Yalnızlığın Algoritması
Bagaj dolusu yalnızlığımla kendimi odama attığımda sadece gece lambasının canlılığını hissediyorum. Yalnızlık, çam diplerinde kozalak aramaktan ötede ve başka bir yerde… Yalnızlık, kozalağın içindeki çedenenin olduğu yerde. Buradayım ve hayatı yaşı geçmiş çam ağaçlarının dikenlerinden tanıyorum. Pürlerin acı acı batması ve bundan büyük bir zevk almak… İçimize batan onca izlediğimiz filmler ya da okuduğumuz kitaplar, sırtımızda yük gibi kendi yerini bulur da yalnızlık kendi yerini bulamaz. Algoritma; ne kadar da matematiksel! Oysa benim şu hayattaki etkim, sıfır gibi yutan eleman. Belki bagaj dolusu yalnızlığımın bir an önce boşaltılması gerek. Belki de hem bagaj, hem de algoritma benim kafamın içinde kurduğum bir kurgudur. Tanrım, bunu kim bilebilecek?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.