- 479 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
“Gecenin Karanlığında Üşümek” İster misiniz?
Üçüncü Öykü kitabım olan “Gecenin Karanlığında Üşümek” nihayet hayat buldu. Keleş Matbaasının özverili çalışanları sayesinde okuyucularıyla buluştu. Bu anlamda Keleş Matbaası direktörü Sayın Hazım Keleş’e bir teşekkür borçluyum.
Bu eser, 10 yıllık çalışmalarımı içeren bir kitap oldu. İçinde 35 tane öykü yer alıyor. Günlük, yaşayabileceğimiz, başımızdan geçen veya geçebilecek olan öyküler. Okurken kesinlikle sıkılmayacağınız, zevk alacağınız ve kendi yaşamınızdan kesitler bulabileceğiniz bir eser.
Günümüzde öykü, okurlarımızın en çok sevdiği türler arasındadır. Öykülerin kısa olması, okuyucuya bir ders vermesi, akıcı bir üslupla yazılması dikkatleri çekmektedir. Bu sayede öyküye karşı olan ilgi artmakta ve okunma oranı da bir o kadar fazla olmaktadır. Bu sayede de insanlarımızda bir okuma alışkanlığı elde edilmektedir.
Okuma alışkanlığının öykülerle geliştiği, okuyucuların bu sayede bu alışkanlıklarını artırdıkları uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. O halde öykülerin insan hayatında önemi çok büyüktür diyebiliriz. Böyle bir söylem de hiç yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Diğer taraftan öykülerin günlük olaylardan üretilmesi, yakın çevremizdeki insanları ele alması, bize, bizi anlatması da bu türün sevilmesine etki eden nedenler arasındadır.
Ben de bu nedenlerden dolayı daha ziyade öykü türünü seçtim. Diğer alanlarda da yazmama rağmen, en çok yazdığım tür, öykü türü oldu. Buradan da anlaşılacağı gibi öykü türünü diğer türlerden daha çok sevdim. Bu da samimi bir itiraf olsun okuyucularıma…
Okuma alışkanlığının pek fazla olmadığı toplumumuzda insanlarımızın kısa süreli kitap okuduklarını, daha ziyade geceleri uykularının kaçması esnasında kitaplara eğildiklerini, ama bunu yaparken de kalın kitaplara, büyük ebatlı kitaplara değil, küçük ebatlı kitaplara yöneldiklerini görüyoruz. Bu da genellikle ya şiir kitapları; ya da öykü kitapları oluyor.
Öykü kitaplarının kısa öykülerle yazılmış olması da bu anlayıştaki okuyucular için daha fazla dikkat çekici oluyor. Kitabı eline alıp bir-iki öykü okuduktan sonra bırakma ihtiyacı duyuyor. Ve ara verip okumayı kesiyor. Bu nedenle de öykü kitapları, en çok tercih edilen kitaplar oluyor. İşte bu nedenlerden dolayı öykülere yöneldim diyebilirim. Daha çok okunması için öykü türünde yazılar yazmaya başladım. Ve bu yazılarımı da biriktirip bir araya getirerek elinizdeki kitabı oluşturmaya çalıştım.
Öykülerimde genelde hep etrafımdaki kişilerden esinlendim. Gördüğüm, konuştuğum, tanıştığım kişiler, bana hep kaynak teşkil ettiler. Onları anlatmak, onları yazmak benim için büyük bir gurur kaynağı oldu. Ve zevkle kaleme aldım onları.
Dilin sihirli gücünü kullanarak anlattım olayları. Sade bir Türkçe kullanmaya çalıştım hep. Her kesimden okuyucularımın olmasını ve yazılarımı okuyan herkesin onları anlamasını arzuladım. O nedenle halkın konuştuğu dil ile onlara seslenmek istedim. Bu da öykülerimin sevilmesine ve beğenilmesine yol açtı diye düşünüyorum.
İnsan, bakmasını bildikten sonra mutlaka görüyor. Görünce de birçok şeye tanık oluyor. İşte bu tanıklık sonucu okuduğunuz bu öykülerim hayat buldu.
Öykülerimin arasından seçtiğim “Gecenin Karanlığında Üşümek” adlı öykümün başlığını da kitabın adı olarak düşündüm. Nedense bu isim bana daha çok ilgi çekici geldi. Adeta albenisi vardı. Okuyunca okurların ilgisini çekeceğini umdum. Çünkü karanlık ve gece her zaman için insana ürperti vermiştir. Ürperti veren şeyler de mutlaka ilgi çeker diye düşünüyorum.
“Gecenin Karanlığında Üşümek” başlı başına ilgi çeken bir tamlama gibi geldi bana. O nedenle hiç tereddüt etmeden kitabıma da bu adı verdim. Umarım sizin de ilginizi çekmiştir. Zira öyle olmasaydı, şu an bu kitap elinizde olmayacaktı diye düşünüyorum…
Duygu ve düşüncelerimi arka arkaya sıraladım. Olaylar, su gibi akıp gitti kalemimin ucundan. Hayat verdiğim kişileri, olayları şimdi sizlerin beğenisine sunuyorum. Sizler, ne kadar çok okur ve onları beğenirseniz, onlar, o kadar çok hayatta kalmaya devam edeceklerdir. Yani onları hayatta tutmaya ve yaşatmaya sizler vesile olacaksınız. Onlar, sizlerin sayesinde hayatta kalabilecekler ve siz onları okuyup birbirinize anlattıkça size minnet duyacaklardır.
Yazmak bizim için bir ihtiyaçtır. Hava almak gibi… Su içmek gibi… Yemek, yemek gibi bir ihtiyaç. Düşünün bir kere. İnsan nefes alamazsa, su içemezse, yemek yiyemezse ne olur? İşte biz de yazamaz olursak olacağımız budur.
Sizler, var oldukça; bizler de var olacağız. Sizler, bizleri okudukça; biz de yazacağız. Bıkmadan, usanmadan yazacağız. Gece, gündüz demeden yazacağız…
Kitabın çıkmasına katkı sağlayan Kültür Dairesi Müdürü Sayın Kerim Akpolat’a, Bakanlık Müdürü Sayın Bünyamin Merhametsiz’e, kapak tasarımını hazırlayan Alperen Yozcu’ya ve kitabı düzenleyen Sayın Barış Pulat’a teşekkür ediyorum…
“Gecenin Karanlığında Üşümek” adlı eseri Deniz Plaza’da, City Mall Jupiter Kitap Evi’nde Güvercinlik 1. Market’te ve yakında diğer kitapçılarda bulabilirsiniz.
Kitapsız kalmayın…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.