Buralarda yaşamak
Kimse kimsenin nasıl yaşadığını bilmiyor. Herkesin nefes alışı bile başka. Eğer bir tesadüf olur da biriyle karşılaşırsanız o zaman anlıyorsunuz kimi hayatları. O da azıcık.
Bugün televizyonda CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu konuşmasında Çubuk’lu, yani memleketlmden bir kadının sıkıntısını anlattı. Sıkılarak ondan yardım istediğinden söz etti. Kendisi iyi beslenemediği için sütü kesilmiş. Çocuğunu emzirememiş
ve çocuğuna sadece şekerli süt içirebilmiş. Doktora gitmiş. Doktor, böyle giderse çocuğunu çocuk bakımevine göndeririz
demiş. Kadın tabii çok üzülmüş. Son çare olarak utana, sıkıla Kemal Kılıçdaroğlunu aramış. Gereken yardım yapılmış.
Kimsenin nasıl yaşadığını bilmiyoruz demiştim. Gerçekten bilmiyoruz.
Bugün faturaları ödemek için çarşıya çıktım. Bu arada gelmişken bir de kahve alayım dedim her zaman aldığım yerden. Kahvenin yanı sıra yemiş, çocuklar için çikolata gibi çerez öte beri de satıyor. Benim kahvem çekilirken dükkana bir kadın ve üç dört yaşlarında oğlu geldiler. Çocuk şu kabarık süslü paketlerde satılan çitözlerden istedi. Kadın satıcıya fiyatını sordu. Satıcı beş lira olduğunu söyledi. Kadın bunun küçüğü yok mu dedi. Hayır cevabını alınca durakladı. Çocuğuna dönerek: diğer küçük gofret gibi yiyecekleri gösterdi. Çocuk boynunu büküp onları değil çitözü istemediğini söyledi. Ben araya girdim. Cüzdanımdan bir beş lira çıkarıp kadına uzattım. Bununla alın dedim. Kadın almak istemedi. Çocuğa veriyorum dedim. Zorla aldı parayı, Bana duyulur duyulmaz bir sesle yanımda para yoktu dedi.
Bu olay beni yıllar öncesine götürdü. O zamanlar Çubuk’ta bir iki dükkan bir kaç mağaza vardı. Sokağımızda tam küçük çarşımızın girişinde bir Mustabey vardı. Şimdi tam anımsamıyorum dükkandan bir şey almıştım veya önünden geçiyorduk o zaman üç dört yaşında olan kızımla. Vitrindeki oyuncak bebeği gördü. Al diye tutturdu. Bana göre onu almak o an için gereksizdi. Pahalıydı. Bize göre değildi. Cebimde param vardı ama onu kitap almak için ayırmıştım. Kızım dükkanın önünden ayrılmıyor al Allah al diye ağlıyordu. Sonunda dizlerine vurarak yerlere yatmaya başladı. Çocuğun bu halini ve yoldan geçenlerin bakışlarını görünce tamam alalım deyip oyuncak bebeği aldım. Kızım da çok sevindi.
Kahve satan dükkandaki kadını düşündüm. Kim bilir ne zorluklar içindedir. Evine bir ekmek giriyor ise, nasıl giriyor.
Yine yokluk günlerim geldi aklıma. Bir tane yatak çarşafım vardı. Çocukların da bir yatak çarşafları. Çarşafımın ortası iyice yıpranmış neredeyse delinecekti. Anneme söyledim. Annem de bana bir çarşaf almak yerine öğüt verdi. çarşafı ortadan kes, eski yerlerini kıyıya gelecek şekilde dikiver dedi. Ben de öyle yaptım. Hiç unutamıyorum bir tane gündelik eteğim vardı giydiğim. Artık iyice eskimiş, bazı yerleri delinecekti. Öyle giyerdim. Annem yine görmezdi. Bana kumaş alsa dikerdim. Evde dikiş dikiyordum, beni tanıyan komşular getiriyordu dik diye. Çocukların üst başlarını alıyordum böylece.
Eski günler nereden geldi aklıma. Düşününce çok üzüldüğüm o günler. Gitsin geri gelmesin..
Kimse yoksul olmasın.. Gözü elde kalmasın..
20. 10. 2020 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
saygısızlığıma vermeyin olur mu, yaşlılığıma evet,
ellerinden öpmek isterdim kendi adıma
böyle bir dünyanın insanının...
eyvallah .
glenay
Çok teşekkürler.
Gerekeni yaptım.
Selâmlar..
Haklısınız can hayat bazıları için yaşamaktan çok işkenceye dönüşebiliyor. Hadi kendiniz için neyse de ama çocuklarımız o yaşlarda yok'u anlayacak kavramda olmayabiliyorlar, onların isteklerini karşılayamamak bizleri daha da çok üzüyor, ama şu da bir gerçek k inanın gün geliyor o yapılan iyilikler size aynen geri dönüyor ben bunu defalarca yaşadım.
Sizin de söylediğiniz gibi yoksulluk gerçekten de çok zor. Rabbim kimsenin elini darda bırakmasın, herkesin yâr ve yardımcısı olsun...
Bu meyanda duyarlılığınızı ve naif kaleminizi gönülden kutluyorum. Gönül dolusu sevgilerimle...
glenay
Size gönülden katılıyorum.
Çocuklarıma istedikleri gibi bir anne oldum mu bilmiyorum.
Eşimden ayrıldım ve çocuklarımla anne evine döndüm ama orada da hayatımız istediğimiz gibi olmadı. Hep çocuklarımı düşündüm.. Anne evinde de sürdü terziliğim. Çubuk'un beğenilen terzisi oldum..
Çok şükür çocuklarım okudular, beni ve hayatlarını kurtardılar..
Selâmlar, sevgimle..
Kardelen çiçeği
Selam ve sevgilerimle...
glenay
Benim küçük kardeşim de eşini erken kaybetti.
Çok şükür çalışıyordu ve evi vardı.
Kadın isterse her koşulda kendine ve çocuklarına sahip çıkar.
Güzel akşamlar arkadaşım..
vefakar bir anne güçlü bir kadın denilince aklıma gelecek defterin güzel insanlarından Nazik Hanım bu yazınız vesilesiyle sizi yine takdir ediyorum
sevgilerimle... ⚘💙
glenay
Anne, gerçek bir anne olabilmeli.
İyi bir anne olduysam ne mutlu bana.
Selamlar, sevgimle..