- 434 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
karanlıktan gelen4
Casandra küvette plastik ördeklerle oynarken yanaklarını şişirmiş ıslak saçları alnına düşmüş kaşlarını çatarak hemen küvetin yanında bir taburede kitap okuyan büyükannesine dönerek plastik ördeklerden birini göstermişti.
-Parmaklarım kuru üzüme dönüşene kadar banyomu yaptım baksana Dari bile artık tertemiz.’’Suzan kitaptan başını kaldırmış az önce torununun vücudunun yıkanmasında yardım etmiş kendısını rahatlaması ve oynaması için küvette ona zaman vermiş ve bunu belli aralıklarla kızın ruhsal sağlığı için gerekli olduğunu düşünerek yapmıştı.Suzan her zaman torunu ile ilgiliydi ve ve her zaman iyi bir anne adayı olmus ve anne olunca da annelik sürecinde de bu hünerlerini çocugunu yetiştirirken göstermişti.Suzan Roseanne’yı da çocukken yıkamış ve onunla keyifle zamanlar geçirmiş kimi zaman anne kız eglenerek banyo saatini gülerek şen şakrak geçirmişlerdi.Suzan kitabı yanında duran çamasır sepetinin üstüne koyup kıza doğru ellerini uzatmış sanki o an düşünüyormuş gibi kücük parmakları ellerinin arasında inceleyerek
’’Bunlar kuru üzüme mi benziyor sence?’’
Kücük kız başı eli onaylamış bunu dikkat çekici bir şekilde abartmıştı.
’’O zaman başka çarem kalmadı.Onu yemeliyim çünkü ben kuru üzümleri çok severim’’diyerek kızın parmaklarını ağzına götürmek isteyince kız gözlerini büyüterek ayaklanmış ve cırtlak ama komık bır sesle
’’Ama büyükanne onlar kuru üzüm değil benim parmaklarım parmaklarım’’demişti kıkırdayarakKüvetin içinde altında mayosu ayaklanmıs sanki ayaklarının altında bir şey dolanıyomus gibi sağa sola zıplıyormuş.Suzan ayaga kalkıp önceden hazırladığı torunu ıcın kendı elleriyle süslediği büyük sarı ve pembe ciçeklerin yakasını dolduran bornozu eline almıs kızın vücuduna sarıp eğildiği yerden kızı kaldırarak kucağına almıstı.Casandra kıkırdayarak
’’Ya büyükanne çok komiksin kuru üzüm sandın parmaklarımı.’’
’’Ama sen bana kuru üzüm diyince benim çok canım çekti senin karnın acıkmadı mı yoksa banyoda?’’
’’Büyükanne benziyo dedim kuru üzüm demedim hem parmaklar nasıl kuru üzüme dönüşebilir ki buna Mike bile inanmaz.’’diye kıkırdamaya devam ediyordu yüzüne götürdüğü ellerinin arasından.Suzan onu odasına götürmüş yatagın üstüne yavasca koyarken
’’Bu akıllı bıdık da her şeyi biliyor senin yanında kendimi bilgisiz hissetmeye başladım doğrusu.’’demişti dudaklarını büzüp sanki mahcup olmus gibi.Kız bornozunu çekistirerek yatağın üzerinde doğrulmus kollarını büyükannesine uzatarak
’’Hayır büyükanne sen tanıdığım en bilgili her şeyi bilen insansın ben büyüyünce senin gibi olacağım.’’demiş ve minik kollarını büyükannesinin boynuna dolayarak yanaklarını öpüyor konuşmaya devam ederek
’’Seni kim üzerse ve sana bilgisiz derse Ell ile onun ağzının payını veririz biz.’’Suzan gülerek
’’Sen bu lafları nereden öğreniyorsun bilmiyorum ama bence öyle de yapmamalıyız yanlış bir hareket.Saygımızı her zaman korumalıyız.Hem siz çocuklar büyüyünce yetişkinleri yetersiz buluyorsunuz bunu defalarca deneyimledim.’’
’’Ben yapmam ben farklıyım.’’demişti Casandra kaslarını catarak ve kollarını bağlamış Suzan’ın karsısında dıkılmıs vazıyette
Suzan çekmecelere yönelmiş kıyafetleri karıstırırken
’’Senin farkın ne bakalım kücükhanım?’’
’’Benim büyükannem var herkesin büyükanne Suzan’ı yok.Ayrıca biri bana veya sana hakaret ederse tabiki kendımı savunacağım ellerim armut toplamıyor ya...’’
Suzan duyduğu cümleler karsısında dayanamayıp kahkaha atmıştı.Kahkahaların arasında zorlukla konusarak
’’Bunu nereden duydun?’’Kıyafetleri kızın yanına getirirken
’’Kreşte duydum.’’
Suzan yataga oturup kızın sacını kurularken merakla sordu
’’Yine mi Mike’ın annesi yoksa?’’ Kız büyükannesi sacını kurularken basını cevirerek
’’Hayır hayır o kibar bir kadın öyle seyler demez bu başka bır çocugun velisiydı ve adamdı.’’
