- 633 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
592 - ÇIĞLIK
Onur BİLGE
“Çığlık,
Yorgun çığlıklardır, akşamlarım. Şiirlerimin feryatlaştığı zamanlardır. Ruhuma yokluğunun karanlık kasvetinin bastığı vakittir. Adamakıllı bir dayak yemiş gibi yığılıp kaldığım felç eden saatler…
Yine bir isyan akşamı ıstırapla geceye uzanıyor. Çaresizliğin hışmına uğramışım acımasızca. İplik iplik ayrılıyor kaslarım, kemiklerim un ufak oluyor. Yığılıp kalmışım. Kalkmaya çalışıyorum, dizlerim tutmuyor. Yürümek istiyorum, bacaklarım gitmiyor. Epey bir mücadele ediyorum, dengemi bulmak için.
Kapana kısılmış fare gibi küçücük odanın içinde duvardan duvara savruluyorum. Üç adım aşağı, üç adım yukarı… Bahçe de oda kadar. Olsun olsun da bir iki adım daha geniş olsun haydi!
Kendimi caddelere sokaklara atmak istiyorum, dizimin dermanı yok. Yağmur da yok, gözyaşlarımı karıştırarak saklamak için. Halbuki Kaleiçi çekiyor içimi. Eski dükkânın olduğu yerde almak istiyorum soluğu! Deli divane dolanmak oralarda, sonra İskele’ye inmek… Kayalıklara vurmak istiyorum kendimi.
Boyaları dökülmüş çürük çarık bir kayık gibiyim. Aşk sarhoşuyum aslında körkütük. Nefret yüklendikçe ayık gibiyim. Kalbimin kızgın kumsalında can çekişiyorum. Nafile yere çırpınıyorum nefessiz. Kıyıya vurmuş bir balık gibiyim.
Gecenin yaklaştığı yerde şarkılar çok daha fazla yakıyor canımı. Damardan giriyor kanıma. Anında tesirini gösteriyor her biri, kendimden geçiyorum. Antalya ağustosunun cayır güneşince, içimi yakıyor ayrılık.
Mesafe azaldıkça azalacağına attı da arttı hasretinin acısı. Öyle uzaklarda değilsin artık. Aynı ildeyiz. Şuracıktasın! Ulaşmak zor değil. Para da gerekmez, davet de… Kalkıp gideceğim, birkaç defa geçeceğim evinizin önünden ya da oturacağım oralarda bir yerde… Nasılsa kapıdan çıkacaksın ve göreceğim seni birkaç saniyeliğine de olsa. Özlemimi gidereceğim kısmen veya bir süreliğine.
Bu ayrılığın mesafelerle alakası yok. Gönüllerin arasına giren bir yılandan bahsediyorum. Kalbime çöreklenen o acımasız engerekten… Her “Ah!..” dediğimde bil ki saklandığı yerden çıkmış, boğazıma dolanmış.Sıkıyor da sıkıyor, ölümüne!
Her akşam defalarca zıpkınlar saplanıyor yüreğime. Tekrar tekrar duyuyorum acısını sensizliğin. Gecenin yorgun kollarında içsel çığlıklarımın arkası kesilmiyor. Yarısı kalmış çarpık çurpuk dişlerimi sıkıyorum, avazım çıktığı kadar bağırmamak için. Antalyalılar gibi dövüne dövüne ağıt yakmamak için kendimi zor tutuyorum. Yine de dizlerimi dövmekten, bağrıma vurmaktan kendimi alamıyorum. En çok da böyle rahatlarmış insan, acılar tavan yaptığı zamanlarda.
Ruhum hüzün denizinde çırpınırken sündükçe sünüyor geceler, bitmek bilmiyor. Neye yarar ki sanki sabah olsa! Ortalık ışısa ne değişecek ki! Güneş olanca güzelliğiyle ve parlaklığıyla aydınlatsa da dünyayı, ruhumun karanlığına ne fayda edecek! Fersah fersah uzakta kaldı mutlu sabahlar. Ta İzmir’den doğardı güneş, penceremden girerdi odama. Mantıken tersti ama yönetti benim için.
Her sabah, gözünü açar açmaz telefona sarılırdın. Olanı biteni, duygularını, düşüncelerini anlatırdın heyecanla. Ben de aklım sıra yardımcı olurdum sana. Yol gösterirdim, yolumu bulmuşum gibi. Bir yabancıya adres sormak gibiydi seninkisi. Kıt aklımla ne akıllar verirdim!
