- 687 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İKİ DEVLET TEK MİLLET TÜRKİYE-AZERBAYCAN..
’’28 Mayıs 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilân edildi. Böylece tarihte ilk defa Azerbaycan adıyla bir Türk devleti kurulmuş oldu. Feth Ali Han başkanlığında kurulan ilk hükümet Osmanlı Devleti ile Batum’da bir antlaşma yaptı (4 Haziran 1918).
Bu antlaşmanın 4. maddesi gereği, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin iç ve dış asayiş ve emniyetini düzenlemek ve korumak amacıyla Osmanlı kuvvetleri bölgeye geldi. Nûri Paşa kumandasındaki Kafkasya İslâm Ordusu Ruslar’ın elindeki Bakü’yü ele geçirdi (15 Eylül 1918).
Ancak Mondros Mütarekesi’nden sonra (Ekim 1918) Osmanlı kuvvetlerinin Bakü’den çekilmesi üzerine şehri İngiliz kuvvetleri işgal etti (Kasım 1919). 27 Nisan 1920’de Azerbaycan’ı işgal eden Kızıl Ordu parlamento ve hükümeti feshederek Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’ne son verdi ve 28 Nisan’da Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu.
İki yıl sonra (12 Mart 1922) Transkafkasya Sovyet Federal Sosyalist Cumhuriyeti’nin bir üyesi olan Azerbaycan, daha sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni oluşturan on beş cumhuriyetten biri haline geldi (5 Aralık 1936).
Mihail Gorbaçov tarafından uygulamaya konulan glasnost politikasının ardından, iç huzursuzluk ve etnik çatışmalar Azerbaycan SSCB’nin sınırları içinde kalan Dağlık Karabağ da dahil olmak üzere Sovyetler Birliği’nin çeşitli bölgelerinde büyüdü. Azerbaycan’da rahatsızlıklar, Moskova’nın ilgisizliğine cevap olarak zaten sıcak çatışmalara dönüşmüştü ve bu çatışmalar bağımsızlık ve ayrılık çağrısına yol açtı; olaylar Bakü’de yaşanan Kara Ocak’ta doruğa çıktı.
1990 yılından sonra, Azerbaycan SSC Yüksek Konseyi, başlıktaki "Sovyet Sosyalist" kelimesini kaldırdı, Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlık Bildirisi’ni kabul etti ve devlet bayrağı olarak Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin bayrağını kullanmaya başladı. 18 Ekim 1991’de Azerbaycan Yüksek Konseyi, ülkede yapılan referandum yoluyla Bağımsızlık Bildirisi’ni doğrulattı ve bağımsız oldu; Aralık 1991’de Sovyetler Birliği resmen dağıldı.
Sovyetlerin dağılması ile 29 Ağustos 1991 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etmiştir.7 Haziran 1992’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk defa Kominist Parti lideri değil, Halk Cephesi lideri Ebülfez Elçibey Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Ancak Karabağ’da Rus ve Ermeni saldırıları sonucu işgalin genişlemesi ile ülkede gerginlik artmıştır. Elçibey, Gence’de 4 Haziran 1993 tarihinde çıkan isyan ve devamında beklenen olayların Azerbaycan’da bir iç savaşa yol açmasını önlemek için Bakü’den ayrılarak Nahcıvan’a gitmiş, devleti buradan yönetmeye çalışmıştır.
Meclis kararıyla yetkileri elinden alındıktan sonra 3 Ekim 1993 tarihinde H. Aliyev Cumhurbaşkanlığına getirilmiştir. 2003 seçimlerinde de bilindiği gibi oğlu İlham Aliyev Cumhurbaşkanı olmuştur.
Bağımsızlığın ilk yılları, Ermenistan ile yapılan Dağlık Karabağ Savaşı’nın gölgesinde kaldı. 1994 yılında çatışmaların sonunda Ermeniler, Dağlık Karabağ da dahil olmak üzere Azerbaycan’ın yüzde 20 kadarını kontrolü altına aldı. Yaklaşık 30.000 kişi yaşamını kaybetti ve bir milyon kişi bulunduğu yerden ayrılmak zorunda kaldı.
