- 622 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
SANDIK-LARIMIZ
Daha çocuklukta tanıştım sandıkla, annem dantel örer, sandığa kaldırırdı. Bir, iki, üç derken. Bir gün sordum anneme -neden sandığa kaldırıyorsun? -Kızım evlenince bunları kullanacaksın, hem sandık bir kız için çok önemlidir. Senden önce damat evine sandığın gider, çeyizin açılır ve herkes neler yapmış diye bakar. Hadi sen de al tığı gel öğreteyim. O günden sonra tek amacım sandığımı doldurmak olmuştu.
İlk defa tanıştığım bir terimle öyle dolmuştu ki hayatım nereden bilebilirdim ki bir gün bu güzel tabir benim için kötü anılar barındıracaktı?
Sonra büyüdüm ve sandıklarım çoğaldı Artık sandıklarım maddesel değil ruhani olmuştu. Hep yanılsamalar, yanlışlar ve hayal kırıklıklarıyla anılıyordu, Sandıklarım. Adam, dost, sevgili hatta ve hatta eş.
Sonra anladım ki seçimlerim yanlışmış, suçlu sandıklar değilmiş. Hatalarımı ararken, yanlışlarım adeta atlıyordu önüme. İlk yanlışımı bulduğumda çok sevinmiştim, çünkü yanlış bulmam onu telafi edebileceğim anlamına geliyordu. Evet ilk yanlışım seçimlerim, daha sonra ikinci yanlışım ansızın çıktı önüme o da değer ölçülerim.
İnsanlara çok anlam yüklüyordum mesela yüz verip her yanlışında düşürmekti. Şimdi ise insanlara sıfır verip her doğrusunda yükseltiyorum.
Üçüncü yanlışım ise isteklerim olmuştu, bilmem gerek ti kimseden bir beklentim olmaması gerektiğini çünkü beklenti, insanları yapılmadığı zaman mutsuz ederdi. Yıllar boyunca mutluluğu aramış olan ben, bunu o zamanlar ayırt edemezdim ama bugün çok güzel sentezleyip mutluluğun formülünü bulmuştum. Mutluluğun formülü (beklentisiz olmaktı) böylece yapmadı diye üzülmeyecek ve her yaptığında daha fazla sevinecektim.
Hayat tecrübelerden ibaretti, nasıl ki çocuk düşmeden, kalkmadan yürüyemezse ben de tecrübe etmeden bunları öğrenemezdim. Bu tecrübe yolunda tabii ki elimi tutanlar ya da tutuyormuş gibi yapıp bırakanlar oldu. Bazen umutlarım karardı, bazen de mutluluğun zirvesinde nefes aldım. Hayat öyle güzel bir öğretmen ki! Ama almayı bilmek gerek, bazen bir çift göz bile öyle şeyler anlatıyor ki bakmasını bilene.
Artık daha az hata yapıyorum ve her şeyden önemlisi her düşünceye saygı duyup dinliyorum. Ben bilirim deyip alıp başımı gitmiyorum ya da ben böyle istiyorum demiyorum. Aydınlanma yolunda bazen bir çocuktan bile fikir almışlığım çok olmuştur. Hayatın bize sunduğu nimetleri değerlendirmek farkındalıklarının farkına varmak o kadar güzel ki!
Gittiğim yolda dikenler, çalılar ve gereksiz boş muhabbet eden insanlar o kadar çok oluyor ki! Her şeyi duyup sadece bana faydalı olanları alıyorum, beynimin süzgecinden geçirip, mantığımla harmanlayıp, koyuyorum aklımın önüne.
Tek aciz olduğum nokta, sevgi ve aşk konuları galiba ben sevmeyi bilmiyorum? Çünkü bir tek ona çare bulamıyorum, tüm tezlerim çürüyor. Hâlâ ayrılık acısına çare bulmuş değilim ama kararlıyım yakında bitecek bu acı bununda beynimde bulacağım ilacını ve geceleri vurmayacak beynimize diş ağrısı gibi bizim dışımızda gelişen olaylara ne kadar müdahale edebileceğiz orası da tartışılır.
Yani demem o ki ne bu hayatta sandıklar biter, ne de hatalar biz o sandıkları hep iyiliklerle hep güzelliklerle ve gerçek emin olduklarımızla dolduralım. Mutlaka vardır içlerinde üç beş yürekli mert birileri.
YORUMLAR
İşte benim bahsettiğim bunlardı yoldaşım
Her şey sende bitiyor
ne arar isen kendinde ara demiş Veyselimiz
çok dosdoğru bir analiz yazısı
kendini dobraca anlatan
Diyeceğim Doğru Yoldasın
emin adımların seni huzura da erdirir umarım
her şey gönlünüzce olsun der
nice saygılarımı sunarım.
KeLeBeK EtKiSii
gönlümüzce olsun inşallah her şey
Bu dünyada en zor şey kadın olmak sanırım. Dışlanıyırlar, hakir görülüyorlar, dövülüyorlar ve yetmez gibi umutlarını, hayallerini ve göz göre göre vahşice öldürüyorlar.
İnsan yaşattıklarına karşı yaşadıklarını gördüğünde anlıyor gerçekleri, çok değer verdiğin insan karşısında değersiz kaldığını, çok sevdiği insan karşısında sevilmediğini. Ne acı ki; Hayat hep sandık-larımızdan ibaret, adam sandık-larımız, insan sandık-larımız, seviyor sandık-larımız. Ayrılık sevdaya dahildir, ayrılık sevdadan ayrı yazılmıyor maalesef, ne kadar gerçek ise sevgin ayrılıkta o kadar gerçek yakıyor, gerçek acıtıyor. Yine beni benden alan, acının dile gelmiş hali manidar yazın için kutluyorum. Yüreğin ve kalemin susmasın can.