- 316 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MATSUO BAŞO
Japon şair Matsuo Başo, 1944-1694 yılları arasında yaşadı. Tanka, yani ’’kısa şiir’’ tarzının XVI. yüzyılda çözülerek 5,7 ve 5 heceli üç dizeden kurulu 17 hecelik haikai, diğer adıyla komik şiir tarzına dönüştüğü çağın en büyük temsilcisi olarak tanınan Başo, Haikai’ nin altı ustasından biri olarak anılmaktadır. Uzun süre Edo’da bir muz ağacının yakınındaki küçük bir evde yaşamış ve kendisine Başo lakabı bundan ötürü verilmiştir. Şiirleriyle büyük bir çığır açtıktan ve yurt çapında bir ün kazandıktan sonra seyahat etmeye koyulan Başo, Osaka’lı kadın şair Sono-Jo’nun evinde hastalanmış, imparatorluğun bütün doktorları kendisini kurtarmak için seferber edilmişse de çok geçmeden ölmüştür. Daha çok bir hiciv tarzı olarak kullanılan haikai’ye, ince duyarlığı sayesinde yepyeni boyutlar getiren büyük şair, bir duyguyu açıkça dile getirmekten çok telkin etmeye yönelmiştir. Bunu da, çoğu zaman derin bir sembolizmle yüklü ve ses uyumu sayesinde hatırlatmaya dayanan ufak tuşlarla yapmaktadır. ’’İlkbahar gecesi, Kiraz ağaçları çiçek açmış demeğe kalmadan...Şafak doğuyor gene’’ ve son olarak kaleme aldığı,’’Hasta düşünce-Rüyamda kendimi gördüm.-Bir hayalet gibiydim ıssız ovada..’’ örneklerinde görüldüğü gibi, doğa sevgisiyle harekete gelen uysal bir ruhta taşkın bir heyecanı başarılı bir biçimde kaynaştıran Başo’nun etkisi günümüze kadar süregelmiştir. Japon edebiyatında ’’On Bilgeler’ diye anılan şiir topluluğu, Başo’nun bizzat yetiştirdiği öğrencilerden kuruludur. xvıı. yüzyılın son yarısında izlenimci tarz içinde yeniden gelişen haikai tarzı, yüzyılımızın Şiki ve Miyoşi Tatsuji gibi büyük şairler tarafından ihya edilmiş bulunmaktadır.
Büyük şairi , benim çok sevdiğim bir şiirinin o anlamlı dizeleriyle selamlıyorum:
’’Kimonoları kurutuyorlar güneşte..
Ölen çocuğun giysisi sallanıyor karşımda
Ve o küçük kola takılıyor gözlerim...’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.