Dört Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı (822, 853, 874 ve 884), "Ermeni güçlerinin Azerbaycan’ın işgal altındaki tüm topraklarından çekilmesini istedi". 25-26 Şubat 1992’de Ermenistan’a bağlı kuvvetlerin Azeri sivilleri topluca katlettiği Hocalı Katliamı, İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere birçok uluslararası örgüt tarafından soykırım olarak kabul edilmektedir.
Azerbaycan’ın yüzölçümü 192.752 km2 olup Türkmençay (1828) ve Edirne (1829) antlaşmaları sonucunda ikiye ayrılmış, Aras nehrinin çizdiği sınırın kuzeyindeki parçası (86.800 km2) Rusya’ya, güneyinde kalan kısmı ise (105.952 km2) İran’a bırakılmıştır.
Sovyet Azerbaycanı kuzeyde Dağıstan Özerk Cumhuriyeti, batıda Gürcistan ve Ermenistan cumhuriyetleri, güneyde İran ve Türkiye, doğuda Hazar deniziyle çevrilidir. İran Azerbaycanı ise kuzeyde Sovyetler Birliği, batıda Türkiye ve Irak, doğuda Sovyetler Birliği ve İran’ın Gîlân idarî bölgesi, güneyde ise Zencan ve Kürdistan idarî bölgeleriyle sınırlıdır.
Ocak 2019 itibarıyla Azerbaycan’ın toplam 9.981.457 kişi olup nüfusun %91 Azerbaycan Türk’üdür.
Azerbaycan’ın ekonomisi tarıma, hayvancılığa ve petrole dayanır. Tarım Urmiye gölü çevresindeki topraklarla Kür ve Aras havzalarında yapılır; pamuk, tahıl, çeşitli meyveler, tütün ve şeker pancarı başlıca ürünleridir.
1989 yılı petrol üretimi 13.200.000 ton olan Sovyet Azerbaycanı’nda Bakü (Apşeron) yarımadası petrol sahası, sadece Rusya’nın değil dünyanın en eski ve en zengin petrol alanlarından biridir. Bakü çevresindeki petrol kuyularından büyük bir kısmı Apşeron yarımadasında toplanmıştır.
Elde edilen petrol tasfiye edilmek için borularla Bakü’ye sevkedilir. Bakü’de daha doğrusu eski Bakü’nün yanında kurulmuş olan Çernagorod’da çok sayıda petrol rafinerisi vardır. Bakü ayrıca 890 kilometrelik bir boru hattı ile Batum’a bağlanır.’’alıntı
***
’’Azerbaycan-Ermenistan hattında 2020 eylül ayının son günlerinde yine tansiyon arttı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı bir son dakika açıklaması yaparak, Ermenistan’ın bir saldırı düzenlediğini ve çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Ermenistan ve Dağlık Karabağ, sıkıyönetim ve seferberlik ilan etti. Ermenistan bir tankın infilak ettirildiğini ve iki helikopterin düşüldüğünü iddia ederken; Azerbaycan ordusu tarafından gerçekleştirilen ilk karşı saldırılar da havadan görüntülendi.
1980’lerden beri devam eden Dağlık Karabağ krizi ile birlikte zaman zaman savaşın ve son dönemde de çatışmaların artış gösterdiği Azerbaycan-Ermenistan hattında sıcak dakikalar yaşanıyor.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, bu sabah yaptıkları açıklamada, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin provokasyon yaparak sınırın diğer tarafından ateş açıldığını duyurdu.
Yapılan açıklamada yerel saatle 06.00 sıralarında Ermenistan ordusunun büyük çaplı bir saldırı düzenlediği ve sınıra yakın bölgede insanların yaşadığı alanlara ateş açtığı belirtildi. Yetkililer sivil halktan ölen ve yaralanan olduğunu açıklarken, birçok binanın da kullanılamaz hale geldiğini duyurdu.
Azerbaycan, ölenlerin ve yaralananların detaylarını inceleme sonrasında paylaşacaklarını açıklarken, saldırıdan en çok etkilenen bölgelerin Tartar bölgesindeki Kapanlı Köyü, Ağdam bölgesindeki Orta Garvand, Fuzuli’nin Alhanlı ve Şükürbeyli ve Cebrayıl’ın Çocuk Mercanlı köylerinin olduğunu duyurdu.