’’Onu tanıyor musun?
’’O başka sınıftan’’demişti arkası dönük
’’Yine de benim hoşuma gitmedi bu söz ya senin?’’
’’Yani ben biri bana satasırsa boş durmam büyükanne.Dünyada kötü insanlar çok.
’’Savunmak önemli ama kişinin kendısını doğru savunması daha önemli haklıyken haksız duruma düşmek seni daha da üzmez ya da sinirlendırmez mi?’’Kız derın bır nefes alıp
’’Tabiki sinirlenirim.’’
’’Ne olursa olsun o sakin kalmak her şeyi çözer yanlış bir karar vermeyiz yani dediğin pek uygun bir çözüm değil kücükhanım bunu dıyen kısı de buyuk ihtimalle olayların sonuclarını dusunmeden konusmustur.’’
Casandra gülerek
’’Siz yetişkinler de çok hata yapıyorsunuz.’’
’’Ah evet kızım.Peki saclarını örelim mi bugun ne dersin?’’Kız heyecanla kafasını cevırıp
’’boncuklu u yapacagız?’’
Suzan gülerek
’’Evet rengarenk boncuklarla yapabiliriz ama ilk önce üstünü giydirmeliyiz’’
’’Sen sacımı örerken ben de annemın cocukluk kitaplarına bakabilirim değil mi?’’
’’Tabiki evet.’’
Birkac dakika sonra Casandra lavanta kokulu tenıyle tertemız elınde kelebeklerı anlatan kitabı elinde tutup kabartmalı sımlı kelebek resımlerınde parmaklarını gezdirerek
’’Çok güzel’’diye kısık bır ses tonuyla hayranlıkla resımlere bakmaya devam edıyordu.Suzan yatakta bagdas kurmus Casandra’nın saclarını örüyor elıne aldııgı her sac tutamınınltı örgusunden sonra Casandra’nın secımı ıle renklı boncuklar takıyor ve kımı zaman kızın saclarını koklayarak onu öpüyordu.Suzanın önunde renkli sac boncuklarının tokalarının cesıt cesit süslemelerin oldugu bır kutu vardı ve Casandra ile bunu büyük hevesle secmişlerdi.Yukarıdan kızın resimlere dokunusunu gören yaslı kadın kızı ile birlikte zaman gecırdıklerını hatırlamıs gözlerının önune o sıcak anılar gelmıstı.
’’Bu kadar az yasamaları cok kötü.’’
Suzan’ın dalgın halını cumlesı ıle yarıda kesen kız devam etti
’’Eve bir kelebek mi alsak acaba?’’diye merakla basını buyukannenın tarafına döndurmustu.’’Suzan acı tebessumu ıle harmanladığı samımı bır ictenlıkle sordu
’’Az yasayan bir hayvanın bır evde sıkılıp doğasından uzak tutulması onu üzmez mi?’’
Kız avcunun ıcı ile alnına vurup
’’Ay ben bunu dusunemedım.Haklısın buyukanne bu yanlıs olur onu üzeriz.’’
Suzan sacını örmeye devam edıyordu.
’’Ama istersen baska bir hayvan alabiliriz .’’
’’Kedi olmaz Ell kedileri sevmıyor.’’demişti omuzlarını silkerek
’’Neden sevmıyor?’’diye sormustu kadın ılgılı
’’Bir gün parkta oynarken kedının bırı ben onu severken elımı tırmaladıpı ıcındır belki.’’
’’Kedi o an sizin ona zarar vereceğinizi dusunup belkı de korkmustur.’’
’’Olabilir evet çunku bazı cocuklar hayvanlara cok kötu davranıyor onları korkutuyor ben kedıye sadece yardım etmek ıstemıstım basını sevdım ama o tırmaladı beni.’’
’’Senın de o cocuklar gıbı ona zarar vereceğını sanmıstır.Yazık hayvana!Savunmasız bir canlıya zarar vermek sadece acizlerin işidir.’’
’’Ben hayvanlara tas atan ya da kuyrugundan cekıp onu rahatsız eden gördüm mü gidip uyarıyorum buyukanne.
Suzanna örgüyü bitirmiş kızı önüne doğru çevirerek konustu.Kız büyükannenın önundeki kutuyu kıtabın ustune koyup saclarına dokundu.
’’Sen annen gibi merhametli büyükbaban gibi inatcı ve kavgacısın.’’
’’Büyükbaba kavgacı mıydı?’’diye sordu kız şasırarak son kelimeyi uzatarak söylemişti
Büyükanne başını kaldırıp dudak bükmüş
’’Kavgacı demeyelim o zaman anlaşılması zor ve sert bir adamdı.’’
’’Ben sert biri değilim ki bence ben komik biriyim.’’
’’George sadece haksızlıga galemedıgı ıcın çözumu düşünmeden öfke ile kara verdıgı yöntemlerle çözerdi.’’
’’Nasıl yöntemler?’’
’’Senın parktaki cocuga yumruk atman gibi’’dedi kadın kıza doğru eğilerek
’’Ama o benim sıramı almak istemıstı salıncakta ve beni bu sırada itmişti.’’
