksa bir açıklama mı?’’
‘’ Her ikisini de bekliyorum dersem çok mu olur?’’
‘’ İstersen konuşmaya biraz evvel arkadaşımla oturduğumuz masada devam edelim.’’
‘’İçeri girelim, arkadaşlarıma haber verip geleyim.’’
Biraz sonra masada karşılıklı oturuyorduk, bir şeyler içip içmeyeceğini sordum. Orta şekerli kahve istedi. Bende kendime muz söyledim. Konuşmaya başladık, yan gözle de arkadaşlarına bakıyordum. Elimi uzattım, Şimdi yeniden tanışalım. Ben Tarık Ahmet.’’ ‘’ Bende Füruzan tanıştığıma memnun oldum.’’
‘’ Burası ufak bir yer, devamlı gelip gittiğin zaman, buraya gelen insanları uzaktan da olsa tanımaya başlıyorsun. Bende yeni başladığım romanım için kadın karakter arıyordum sen dikkatimi çektin ve seni incelemeye başladım.’’
‘’Sende beni takibe başladın.’’
‘’ Evet, uzun boylusun, dikkati çeken bir güzelliğin var. Giydiğini kendine yakıştırıyorsun. Aynı zamanda akıllısın da.’’
‘’ Bu kadarcık mı?’’
‘’ Daha çok şey zaman içinde ortaya çıkar. Seni daha yakından tanımak istiyorum.’’
‘’ Varım Tarık Ahmet.’’
‘’ O zaman sık, sık buluşmamız lazım. Gel dışarı çıkalım sana bir şey göstereceğim.
‘’ Biliyor musun Firuzan, bundan birkaç yıl önce, yine burada bir kız tanımıştım.’’
‘’Bari güzel miydi?’’
‘’ En az senin kadar güzel. Şu karşıda yeni yapılan binayı görüyor musun?’’
‘’ Evet, ne varmış o binada?’’
‘’ O bina yapılmamıştı. Eskisi de sapasağlam ayaktaydı. Ben binanın sokağa bakan tarafında bodrum katında oturuyordum.’’
‘’ Bana neden anlatıyorsun bunları?’’
‘’ Anlatıyorum çünkü Buse’yi de burada tanımıştım. Aynı seni tanıdığım gibi. Bir gün ona hayatını yazmayı teklif ettim.’’
‘’ Benimde mi hayatımı yazmayı teklif edeceksin?’’
‘’ Asla böyle bir şey düşünmedim.’’
‘’ Hayır diyebilirdin ama üzerine basa, basa asla dedin. Lütfen bana samimi olun’’
‘’ Çünkü Buse’nin kaderi romanın sonunda ölmekti. Gerçek yaşamında da öldü. Sevdiği adamla beraber. Senin de Buse ile aynı kaderi paylaşmanı istemiyorum.’’
‘’ İnsan kaderinden kaçamaz onu da biliyorsun değil mi? Bir soruda benden, şimdi nerede oturuyorsun?’’
‘’Bir hücrede yaşıyorum dersem inanır mısın?’’
‘’ İnanmasına inanırım da biraz daha açık anlatırsan, belki anlamaya çalışırım.’’
‘’Benim dükkanın bulunduğu sokakta oturuyorum. Sadece dört duvar, ne cam var nede pencere.’’
‘’ Şimdi merak ettim bir gün evine misafir olmak isterim.’’
Füruzan, saatine bakmaya başlayınca,
‘’ anladığım kadarı ile gitme zamanın geldi. Bir daha ne zaman buluşuruz?’’
‘’ Haklısın arkadaşlara bir görüneyim, eve gitme zamanı yaklaşıyor. Numaranı söyle çaldırayım. Böylece haberleşiriz.’’
Numaramı söyledim benim telefonu çaldırdı. İkimizde kaydettik.
‘’ Seni arayacağım.’’
‘’ Arasan iyi olur daha soracağım çok soru var.’’
‘’ İştahını bir daha ki konuşmamıza sakla. İyi geceler Tarık Ahmet.’’
‘’ İyi geceler Füruzan.’’
DEVAMI VAR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.