Ermenistan Savunma Bakanlığı’nın paylaştığı fotoğraflarda Azerbaycan’a ait bir tankın infilak ettiği anlar görülüyor.
Azerbaycan ordusunun buna karşılık verdiği ve çok sayıda asker ve askeri aracın bölgeye gönderildiği aktarıldı. Yapılan açıklamada Terter, Ağdam ve Fuzuli ve Cebrayıl bölgelerine çok sayıda asker gönderildiği belirtildi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da yaşayanlara saldırdığını öne sürdü. Paşinyan, Azerbaycan güçlerinin bölgedeki sivil yerleşime saldırdığını öne sürerken Ermenistan Savunma Bakanlığı’ndan konuyla ilgili bir açıklama geldi.
Ermenistan Savunma Bakanlığı Azerbaycan’a ait iki helikopterin ve üç İHA’nın düşürüldüğünü açıklarken çatışmanın yerel saatle 04:10’da başladığını öne sürdü.Azerbaycan Savunma Bakanlığı, bir helikopterin düştüğünü ve askerlerin sağlık durumunun iyi olduğunu duyurdu.
Yaşananların ardından Ermenistan’da sıkıyönetim ilan edildiği duyuruldu. Ermenistan Başbakanı Paşinyan, sıkıyönetim ilan edildiğini ve topyekun seferberlik kararı alındığını duyurdu.Uluslararası haber ajansları, Dağlık Karabağ’ın da sıkıyönetim ve seferberlik ilan ettiğini duyurdu.
Bu gelişmenin ardından kritik bir açıklama da Bakü’den geldi… Azerbaycan ordusu, topyekun seferberliğe ihtiyaç olmadığını açıkladı. Yapılan açıklamada Azeri ordusunun asker sayısının yeterli olduğu belirtildi.
Ermenistan güçlerinin, Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine ateş açması üzerine Azerbaycan ordusu karşı saldırı başlattı. Çatışmalarla ilgili ilgili son bilgileri Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev ve Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Anar Eyvazov açıkladı.
Hacıyev, "Silahlı kuvvetlerimizin başarısı bizi sevindiriyor. İşgal altındaki bazı yerler kurtarıldı" dedi.Azerbaycan Ordusu cephe hattında 3 ayrı istikamette operasyon başlattı. Tarat-Ağdam, Fuzulı-Cebrayil ve Murovdağı bölgelerinde Ermenistan’ın işgali alında olan stratejik tepelerin alınması için harekat devam ediyor.
Operayona ilişkin detayları Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Anar Eyvazov verdi. Buna göre, Fuzuli ilinin Karahanbeyli, Gervend, Kenthoradiz ve Yukarı Abdurrahmanlı köyleri işgalden kurtarıldı.
Cebrayil ilindeki Büyükmercanlı ve Nüzgar köyleri kurtarıldı. Murovdağ’daki stratejik tepeler de kurtarılan bölgeler arasında.Azerbaycan Seferberlik Birimi’den gelen açıklamada,"Bugün seferberliğe gerek yok. Ordumuz toprak bütünlüğünü koruyor" denildi.Öte yandan 10 Ermenistan askerinin öldüğü açıklandı.
Açıklamanın ardından Savunma Bakanlığı, Azerbaycan ordusu tarafından, Ermenistan’ın saldırı girişimine yanıt olarak gerçekleştirilen ilk karşı saldırıların havadan görüntüleri paylaştı.
Rusların en gelişmiş elektronik savaş sistemlerinden iki tanesi Karabağ’da (tanesi 100 milyon TL) , Azerbaycan tarafından kamikaze dron ile imha edildi. (Drone maliyet 5000 TL)
Aynı şekilde Rusların meşhur S300 hava savunma sistemi (Değeri 100 milyon TL) 1 adet Akıncı Tiha mühimmatı ile imha ediliyor ( mühimmat maliyeti 3000 TL)
Amerika ve Rusya başta Suriye de olmak üzere, hem Libya’da, hem Karabağ’da bu durumu defalarca yaşayarak tecrübe etti.
Bu şartlar altında Türkiye ile savaş gerek maddi gerek teknolojik olarak çok ağır sonuçlar doğurur. Hepsi farkında.Bununlada bitmiyor.
Türkiye’nin elinde öyle bir teknoloji var ki son sistem savaş uçaklarını, en gelişmiş savaş gemilerini, tüm radar ve elektronik sistemini off konumuna getirip kör edebiliyor.
