Hanan Bey

• 10 Ekim 2020 Cumartesi 16:05:39

HANAN BEY
Kitap ve okuma aşığı Sevgili dostum,
Kitap okumayı en az beni kadar sevdiğini bildiğimden, sana kitaplar, edebiyat ve okuduğum kitapları ve antolojileri anlatan mektuplar yazmak bana mutluluk veriyor.
Sevgili dostum,
Yılmaz Ali mahlası ile kitaplar yayınlayan mütercim ve yeminli tercüman Ali Yılmaz ile gene bir yazar Kardeşimiz Şükran Pınarcan vasıtası ile tanışmış ve röportaj yapmıştım. Teşekkür için Soffia ve “Hanan bey” kitaplarını yollamış Yılmaz Ali. “Hanan bey” kitabını okudum. Tarihi bir roman olan bu kitap gerçekten hem anlatan hem de yazan için samimi bir dille anlatılmış ve yazılmış. Okuyunca gerçek olduğunu hemen anlamak mümkün.
Sevgili dostum,
Birinci Dünya savaşında Gaziantep, Halep , Malatya civarında geçen olayları anlatan kitap, Muhtar da olan Hanan bey ve iki adamı olan Selim ile daha 13 yaşındaki Ökkeş’in düşmana karşı güzel dayanışma dolu kahramanlıklarını anlatıyor.
Sevgili dostum,
Topal olduğundan askere alınmayan Selim ile askere gidip de dönmeyen babasının arkasında özlemle bekleyen 13 yaşında Ökkeş’in Halep den Maraş’a geleceğini duydukları Fransız askeri ve cephane dolu treni sobete etmelerini anlatıyor. Gerçekten de insan okurken atalarımızın düşmana ne kadar büyük savaş verdiğini daha iyi anlıyoruz.
Sevgili dostum,
Kitapta Ökkeş’in severek dinlediği ve İbrahim Hoca’nın anlattığı bir çok hikaye de var, göç öyküleri ki, yazara günümüz göçmenleri, göçmenleri iyi anlattığı için ödül vermiş. Gerçekten de göçmenlerin hikayelerini güzel anlatmış.
Sevgili dostum,
“En büyük ödül, iyi bir okurun güzel bir değerlendirmesi” derim her zaman. Bu yazımız da bir ödül olsun Yılmaz Ali Kardeşimize.
Sevgili dostum,
Sevgili yazar dostum Şükran Pınarcan da kitabı okumuş. Şunları söyledi bana” Yine çok güzel bir kitap daha okundu ve bitti. Konusu anlatımı oldukça başarılı çok etkileyici bir kitap. Yakın tarihimizi merak edenlere tavsiyemdir. Bilinmeyen kahramanlarımızın bizim bugün daha rahat yaşamımızı sağlamak için yaptığı fedakarlıkları hayranlık ve gözyaşlarıyla okuyacaksınız. Sizi derinden etkileyecek çok sarsacak. Onlara ne kadar teşekkür etsek. Hayırla yadd etsek. Yinede haklarını ödeyemeyiz. Tüm şehit ve gazilerimizi hayırla yadd ediyoruz. Minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Allah onlardan razı olsun. Rahmetiyle muamele etsin. Yazar arkadaşım Yılmaz Ali beye bu kadar güzide eserle bizi buluşturduğu için ve bana da hediye etme lütfunda bulunduğu için. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Sağ olun var olun. Her şey gönlünüzce olsun. Kaleminiz kırılmasın. Mürekkebiniz dökülmesin.”
Sevgili dostum,
Bana kitap yollayan yazar dostların kitaplarını, antolojilerini tanıtmak çok faydalı ve bana da faydalı oldu. Okuduklarımın özetini çıkarmış oldum. Bundan sonra ünlü yazarların faydalı kitaplarını da sana mektuplar halinde anlatmak istiyorum. Kitabı okumayanlar için de bu mektupları okumak kitabı okumuş kadar faydalı olabilir aslında. Yıllar sonra bile bu mektupları okuyanlar faydalanabilir.
Sevgili dostum,
“Hanan bey” romanı bizleri 100 yıl öncesine götürüyor. Tarihten ders almamızı sağlıyor. Topal insanın da yaşı 13 olan insanın da azmederse, tecrübeli insanlardan faydalanır ve onların sevgi ve saygısını kazanırsa 100 yıl sonra da anlatılacak ve ağlayarak dinlenecek kahramanlık hikayeleri olacağını gösteriyor.
Sevgili dostum,
Bu vatanı yabancılardan kurtarmak için atalarımızın ne kadar gayret ettiklerini, Halep gibi şehirde ne güzel kaleler ve mabedler ile medreseler yaptıklarını da bizlere gösteriyor. Halep’in 100 yıl öncesini yazar sanki fotoğraf gibi Ökkeş ve Bedihi’nin anlatımı ile gözlerimize seriyor. Halep demek o zamanlarda medeniyet demek olduğunu anlıyoruz.
Sevgili dostum,
Halep deyince şemsi tebrizi ve mevlana’dan bahsetmeden olmaz tabii. Bu kitapta da kısa da olsa onlardan bahsedilerek onlara vefa gösteriliyor.
Sevgili dostum,
Hataların affedilebileceğini ama hata yapanlarında hatada ısrar etmemesi gerektiğini Hanan bey’in engin bilgi tecrübe ve hoşgörüsünde bir kere daha görüyoruz. Her insanın bir hikayesi olduğunu, bu hikayelerin anlatılması, yazılması ve gelecek nesillerin ibret alması gerektiğini görüyoruz. Zaten atalarımız da bu vatanı nasıl kurtardıklarını anlayarak bizlere anlatmamışlar mı bizim de torunlarımıza anlatmamız için. Yılmaz Ali işte bu görevi üstlenmiş. Bu kitabı okuyunca Hanan bey’e dualar ve Fatihalar okuyoruz. Tabii Ökkeş ve Selim’e de. Gazi olan Antep ve Anteplilere de hayran kalıyoruz.
Sevgili dostum,
Yazar şu an memleketinde değil de Antalya’da yaşasa da bu kitabı ile memleketine güzel hizmet etmiş. ”Memlekete hizmet etmek için orada yaşamak değil gönül ve sabır vererek memleketin hikayelerini yazmakla olur” mesajını güzel veriyor bizlere.
Sevgili dostum,
İşte yazarlar yazar dostlarını okuyup da böyle sevgi ile takdir ederler. Umarım başka kitapları da sana anlatmak dilerim. Kitap hakkında yazacak çok şey var ama en iyisi okurun kitabı alıp kendi okuması ve değerlendirmesi.