Tıkanmış hançeremde sıkışıp kaldı kelimeler. İçimdeki gerçekleri nasıl izah edebilir kalemler! Anlatılmaz elemler ordu gibi yürürken üstüme, alır beni benden, azgın sellerce bilmediğim diyarlara sürükler...
Karlı dağlar arasında kayboluşlarımdır, akşamlarım. İz bilmeyişimdir, yol bulamayışımdır. Kıvranışlarım, kavruluşlarım, savruluşlarımdır, sararan kuruyan gevrek sonbahar yaprakları gibi.
Sekiz yön bilirdim, seçemiyorum. Hepsi birbirine girmiş, isim değiştirmiş. Ben içkiyi bırakalı epey oldu, bu neyin sarhoşluğu? Aşk mı hastalık mı öfke mi delilik mi?
Zemheri gecelerinde, ölümlerden ölüm beğenmekti, yokluğuna mahkûm oluşumun azabı. “Kırk katır mı istersin, kırk satır mı?” diyordu, sanki kocan. Ya kırk katırın arkasına bağlayacak, sokaklarda sürükletecekti bedenimi, ya da kırk satırla doğrayacak, satır kıyması yapacaktı beni.
Ben bu kadar uzakken gecelerde senden, o senin yanındaydı, varlığından zerre kadar habersiz. Dimyat’a pirince gitmiyordu, aksine... Dimyat’taydı, pirince sahipti de, kurtlanmış bulgur aramaya çıkıyordu geceleri.
“Bulan bunarmış.” derdi, böyleleri için analığım. “Komşunun tavuğu kaz, karısı kız gelirmiş adama.” derdi. “Fesi başında yırtık, karısı ağzından artık!” Daha neler derdi! Denecek çok söz vardı da söylesem yarısı yabana gidecek!
Halimi görseydi bana da bir şeyler söylerdi şüphesiz. “Horoz ölmüş, gözü çöplükte kalmış!” derdi. Alay eder, gülerdi.
Ben de istemezdim böyle olmasını. Acınacak hallere düşmek istemezdim. Anlayamadım ki neye uğradığımı! Bir baktım karşımdaydın, bir baktım kalbimin içinde…
Herkes bilsin de sen bilme ne hale geldiğimi. Bir de sen alay etme sakın, dayanamam! Daha fazla aşağılanamam o zaman. Tasarlayarak olmadı hiçbir şey. Başta sana anlatamam!
Fark etsen de fark ettiğini hissettirme, ne olursun! Ne anladıysan, yüzüme vurma sakın! Bilmezlikten gel, içinde dursun!
Bu gece gözyaşlarım alabildiğine özgür… Her zamankinden gür… Yanaklarım Antalya Ovası, doya doya sulanıyor… Sağ gözüm Düden Şelalesi, sol gözüm Manavgat çağlayanı gürül gürül… Bağrımsa Aşkdeniz, eskiden beri. Bedenim suya kanıyor.
Şelale”
***
Onur BİLGE
BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ - 592
YORUMLAR
Ta İzmir’den doğardı güneş, penceremden girerdi odama. Mantıken tersti ama yönetti benim için. Yönetti benim için. ??????? İzah ederseniz sevinirim.
Bu gece gözyaşlarım alabildiğine özgür… Her zamankinden gür… Yanaklarım Antalya Ovası, doya doya sulanıyor… Sağ gözüm Düden Şelalesi, sol gözüm Manavgat çağlayanı gürül gürül… Bağrımsa Aşkdeniz, eskiden beri. Bedenim suya kanıyor.
Tüm yazının fotoğrafı olmuş adeta.
Biz acıklı hikaye derdik.Sonra dram dediler Şimdilerde bu duygulardan bir gram bile yok desem yeridir. Yer yer Necmetdin oldum yazıyı okurken. Kaptansız bir günün gecesi gibiydi. Etkili ve geçişken
Bir hanımın kalemiyle eril acıların resmi tek tek çekilmiş. Anneler anlar derdi annem yüzüm düştüğünde. Sanırım her kadın biraz anne. Acıyı hissetmekte eama her kes yazmakta mahir değil.
Yine sevgi yine Selam.
Onur BİLGE
Teşekkürler... Sevgiler... :)
yeğinadnan
sağ olun