Kanatlarını Aç- Bir film üzerinden.

• 2 Eylül 2020 Çarşamba 18:52:44

Y’den..



www.fullhdfilmizlesene.com/film/kanatlarini-ac-spread-your-wings/

Son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden, içinde yapış yupuş yumulma yok, kabadayılık küfür vb şeyler yok, ideoloji yok, filmlerdeki konuları biliriz zaten.

**
Kır ve şehir yaşamının farkı var, bölünmüş aile var, çocuğun yeni ortama alışması-adaptasyonu var, hedefe giderken yapılan aldatmaca- evrakta sahtecilik var, dostluk var, irade var, çocukların kullanılması var ve büyüklerin çocukları kıramaması var, cesaret var,

Yardım var, girişimcilik var, hırsızlık var, öğrenme ve öğretme var, anne kaygısı var, gözyaşı var, babanın pişmanlığı, çaresizliği var, cesur bir gazeteci var , tekonoloji var, ekoloji var.

Bürokrasi var, polis var, Ab coğrafyası var, farklı bir türün kalabalık türün içinde yaşaması var, doğa olayı var, dağ aslanı saldırısı var, uçmak var..

Bir odada toplanmış sivil ve askeri bürokrasinin ne yapalım izin vericez, sonuçta küçük bir olay, daha önemli gündemlerimiz var demesi var..

Filmin akışı çok güzel, sıkıcı değil. En iyi doğa filmlerine bence aday. Oyunculukları eleştirebilirsiniz.

Ancak yine de çok güzel, ideal belki. İşin içinde şans da var, filmin bir sahnesinde bisikletle gezen küçük bir kızın olayın kahramanlarını görmesi, merakla onlara yaklaşması, farklı dil konuşsalar da anlaşmaları ve yardım etmesi var ki.. Epey düşünülmesi gerekir üzerinde.. Tüm şartlar, kader veya şans iyilerden ve iyi niyetten yanaydı.

Filmin en üzücü yeri, kazların kanatları kesilecek mi, kesilmeyecek mi sorusu var bir de.. İyiler kazandı😊

Filmde neler yok peki, o da sizlere kalmış.

**

Filmin sonunda bir söz var Kızılderili sözü; topraklar atalarımızdan miras değil çocuklara borcumuzdur gibi güzel bir söz olmalı aklımda kaldığınca.

Film Avrupa’da geçiyor Fransa Danimarka coğrafyasında.

***

Hadi şimdi Anadolu ile Ortaasya arasında Turan coğrafyasında böyle güzel bir doğa manzaralı, içinde dünyeviyi hayale salacak bir film çekelim. Veya İstanbul ile Mekke arasında geneli Müslüman olan bir ülkeyiz sonuçta.

Turan düşüncesi kapsamında buna fikri bir engel yok derininde. Lakin Ümmet düşüncesi kapsamında İslamiyette resmin yasaklanması var. O yüzden islamiyetin resim ve görsel kültüre karşı bir şansı yok pek. Çekilmez mi, çekilir, örnekleri var elbette. Elbette sosyal gerçekliğe uygun olmalı. Sosyal gerçekliği belki de orta yaşa gelene kadar insanlar farkedemez.

Hristiyanlık bildiğiniz üzere güncellendi falan fişman, incil değiştirildi veya güncele uyarlandı. Vatikan ne kadar ceberrut olsa da tarih içinde bu baskı sanırım kırıldı gibi..

Kuran bazında bunu yapma şansınız yok, güncellemek yasak. Bunu deneyen dinden çıkar, hakaret görür veya öldürürülür bir şekilde. Yani görsel sanatlar ve kültür babında kalıpları belirlenmiş bir alanınız var.
Kutsal kitaplarda nasıl düşüneceğiz bile bellidir aslında.

**

En son bir haber okumuştum, isanın portresi yapay zeka kullanırlarak tekrar çizildi Hristiyan kaynaklarına göre, sonuç; uzun saçlı değil kısa saçlı mesela.

**

Fransız mısın sen söylemini de bilirsiniz. Frenklerle anlaştığımız hiç söylenemez. Haçlı seferlerinin kilit ülkelerinden biri sonuçta. Lübnanda da varlar. Akdenizde de… Fransızlar için; keşke akdenize kıyıları olmasaydı diye düşünürüm lakin var. Onlar da bizim için elbette keşke Türkler olmasaydı diye düşüyorlardır kesin, elbette bu milliyetçilik ve çatışma anlamında..

**

İşin en ilginç yanı da Amerika özelinde katledilen kurtlar ve Kızılderililere bir ilgi alaka var sinemada olumlu yönde. Kürkleri için soyları kurutulan kurtların, yeniden Yellewsstone gibi parklara kazandırılması var. Yani insanın hayvanı yönetmesi, evcilleştirmesi.

Bu filmde de soyu tükenme tehlikesinde olan kazlar ve insanın şehirleşme, sanayileşme yolunda tabiatın akışını bozduğunun da eletşirilmesi var.

Karpatlarda kanadına veya boynuna çip takılarak izlenen bir akbabanın sanırım Hatay sınırımızda düştüğü veya oralarda tespit edildiği haberi vardı. Kuşların sınırları gökyüzünde ülke sınırları dinlemiyor. Lakin biz insanlar bu senin kuşun bu benim kuşum diye de savaşır mıyız, savaşarız babo..

Genetiğimiz ve zihnimize cip takılmadığı sürece 😊 Antalya kırsalında da dünyada az rastlanan bir baykuş türü olmalıydı. Zaten öyle değil mi senin ineğin benim bahçeme girmiş yoncamı yemiş, çift kırma ile verip alırız komşumuza.. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir hesabı..

**
Basın yayın ile zihnimize manşetlerle yön verenler bilsin ki; tüm dünya bazında; 1900-1945-1980 zamanında değiliz. Bir cisim yaklaşıyor efendim.

Sizleri görüyoruz Y’ler ve Z’ler olarak. İyiler ile kötülerin mücadelesinde, teknoloji ile ekoloji dengesinde, hayaller ve gerçekler ikileminde, ölüm ve kalım mücadelesinde, at gözlüğü ile sentez fikirlerinde…

Unutmayın cennet ve cehennem son nesillerin genelinin pek umurlarında değil, kaç yıl yaşayacaksak 5-20-40-70-100 vb yıl en huzur, refah, mutluluk, gezme tozma, paraya gerek olmadan, ideal vb bir biçimde yaşayıp ölelim düşüncesi… 😊)

Sonuçta filmde ne mi var; kazların yumurtadan çıktıktan itibaren bir insanı ataana bellemesi var, kazlara cip takılıp takip edilmesi, kanlarının alınıp hastalık olup olmadığının incelenmesi var.

Geleceğimizde insanların değil robotların çalışması bizler için, bu alemin kralı biziz fikri bu çağın fikriyatıdır dostlar. Belki benim zihin altıma da bu fikirleri sinyaller yoluyla yollayanlar vardır kim bilebilir ki?? Sağım solum altım üstüm yedi cihetim görünmez dalgalar, sinyaller ile dolu…Şehir hayatı, 21. Yüzyıl dedikleri…

Ey insan

“Kanatlarını aç”

www.fullhdfilmizlesene.com/film/kanatlarini-ac-spread-your-wings/