- 309 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yediyi Yedi Geçe
Alkış sesleri , birbirine bakan insanlar... Her birinin yüzüne yansımış o çekingen ama bir o kadar umut dolu ifade ; tanıyorum bu ifadeyi. Gururun insan yüzüne karışmış hâlidir bu , çekingendir ama korkmaz kendini göstermekten. Umut doludur , üzerine yıkılan tüm duvarlara rağmen. Bu insanlar neyi alkışlıyor böyle ? Düşünüyorum durmadan ; etrafıma bakıyorum , neredeyim ben ? Daha da önemlisi buraya nasıl geldim ? Başlarda rüya gibiydi fakat şimdi tekrardan hayatta hissediyorum. Ölen biri dirilebilir mi ? Evet doğru , benim ölmüş olmam lazımdı. Son nefeslerimi alıyordum , buraya gelmeden birkaç saat önce. Alkış tutan insanlar mı beni tekrar hayata bağlayan , yoksa bu bir rüya mı ? İnsanlar bana bakıyor , normal davranmalıyım. Bulunduğum yere bir bakıyorum da , yüksek bir kürsüdeyim ben. O zaman , ben miyim alkışlanan ? Nasıl bir ütopya bu ? İnsanlar bana değer veriyor , beni alkışlıyor. Ama olamaz ki bu , ben öldüm. Nefes alıyordum bir zamanlar. O zamanlar insanlar huzur ve barış içerisindeydi. Yoktu hırsızlık , yoktu şiddet. Güvensizlik yoktu , yalan yoktu. Çok sevilirdim ben. Çiçekler , böcekler hiç olmadıkları kadar canlı ; gökyüzü , yeryüzü ve denizler ; akarsular göller... Bir daha göremeyeceğiniz kadar temizdi. Fabrikalar yoktu ; çöpler , atıklar , zehirli gazlar ; uzaktı bize yüzyıllar kadar. Bir gün kalbim sıkıştı benim. Yardım istedim , sesimi duyan olmadı. Bağırmama rağmen avaz avaz , duymazdan geldiler beni. Sonunda bir çocuk gördü beni. Sokak ortasında duran ; aç ve susuz bir kediyi besledi. Neşe doldu içim , kalbim eski hâline döndü. Belki de sadece basit bir kalp sancısıydı. O zamanlar böyle düşünerek yanıldığımı zaman geçtikçe anladım. Çünkü git gide kötüleşti her şey. İnsanlar değişmeye başladı , görmezden gelen insanlar ağzımı kapatıp nefes almama engel olan insanlara dönüştü. Doğa pislendi , ağaçlar kesildi ; oksijenimi aldılar benden. Fabrikalar kuruldu , otomobiller yapıldı ; çıkan gazlar atmosferimi yaraladı. Bağırdım ama susturdular beni. Kalp sancım arttıkça arttı. Hep bir şekilde iyileştirdim kendimi ; kimi zaman ağaç diken insanlar gördüm , kimi zaman yoksullara yardım eden zenginler. Kimi zaman bacalara filtre taktılar , kimi zaman kendi ürettikleri sorunlara çare buldular. Her zaman bir ilacım vardı benim. Sonunda öyle bir devir gelip çattı ki gözlerime inanamadım. İnsanlar şiddete eğilimlerini arttırdı. Kadınlar dövüldü , öldürüldü. Çocuk satışları , kadın satışları başladı. Hayvanları öldürdü insanoğlu. Küfür , argo dil silahı hâline geldi. Bağırdım avazım çıktığı kadar , yardım edin dedim. Yardım edin nolur , korkuyorum. Ölmek istemiyorum ben ! Ben bağırdıkça zehirlediler beni , daha çok ölmemi istediler. Durduramadım onları , nefret ediyorlardı benden. Sonunda çöktüm bir köşeye ; izledim sessizce , insanların acımasızlığını. Sesimi çıkaramadım. Sesimi çıkarmam suçtu. Sustum ben de bir süre. Sustukça kalp ağrım arttı , birkaç nefes aldım ve gözümü burda -kürsüde- açtım. Bu yüzdendir şaşkınlığım. Benden nefret eden insanoğlunun beni alkışlamasındandır. Herkes benimle gurur duyuyor ama neden ? Başını kaçırdığım kendi konuşmamdı. İnsan kendi konuşmasını kaçırır mı ? Hiçbir şey demeden indim kürsüden , yürüdüm de yürüdüm. Atladım bir otobüse evime gittim. Saate baktığımı hatırlıyorum , eğer yanılmıyorsam tüm bu olaylar iki dakikada gerçekleşmiş. Zaman görecelidir , biliyorum fakat bu çok saçma değil mi ? Rüyada olduğuma eminim bu defa. Yine tekliyor kalbim , yine nefes alamıyorum. Sanırım rüyada değilim. Eğer rüyada olsaydım kalp ağrım tekrar başlamazdı değil mi ? Nefes almaya çalışıyorum , oksijen içimde kalıyor. Güç bela aldığım nefesi veremedikçe panikliyorum. Bu sefer sanırım gerçekten ölüyorum. Derin bir nefes aldım sonunda , çok derin bir nefes. Gözlerim tekrar açıldı. Uyandım , saat yediyi yedi geçe. Hepsi sadece bir kabusmuş. Benim adım insanlık ; yaşadım , yaşıyorum. Kürsüde beni dinleyenler olduğu sürece de yaşayacağım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.