- 693 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
CİNLER
Gündem dışı kalmakta güzel bir şey olsa gerek.Bu yüzden değil midir ki kitap okuma alışkanlığı olan insanlar gündelik hayattan elini eteğini çekip kitaptaki hikayeye veya geçmişte yaşanılan olaylara kendini kaptırmıştır? Hem gereklidir de, günün ortasında kitabın içinden ormanlara dağlara ya da fizik ötesi ilginç şeylere dalmak, bu yüzden sizinde ilginizi çeker düşüncesiyle bu yazımda Cinler ile ilgili bilgiler yer alan konuyu hikayeleştirerek değindim.Dilerseniz hadi başlayalım.
Yusuf, yüzyıllar öncesine ait defteri özenle karıştırıyordu. Defterin belki de binlerce yıllık bir mazisi vardı ve üzerindeki karamaların, düşülen notlar ile bir birikimin sonucu oluştuğu belliydi. Sessizliği bozan Fabio oldu;
--Üç dinde de cinler inancı farklı, biz Hristiyanlara göre cinler düşmüş meleklerdir. Yine bize göre, cinlerin insan üstü kabiliyetleri ve onların melek oldukları, cezaya uğradıkları görüşü vardır.
--Biz Yahudilerde de mesala Azazel ile Lilith önemli cinlerdendir Fabio.
Yusuf bir taraftan defteri inceliyor, diğer taraftan da iki arkadaşın konuşmalarını dinliyordu. Ardından;
--Arkadaşlar, İslam dinine göre cinler ayrı bir alemdir. İblis yani şeytan da onların başıdır. İnsanlardan önce dumansız ateşten yaratılan cinler, içinde resim, heykel olan mekanlar ile aynı zamanda hamam, hela ve pis olan yerlerde oyalanmayı severler. Hatta besmele çekmeden başlanmış olan yemeğin artıklarını yerler. Onlarda insanlar gibi yer içer, çoğalırlar, inançlı, inançsız olanları vardır. Canlılar gibi ölümlüdürler, fakat binlerce yıl yaşayabilirler. Defterde ne demiş, ne yazıyordu? Göçebe ve yerleşik olduklarını. Yani tıpkı insanlar gibi konaklar, göçerler. Hatta hatta bir şeyler bile yazıp çizerler, bir yazar gibi.
--Yazmak mı? Hadi canım!
Lafa hemen Jacop girdi;
--Yusuf doğru söylüyor Fabio. Yapı ustası, hatta dalgıç cinler bile var. Bu cinler Hz. Süleyman’ ın tapınağı için onun emrinde, prangalarla bağlanıp, ağır ve insan üstü işlerde çalıştırılmıştır.
--Evet sende doğru söyledin Jacop, Hz.Süleyman, tapınağın yapımında cinleri çalıştırmıştır. Bu insan dışı varlıklar Hz.Süleyman’ dan çok korkarlardı, hatta söylentilere göre Kubbe-tüs Sahra’ nın Kuzeybatısındaki Hızır Kubbesinin olduğu yerde Hz.Süleyman Şeytanı yakalamış orada eziyet bile etmiştir. Bir şeytanı yakalayıp eziyet etmek, düşünebiliyor musun? Hz.Süleyman’ ın birde yüzüğü vardı aynı zamanda mühürde denen, Allah’ ın gizli ismi ve İsmi Azam duasının saklı olduğu bu yüzük bir çok mucizenin yanı sıra hükmetme özelliği de taşır. Beş köşeli yıldız ve Davut peygamberin sembolünün birleşiminden meydana gelen yüzük, bu gün İsrail bayrağının üzerindeki sembolü de temsil eder. Ayrıca İslam aleminde Osmanlı padişahlarının giydiği gömleklerde tılsım, ve yine cami ve medreselerde sembol olarak kullanılagelmiştir. Daha önce Adem(As)’ ın Cennetten çıkarılırken arşta bıraktığı, daha sonra Cebrail Meleğin onu Hz.Davut’ a getirdiği söylenir. Bir ara kaybolan yüzüğün etkisiyle Hz.Süleyman çok acılar çekmiştir. Hz.Davut’ tan, oğlu Hz. Süleyman’ a geçen, yüzüğün gücünden olsa gerek, Cinler, hayvanlar ve rüzgar bile bu kutlu peygamberin hizmetindeydi. Yani Allah (CC)’ ın dilemesi sonucu Hz. Süleyman kudret sahibiydi. Kuran’ da Enbiya suresi 81. ayette şöyle yazar “Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman’ ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik.” Cinler, Hz.Süleyman’ ın vefat etmesi sonucu, esir olmaktan kurtulmuşlar, ardından, bu cinler Hz.Süleyman’ ın gizli ilmi ve büyülerini yazarak kitap haline getirmişlerdir. Hz.Süleyman, mülkünü ve cinleri ilmiyle yönetirdi. Tabi ki bu ilim ona, duası sonucu yine Allah (CC) tarafından verilmişti. Fakat cinler, buna yani Hz.Süleyman’ ın gizli ilmine uyduruk şeyler eklediler. Kuran’ da Bakara Suresi 102. Ayette şöyle der; “Tuttular da Süleyman’ ın saltanatı aleyhine, şeytanların kapıldıkları şeylere uydular. Halbuki Süleyman kafir olmamıştı, şeytanlar kafir olmuşlardı. İnsanlara büyü yapmasını ve Babil’ deki Harut, Marut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. O iki melek, hiçbir kimseye biz, ancak ve ancak Allah tarafından bir sınamayız, sakın kafir olma demeden bir şey öğretmiyordu. Onlardan, karıyla kocanın arasını açan şeyleri öğreniyorlardı. Öğrenenler de Allah’ ın izni olmaksızın hiçbir kimseye zarar veremezlerdi. Kendilerine zarar verecek, fakat hiçbir faydası olmayacak şeyleri öğrenmekteydiler. Andolsun ki bu bilgiyi satın alanın ahiretten nasibi yoktur, bunu iyice bilmişlerdi de. Fakat bir de canları pahasına satın aldıkları o şeyin ne pis şey olduğunu bilselerdi.”
