- 555 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CEZAYİR TÜRKÜSÜ
CEZAYİR TÜRKÜSÜ
Anadolu’nun tarihi sürecinde Karamanoğulları Beyliği’nin (Devleti) hü kümran olduğu coğrafya ile Akdeniz ve Ege kıyı yerleşimlerinde Cezayir Türküsü çok sevilir. Nişan, düğün ve kına gecele rinde en çok okunan ve zevkle söylenen ezgilerden birisidir.
Cezayir Türküsü özelinde bir ağıttır. TÜrkü sözleri Türkmen yiğitlerinin kah ramanlığı ile ona duyulan sevgiyi ve yü rekte kor olan ayrılığı, özlemi dillendirir.
Anadolu’nun bağrından deniz aşırı yerle re savaşa giden yağız yiğitler ile Ege ve Akdenizde sefere çıkan savaş gemisi le ventleri için yürekte yanan közün özlem dolu tutmeyen dumanıdır. Bir şekilde sılasından gurbet ellere gidipte dönme yenler için sevenlerinin yüreğinden bir şeyler kopartarak söylenen hasret tür küsüdür. Bağrı, ciğeri yanıkların aşk ile dillenen gönül sesidir.
Cezayir Türküsü, müzik eşliğinde çalınıp söylendiği her yörede halkımız hüzünlü sözlere sevgi katarak acıyı bal eylemek suretiyle coşkulu bir oyun havasına dö nüştürmüş. Yöresel sanatçılar yürek bur kan türkü sözlerine halkın beğenisine uygun yeni dizeler ekleyerek zenginleş tirip çeşitlilik sağlamıştır. Böylece Ana dolu’nun pek çok yöresinde candan be nimsenerek paylaşılan ortak bir tarihin kültür ürünü halini almıştır. Geçen süreç te türkü halka mal olduğu için anonim özelliğine bürünmüştür
Cezayir denilince Kuzey Afrika coğrafyası hatırlanır. Bu coğrafyada günümüzün Ce zayir, Tunus, Libya ve Fas ülkeleri bulu nur. Kuzey Afrika XVI. yüzyıla kadar İspan yol sömürgesi olup yerleşik arapların kur duğu "Beni Hafz Devleti" toprağı olarak bilinse de, Akdeniz korsanları ile bedevi lerin yuvalandığı bir bölgedir.
1500 lü yıllardan itibaren Akdeniz’de korsanlık yapan Baba Oruç ile kardeşleri Hızır (Barbaros) ve İshak Reisler, anaka rada yerli halk ile sürekli savaş halinde bulunmalarının yanı sıra Akdeniz’de de İspanyol ve Fransız donanmalarının kor kulu rüyası olur.
1516 yılında İspanyollar ile yapılan savaş ta Baba Oruç Reis Cezayir’i alıp kendi hükümran devletin kurar. Osmanlı Padi şahı Yavuz Sultan Selim, 1517 yılında Mısır’ı fetih için sefere çıkar. Karadan ve Denizden Mısır’ı kuşatan Yavuz Sultan Selim Mercidabık savaşı sonucu Mısır’ı Osmanlı ülkesi yapar. Osmanlı Donanma sında Karamanlı Piri Reis, "Derya Sancak Beyi" (Amiral) olarak görevlidir. Cezayir Fatihi Hızır Reis’de Osmanlı’nın himaye sine girmek ister. Padişah Yavuz Sultan Selim, bu istekten çok mutlu olur. Hızır Reis emrine iki bin yeniçeri ile çok kiy metli bir kılıcı armağan olarak gönderir.
Osmanlı- Avusturya savaşları başlayınca Padişah Kanuni Sultan Süleyman, Hızır Reis’e, "Barbaros Hayrettin" ismiyle bir likte "Kaptan-ı Derya" ünvanı verir. Kuzey Afrika ile Akdeniz ve Ege adalarını ( Kıbrıs ve Girit hariç) kapsayan coğrafya da "Cezayir-i Bahrı Sefid" adında yeni bir eyalet oluşturulur. Bu eyalete Kaptanı Derya Barbaros Hayrettin Paşa yönetici olarak atanır. Anadolu’da Türkmenlerin yogun olarak yaşadıkları Karaman, Antal ya, Denizli, Aydın ve İzmir bölgelerinden özellikle Türkmenler bu eyalete göç etti rilir. Buraya göç ettirilecek tebaa, yöneti min sevmediği Türkmen obalarında "Çift Bozan" diye tanımlanan Karamani köylü lerinden / konar göçer Yörükleri den seçilir. Karamaniler ve Yeniçeriler ile Leventler Cezayir’i vatan bilip savunur. Zaman içinde Cezayir’de Türkmenler/ Türkler’in varlığı ve ağırlığı iyice his edil meye başlanır ve "Kuloğlu (Dayılar) Ko lonisi" olarak namlanır. Osmanlı yöneti mi de Cezayir ve hinterlandını "Mağrip Ocakları- Garp Cephesi" olarak tanımla maya başlar.
Türkmenlerin Ermenek’te temellerini attığı Karamanoğulları Beyliği (Devleti), Anadolu’da kurulan Beylikler içinde Osmanlı’nın kabullenmekte zorlandığı, anlaşamayıp çekindiği ve bölgesinde uzun süreli hükümran olan Türkmen, Karamani Devleti (Beyliği) organizasyonu dur. Osmanlı İmparatorluğu XV. yüzyıl dan itibaren imparatorluk sınırları içine kattığı Kıbrıs ve Avrupa’da (Balkanlar), Afrika’da (Cezayir) gibi bölgelere sürekli Karamani Türkmenlerini göç eylemiştir. Böylece hem Anadolu’da Türkmen/ Karamani varlığını törpülemiş hemde bu bölgelerin sosyal ve dini yapısın değiştir meyi amaçlamıştır. Bu bağlamda Ce zayir Türküsü özünde Karamani yiğitlere özgü bir ağıttır. Karamani Türkmen yiğitleri arasında her ortamda terennüm edilip söylenmesi bundandır
Cezayir’li Türkmenlerden Kuloğlu bir yi ğit (dayı), 1830 yılında Fransız elçisini tokatlayınca; Fransız’lar bunu bahane edip Cezayir’i işgal eder. Bu savaş süresince binlerce Karamani Türkmen yiğidi şehit olur.
Yine 1911-1912 yıllarında sömürgeci İtalya, günümüzün Libya sınırları içinde kalan Osmanlı vatanı Trablusgarb’a asker çıkarır. Gazi Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı ülkesini savunmak için bu savaşa gönüllü olarak katılıp ilk kez cephe savaşı yapar. Gazeteci kimliğiyle deniz yoluyla Misir’a varir ve oradan savaş cephesine ulasir. Ancak binlerce şehit verilerek cephede kazanılan savaş, maalesef masada kaybedilir. İşte bu şehitlerin ruhu için Anadolu’da Cezayir Türküsü ağıt olarak yankılanır.
Cezayir, Yemen ve Misak-ı Milli sınırları içinde vatan savunması için şehit ve gazi olan yiğitlerimizi ve Anadolu’da cephe den cepheye koşan tüm Kahralanrımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Torunları toy, nişan ve düğün etkinliklerinde, Cezayir Türküsün mırıldandıkça bu soydaş kahramanların ruhları nurlar içinde şad olsun.
EKİM-2020
Süleyman YILDIZ
(LEMOS5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.