- 593 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇANAKKALE SAVAŞINDA STRATEJİK HATA
Çanakkale Savaşı’nın önemli bir stratejik hatası, düşmanı denizde karşılamamak. Türk tarafı daha çok düşmanı ’’karaya çıkartmama’’ tarzında konuşlanmaktan yanayken, Alman komuta heyetinin ’’karada oyalama’’ yı hedeflediği ortaya çıkıyor. Bunu dönemin komutanlarının anılarında saptayabiliyoruz. Bu stratejik hata Türklere çok pahalıya mal olur.
Türkler düşmanı denizde karşılamak üzere kıyıda tertiplenirken bunu fark eden ordu kumandanı Liman Van Sanders Paşa, birlikleri ’’inatçı bir sebat değil, her üç muhabere grubunun hareketli bulunması’’ na göre konuşlandırır. ’’Türkiye’de beş sene’’ isimli anılarında bu durumu açıklayan Sanders, ’’düşmanı durdurmak’’ tabirini kullanır. Ayrıca bir çok konuda yaptığı hataları kabul eder. 57.Fırka Kumandanı Şefik Aker Bey şunları vurgular:
’’Karaya ayak bastırmamak için düşmanı deniz kenarından karşılamak meselesine gelince, denizin müdafiler lehine yaratacağı ve temin edeceği vaziyetten dolayı çok az bir kuvvetle başarı sağlanabileceği kanaati kuvvetliydi.’’
Moydos mıntıkasında düşmanı deniz kenarından karşılayarak karaya ayak bastırmamak tarzındaki savunmanın kabulünde zorunluluk vardır. Çünkü; düşmanın varmak isteyeceği hedef bu mıntıkanın çıkarma sahiline yakındı ve bu hedefe varmak için mutlak gerekli olan mühim tabiye noktaları da çıkarma kuvvetlerinin bir hamlede zaptedebileceği ve bunun için donanmasının da yardım edebileceği kadar sahile yakındı.’’
Bu ilginç saptamayı diğer komutanların anılarında da görmek mümkün. Bunlardan birisi de Fahrettin Altay Paşadır:
Çanakkale Boğazını savunacak silahlı kuvvetlerimizin yüksek komutası Almanlara verilmiş oluyordu. Fakat ordu komutanı Liman Van Sanders’in strateji kudretinin azlığı ve düşmanın karaya çıkacağı yerleri yanlış tahmin etmesi ve kolordunun selahiyetine fazlaca karışması, kolordu kumandanının da buna ses çıkarmaması yüzünden ilk savaşma tedbirlerinin alınmasında hatalar meydana gelmiştir. Enver Paşa’nın da gelip bu tatbikatı kontrol etmemesi savaşın uzamasının ve Türk kanının daha fazla akmasının sebeplerinden biridir.
Yine önemli bir eksiklik de düşmanın nereye çıkarma yapacağı. Bu yanlış da bize pahalıya mal olur. Mustafa Kemal, ’’düşman çıkmaz’’ diyerek Arıburnu bölgesine verilir ve aksine düşman buraya çıkartma yapar. Burada Mustafa Kemal, yüksek komutanlık becerisi göstererek birlikleri çok iyi sevk ve idare eder. Böylece düşmanın ileri hatlarda tutunması önlenir. Mustafa Kemal bu konuda bakın ne diyor:
’’Düşündüğüm ve tasvirine çalıştığım düşman teşebbüsleri 24 Temmuz’dan itibaren aynen gerçekleşmeye başladığı zaman, iki ay evvel maruzatımı takdir etmemekte ısrar edenlerin nasıl üzüldüklerini bilemem. Yalnız fikren hazırlanmamış oldukları düşman harekatı karşısında pek noksan tedbirlerle genel vaziyeti ve vatanı pek büyük tehlikeye maruz bıraktıklarına vakalar şahit oldu.
Bütün bunlar Cihan Savaşı’nın diğer cephelerinde de yaşanır. Bu öyle bir noktaya gelir ki Osmanlı İmparatorluğu darmadağın olur. Almanların savaş stratejileri, Almanya’daki savaşın seyrine yardımcı olacak ve ülkelerini rahatlatacak saldırılar hazırlamaktı. Bu doğrultuda yapılan saldırılar Türk topraklarını da zora sokuyordu. Buna isyan eden Mustafa Kemal, 20 Eylül 1917 tarihinde İstanbul’da ilgili makamlara yazdığı ünlü raporunda şöyle demişti:
’’Müttefikten ayrı davranmalıyız. Müttefikimiz bizi felakete sürüklüyor.’’
İşte bu ünlü söz bize bugün de miras niteliğinde. Çanakkale Şehitlerini saygıyla anıyoruz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.