Jacop ve Fabio, Yusuf’ un anlattıklarını dikkatlice dinliyordu. Yusuf’ un, Hz.Süleyman ile ilgili anlattıkları bir Yahudi olarak, en çok Jacop’ u ilgilendiriyordu. Çünkü, Peygamber Hz.Davut’ un oğlu yine bir Peygamber olan Hz.Süleyman’ ın, babasıyla birlikte Kudüs’ teki kutsal kayanın bulunduğu yerde mazisi vardı. Mescid-i Aksa Cuma camii’ nin olduğu yer bir zamanlar Hz.Davut ve Hz.Süleyman’ ın ilmini yücelttiği, Tevrat’ ı burada okuduğu, mesellerini ve vaazlarını burada tatbik edip, yine kitaplarını burada yazdığı mekandı. Ve tabiî ki kutsal kayanın kuzey tarafında mabedin inşasında Hz.Süleyman’ ın cinleri yönettiği yer de buradaydı.
Cinler insanlardan üstün yeteneklere sahiptir, fakat insanlar gibi özellikleri de vardır. Ama belli bir sınırları da vardır, sonuçta onlar da yaratılmışlardır. Gaipten haber veremezler mesela. Bunun en tipik örneği Hz.Süleyman’ ın mabedi inşa ettirirken asaya dayanıp, günlerce önce öldüğü halde, cinlerin bunun farkına varamamış olması idi. Cinler, bu ilim sahibi Peygamber’ i gözetliyor zannedip, ondan korktukları için çalışmalarına devam ettiler.
--Biliyor musunuz arkadaşlar.
Jacop ve Fabio tekrar dikkat kesilerek Yusuf’ tan tarafa doğru yöneldiler. Ardından Yusuf, sorusunun cevabını getirerek;
--Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (SAV)’ de cinlerle görüşmüş, onları islama davet etmiştir. Cin Suresi 1. Ve 2. ayetinde anlatıldığı gibi, cinler Kuran’ ı dinlemişler, aralarından islamı seçip Müslüman olanlar olmuştur. O’ nun cinlerle görüştüğü yer Mekke’ de Kabe’ nin 2 km kuzeyindedir. Sonradan buraya bir mescid yapılmış, ismi de Cin Mescid’ i olmuştur.
İrfan Yıldırım Çevik
YORUMLAR
Ben hiç cin görmedim ama cin olmadan çarpan çok gördüm sayın abim, güzel amcam.
Ben hiç uzaylı da görmedim bi gelseler de görsem. Peri de görmedim, hayalet de...valla gelsin hepsi beni çarpsın. Kendime büyü de yaptırdım, yeminle büyülü su içirdi bana üfürükçü, akıl büyüsü o da bir işe yaramadı.
Ama yazınızı çok dikkatli okudum, ilgimi çekti yinede teşekkür ederim güzel abim.
Rahatsızlık verdiysem özürle çok özürle.
İrfan Yıldırım Çevik
KUSHİM
Hadi diyelim ki,
Ölçmesek etki tepkiye baksak o da yok. Ben epey çağırdım hepsini uzaylı,cin falan filan....seans yani ne gelen var var ne giden.
Cevap için ün teşekkürler güzel abim. Hürmetler ederim...
İrfan Yıldırım Çevik
KUSHİM
O zaman şu soru gelir akla; bizimle ne ilgileri var? Başka bir boyutta olduğu bilgisi nasıl elde edilmiş. Böyle bir boyut biliniyorsa eğer o boyutla ilgili bilgi alınabilir demektir.
Bu çıkar mantıksal olarak. Yoksa hayali kabul edilir.
İrfan Yıldırım Çevik
KUSHİM
Cin, peri, uzaylı işi buna uymaz. Siz söylemediniz ama ben söyleyeyim. Bahsettiğiniz elemantel doğa ruhlarıdır, beşinci element unsurlarıdır. Bunlar hakkında çalışmalar vardır ama kabul edilebilir herhangi bir şey elde edilemedi.
Bilginize ...
Hoşçakalın iyi akşamlar.
İrfan Yıldırım Çevik
KUSHİM
Siz istediğiniz gibi düşünebilirsiniz ayrıca bilimde yanlışlama filan da yoktur. Yolunuz açık olsun....