Akdeniz’de Fransız savaş gemisinin yaşadıkları şehir efsanesi değil tamamıyla gerçek. Aynı şekilde Karabağ da kör olup dağa çarpan uçaklar da ispatıdır...
Kafayı yiyecekler.Rothschild şirketi yetkililerinin Türkiye ile görüşmek için günlerdir randevu almaya çalıştığı haberi olduğu gibi gerçektir..
Eee ne de olsa Rusya ve ABD devletlerini parayla Bizim üzerimize salan Bay Rothschild ve kardeşleri
İlk anlaşma teklifi için gelenin onlar olması gayet normal değil mi İşin içinden çıkamıyorlar.Allah bu millete tekrar İslam’ın sancaktarlığını nasip edecektir.Az kaldı İnşAllah... ’’alıntı
***
Küfür tek millettir.Sen onların dinine girmedikçe yahudiler ve hıristiyanlar sana tabii olmazlar.
Yahudi ve hıristiyanları dost sırdaş kabul etmeyin buyuruyor Yüce Rabbimiz.
Biz tüm keferelere daha bir kaç once karşılıksız onca uçakla ilaç yardımı yapmadık mı.
Abd kafiri bizden Ilaç Şirketlerinin Turkiyeye sattığı ilacın gecikmis parasini istiyor yoksa bir daha ilaç alamazsınız diyor.!!
Işte Nato budur işte Haçlı ruhu da budur.
Yerli güçlü silahlari yerli ilaçlari yerli sanayii olan Ceddimiz Osmanlı ve onun Amirali Barbaros Hayrettin Dedemiz Prevezede Andre Dorya komutasındaki Haçlı Donanmasını perişan edip denizin dibine gecirivermisti.
O gün her şeyimiz yerli ve kuvvetliydi.Fransa Devletinin bütçesinden sadece Sivas Eyaletimizin butcesi kat be kat fazlaydı.
Kafirler bugün onun intikamını almanın hesabını yapıyorlar.
Biz hala yahudi ve Nasraniyle muttefikiz diyoruz ..
Senden on almadan bir vermez bu kefereler ve gerçeklesecek bir savasta seni arkadan vururlar.
Kıbrısta 1974 te kuzeyi alıp güneye ilerlerken Abd nin Ambargo uygulayıp mühimmat ve uçak lastiği bulamayan Kahraman Ordumuzun işi orada bırakmak zorunda kaldığını unutmayalım.
Ayıdan post Rumdan Yunandan Yahudiden Nasranilerden dost asla olmaz ..
Macar Bulgar Romanya Polonya gibi hristiyan Türk olursak olur.
Geçtiğimiz günlerde nedendir bilinmez Ermenistan Ordusu Azerbaycan topraklarına saldırıda bulundu.Buna mükabil Azerbaycan Ordusu da hem kendi torpaklarını müdafaa etmek hem de otuz yıla yakın bir zamandır haksızca işgal edilip Ermeni halkınca kullanılan öz Azerbaycan torpağı Dağlık Karabağı işgalden kurtarmak için karşı taarruza geçti.
Ne var bunda Azerbaycan Ordusu kendi öz torpaklarında bir askeri tatbikat yapmaktadır.
Burası Azerbaycan torpağı burada Ermeni askerinin ne işi vardır.
Azerbaycanı can-ü gönülden destekliyorum.Bir canım var o da Azerbaycan için İslam için feda olsun.Her an bu yaşımda tankçı teğmen olarak cepheye Ermenilerle vuruşmaya şehadete hazırım.
Allah Azerbaycana işgal edilmiş Karabağ torpaklarini Ermenistandan almak için tarihi bir fırsat sundu.
Darisi Yunanistanin başına bir hata yapsa da 1974 de Kibrisin yarısını Rumlardan kurtardığımız gibi Yunanın Rumun işgal ettiği burnumuzun dibindeki adaları sınırlarımıza katsak !!!
Istiyorsan sulhu salah ,Cenge hazır ol demiş büyükler.Yurtta Sulh Cihanda Sulh ancak sen güçlüysen olur.
Yüz gram hayrın varsa dört yüz gram şerrin yani yüz gram iyilik dört yüz gram ayakta durmak için dirlik gereklidir bu zamanda.
