Kitap Dergileri

• 4 Ekim 2020 Pazar 16:17:39

KİTAP DERGİLERİ
Sevgili dostum,
Teknoloji ve basım tekniklerinin gelişmesi ile kitap basmak ve satmak teknolojik olarak o kadar kolay hale geldi ki, artık basılan kitap sayısı da arttı. Her ne kadar “kitap okumuyor toplum” diyerek kitap okumayanlar kendilerini “ben de toplumun bir parçasıyım, toplum okumuyor ben de okumuyorum, beni mazur görün” mesajı vermeye çalışsa da genç ve çocuklardan okuyan çoğalıyor. Yeter ki çocukları ve gençlere gerçek manada faydalı olan kitaplar yayınlansın ve yayıncılar ve yazarlar da bu kitapları hakkı ile tanıtsın.
Sevgili dostum,
Kitap yayını çoğalınca, çok şey okumak isteyenler çıkan kitapları takip edemez oldular. Bu da pek çok kitabı bir arada tanıtacak dergilere ihtiyaç duyulmasına sebep oldu. Bunu iyi değerlendiren yayıncılar kitapları güzel tanıtan yazarları da bünyelerine alınca iyi iş yapar hale geldiler. Bu da diğer yayıncılar ve gazetelerin iştahını kabarttı. Herkes iyi veya vasat “kitap tanıtım dergisi” çıkarmaya başladı.
Sevgili dostum,
Ben de kitap sevdalısı olarak gazetelerin “ kitap tanıtım dergisi” ni takip etmeye başladım. Yaklaşık bunu da 15 yıldan bu yana yapıyorum. Yazdığım kitapları da kısaca tanıtan bu dergiler yeni çıkan kitaplar hakkında bilgi sahibi olmama ve almayı düşündüğüm kitaplar hakkında geniş malumat edinmeme yardım ediyor. Eskisi kadar kitap almıyorum. Bu da hem zaman hem de maddi olarak bana destek sağlıyor.
Sevgili dostum,
“Kitap tanıtım eki” veren gazetelerin çoğu mali krize girerek kapanınca benim de takip ettiğim dergiler azaldı ama az sayıda dergiyi daha dikkatli okumama yardım etti. Az ve öz ama doyurucu kitap tanıtım eki okuyunca kitaplar konusunda bilgi sahibi oluyoruz. Ama ünlü yazarların yeni çıkan kitaplarını her dergi hatta birkaç yazı ile tanıtınca hem insan usanıyor he de genç ve tanınmayan yazarların kitaplarına önem vermedikleri düşüncesine sebep oluyor.
Sevgili dostum,
Bu “kitap tanıtım ekleri” nin amacı da genç ve ilk defa kitap çıkaran ve tanıtım güçlüğü çeken yazarlara ve şairlere yer vermek olması gerekir değil mi? Bazıları bunu yapsa da kısa röportajlar ve yazılar ile değil daha geniş ve çarpıcı, tanıtan yazılarla yapmaları gerekir sanıyorum. Bunu da zamanla görürüz.
Sevgili dostum,
Bu kitap tanıtım eklerini Türkçe ve Edebiyat Öğretmenleri de, dergilerin çıktığı zaman, alarak öğrencilerinden okumayı seven öğrencilerine daha doğrusu arkadaşlarına hediye ederek onların da bu dergilerin varlığından haberdar olarak faydalanmasını sağlayabilirler. Hatta öğrencilerden kitaplara ilgisi olanlar benim gibi dergileri takip bile edebilir, faydalanabilirler. Bu da öğretmenlerin öğrencilerini güzel alışkanlıklara, okumaya sevk etmiş olur. Okuyanlarda öğretmenlerini unutmazlar.
Sevgili dostum,
Anlattığımı bazı lise edebiyat öğretmenlerinin yaptığını görmüş ve mutlu olmuştum. Umarım bu tutum tüm Edebiyat ve Türkçe öğretmenlerini kapsar da onlar da öğrencilerine tavsiye ederler. Kitap okumaya fırsatı olmayan öğrenciler yaklaşık 20 sayfalık bir “ kitap tanıtım eki” okuyarak en az 20 kitap okumuş kadar bilgi sahibi olurlar.
Sevgili dostum,
Senin de okuduğun gazetelerin bu eklerini okuduğunu ve okuduktan sonra da çevrende okuyacak insanlara hediye ettiğini biliyorum. Hatta senin hediye etmenle gazetelerin bu eklerini takip eden gençleri de biliyorum. Bizler bu “kitap tanıtım ekleri” ni okuyacak ve okutacağız ki yayıncılar da daha güzel ekler hazırlayarak bizim daha geniş ve güzel bilgiler edinmemizi sağlasınlar.
Sevgili dostum,
Kütüphanelerde “süreli yayın” bölümlerinde bu dergilerden çok miktarda oluyor. Öğrencilere öğretmenleri ve bu durumu bilenler anlatırsa öğrencilerde bu dergileri “ödünç” alarak okuma alışkanlığı edine bilirler. Bir öğretmene anlatmıştım da farkına varmadığı bu durumun farkına varınca hemen il halk kütüphanesinde “süreli yayın” bölümünü ziyaret ederek oradan devamlı kendi faydalanmış hem de öğretmen arkadaşları ve öğrencilerinin faydalanmasını sağlamıştı.
Sevgili dostum,
Bu örnekten de gördüğümüz gibi faydalı ve güzel olan şeyleri çevremize anlattığımız zaman hemen yayılıyor. Ama şeytanın ve egolarımızın yardımı ile kötü örnekler daha çok yayılıyor. Demem şu ki güzellikleri anlatalım ki yayılsın. Mesela kadın olduğu halde imkansızlıklara rağmen okuyan engelli olduğu halde okuyarak gelişen, fakir olduğu halde okuyan insanları anlatalım. Ama bunları medyada ve hayatta anlatmayınca gençler de kötü örneklere özeniyorlar.
Sevgili dostum,
Biz güzel şeyleri anlatmaya devam edelim. Gücümüz oranında bu ekleri alıp gençlere hediye edelim. Onlara anlatalım. Anlayan anlar anlamayan da kendi pişmanlığını anlar zamanla.
Sevgili dostum,
47 yıldır okuyarak, 40 yıla yakın yazarak 50 yıldır konuşarak anlatmaya devam ediyoruz. Tabii ki çoğunlukla anlaşılmayıp yanlış anlaşıldığımız zaman olsa da, zaman zaman yanıma gelerek “ keşke seni anlasa ve dinleseydik, çok ilerde olurduk” diyenlerde oluyor. Geçen bunu gene yaşadım. Bunu söylemek geçen zamanı yerine getirmiyor işte.
Sevgili dostum,
Yukarda anlattığım gibi “kitap tanıtım ekleri” ni de edebiyatın bir parçası görüyorum ve güzel kitapları bu eklerden görerek alıp okuyorum. Bu eklerden görerek aldığım en son kitap da Aristetolos’un “Retorik” ( güzel konuşma) kitabıydı. 2000 yıl öncesinden bize seslenen bir kitap, severek okudum ve “öğretim üyesi” dostlarıma da okumalarını tavsiye ettim. Bilmem anladılar mı? Ben anlatmış olayım.