Suriye Irak Afganistan Libya olmamak için her şeyi bırakıp içte birlik dışa karşı en modern silahlarla silahlanıp dirlik gereklidir..
Azerbaycan Ordusuna Ermenistan bir ay dayanmaz Türk Silahlı Kuvvetlerine Rum Yunan bir ay dayanamaz tamamını ele geçirir torpaklarimiza katarız keza Israilde öyle ama alçak Agababalari Haçlı Orduları işin içerisine bir müdahil olmasalar..
Azerbaycan Ermenistan yani Türk Haçlı Savaşında Ermenistana acıyan,Türk Yunan Savaşında Yunana Rumlara kalbi kayıp aciyanlar bir zahmet Dna Testi yaptırsınlar.Büyük dedeleri Ermeni,Rum,Yunan çıkabilir!!!Anadolu malum eskiden Rum Ermeni torpagiydi..
Anadolu insanı birisine kızıp bağırdığı zaman aklına ilk gelen millet ismi Ermeni dir.Ermeni diye ona kızar bağırır.Bunda Ermenilerin Doğuda Anadolu’da masum Türk halkına kızlarına yaptığı vahşetin izleri hatıraları elbette vardır.
Lise yıllarımda okuduğum Kadir Mısıroğlu merhumun Bulgar Mezalimi ve Yunan Mezalimi ile Ermeni Mezalimi adlı eserlerini okumanızı isterim.
Anadoluda bir Ermeni soykırımı asla olmamıştır bunu kabul edemeyiz ama bilhassa Doğu Anadoluda Rus işgalinden sonra büyük ve kanlı bir Ermeni mezalimi zulmü ve Türklerin ırzına namusuna canına kastetme girişimleri devamlı olagelmiştir.
Azerbaycanda yaşanan Hocalı katliamı bunlardan yalnızca birsidir.Hocalıda yüzlerce çocuk çoluk kadın kız kızan bigünah hunharca katledilmiş kadınların ırzına geçilmiştir.
Ermenilerin Millet-i sadıka olduğuna ben inanmıyorum.Yunan İzmire girdiğinde ona alkış tutanlar İstanbul’da İngilizlerin işgali günü onları çiçeklerle karşılayanlar azınlıklar Ermeni ve Rumlar değiller miydi?
Ne yazık ki bu tarihten çok değil bir 20 yıl sonra biz Yunan Kralını da İngiliz Prensinide İstanbul’da Ankara’da çiçeklerle karşıladık onların kollarına eşlerimizi verdik!!
Talihsiz Padişahımı ve Halife-i Müslimin olan Sultan Mehemmed Han dedemi ve çocuklarını sürgüne gönderdik.
Onlara karşı edepsizlik yaptık saygıda kusur ettik Ayasofyayı Müze yaptık,Batının kokmuş kanunlarını Osmanlının Mecellesine tercih edip Türkün dilini Latin alfabesi getirerek eskiyle yeni arasına set koyarak dumura uğrattık.
Keşke bütün bu olumsuzluklar yaşanmasaydı diyemeyeceğim bu milletin göreceği günler varmış diyelim.
Şimdi öze dönme zamanı mazi geride kaldı.
Ayasofyada açıldı bakın bundan sonra ne olursa hep iyi güzel olacak.El leylet-ü hubla.Geceler güzel hayırlı işlere gebedir.
Yaşarsak göreceğiz.Hep dua ettim Ayasofya açılmadan canımı alma Allahım diye.
Açıldı gidip inşaalllah içerisinde namaz kılacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum..
05.10.2020//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Tebrikler Üstadım...Harika bir yazı...Çok çok bilgilendirici ve yararlı...Tarih ve tarihler fazlasıyla ilgimi çekti...
Naçizane bir ekleme yapmak istiyorum...Ben Iğdırlıyım...Aslen Azerbaycan Türküyüm... Bizlere AZERİ denilmesi bizleri üzüyor...İnanıyorum Azeriler konusunda bilgi sahibisiniz ve hassasiyet gösterirsiniz...
"Men öz kaynağımdan Türkoğlu TÜRKEM"...Der Bahtiyar VAHAPZADE
Selam ve saygılarımla...
Nurettin GÜLBEY