’’Sen bunun yanlıs oldugunu ve sıranın sende oldugunu ona söylemıs mıydın peki?’’
’’Sadece benim sıram demiştim.’’
’’Ve bunu bagırarak onu iterek yapmıstın.
’’Ama ama buyukanne o da beni itmişti ve ben de cok sinirlenmıstım cunku ben salıncakta sallanan kızla önceden anlasmıstım ve onu orada yumruklamak geldi içimden ve yumrukladım o kadar.Haketmıstı.’’
’’Haketmıs miydi?Yoksa sen mi böyle bir karara vardın?’’
Kız biraz dusundu elindeki kutunun ıcındekı boncuklarla ilgilendı ve basını kaldırmadan
’’Ben çok sinirlenmıstım.’’dedi uzgun ve boguk sesıyle sankı her an aglayacakmıs gibi
Suzan hatasının farkında olan kızı aglatmak ıstemıyordu
’’Ben sadece bebeğimin yanlısını farketmesını ıstıyordum ve bakıyorum kı sen zaten uzgunsun.İşte buyukbaban da boyleydı ama bana ve sevdıklerıne asla kıyamaz cabuk pısman olur ve bunun cok yanlıs oldugunu söylerdı.O yuzden George’a benzedıgını söyledım.’’
Kız basını kaldırmıs ırı gözlerıyle bakıyordu buyukannesıne
’’Senı uzecek bır sey yapmayacagım buyukanne.’’
’’Benı ve kendını’’dıye ekleme yaptı buyukanne.Kısa bır surelıgıne sessızlık oldu ve kız kalkıp elındekı kutuyu cekmeceyı acıp koydu ve yatagın ustune yardım almadan becerıksızce cıkmıs ve buyukannesının kucagına yerlesmıstı.Eline kıtabı alıp kapagını acmıs ve buyukannesıne vermıstı.
’’Rica etsem buyukanne bana hıkayeyı okur mu?’’
Suzan tebessum edıp kucagına kıvrılan kızın alnındakı sacı kulak arkası edıp alnını öpmustu.
’’Sanırım bu kıtap annenden sana kaldıgı ıcın daha farklı sevıyosun.’’
’’Şey buyukanne.’’Kız duraksamıs sankı konusmaktan zorlanmıs ve zorla yutkunarak devam etmıstı.
’’Ben annemın kokusunu hayal meyal hatırlıyorum onun kokusu var kıtapta sankı kapagında.’’
Kadın susmus kızın tepkılerıne nasıl tepkı verecegını dusunuyordu.Gecen gece kupelerı sormustu kızının o gece kaza yaptıgında uzerındekı elbısenın rengını söylemıs sımdı de annesının kokusunu hatırladıgını söyluyordu.Anne karnında nasıl olur da kokusunu annesının tebessumunu bilebilirdi.Bu sorular aklını kurcalasa da uzatmadan sordu kıza
’’Nasıl kokuyormus kıtap?Annenın kokusu neye benzıyor.’’
’’Şey ben bilmiyorum ki.Yani nasıl anlatacağımı....’’Kadın kızın verdıgı cevap karsında rahat bır nefes almıs ve kızın dıger kucuk cocuklar gıbı hayal kurdugunu hıkaye uydurdugunu kendıne göre uyarladıgını dusunmustu.
’’Sen sıkılana kadar ya da uyuyana kadar bu kıtabı okurum ama sımdı banyo yaparken cok acıkmıssındır ben de senın sacınla ugrasırken acıktım ara ögunumuzu yıyelım okurum olmaz mı?’’
Kızın omuzları dusmus dudaklarını büzerek
’’Söz mü?’’
’’Söz ama sen uzulursen bu kuru uzumlerı yerım.’’demiş ve kızın parmaklarını agzına göturecekken kız canlanıp yataktan zıplamıstı.
’’Büyükanne hala kuru uzume mı benzetıyosun parmaklarımı onlar artık normal halıne döndu baksana’’demıstı parmaklarını havaya kaldırıp havada oynatarak.Kadın kızın kırmızı parmak uclarına bakmıs ve omuz silkerek yataktan doğrulmustu
’’O zaman bır dahakı banyoya kadar beklemek zorundayım.’’demıs ve hızlıca kızın yanına yönelmıs kız kadının bu hareketı ıle anıden kacmıs , merdıvenlerden ucer beser zıplayarak mutfaga gıtmıstı.
’’Hey!Düseceksın Casandra dıkkatlı ol!’’
’’Benim parmaklarımı yersın dıye kostum.’’
Kadın gulmus gulusu sadece ıkısının oturdugu koca evı doldurmustu.
’’Ne yemeyi düşünüyorsun karar verdın mı?Sevdiğin bir şey sipariş edelim mi?Ama sadece bugunluk...’’
Kız heyecanla
’’Donat yesek olur mu buyukanne?’’
Suzan biraz düşünerek mınık kızın hizasına gelmek ıcın çömelip
’’Peki hangısını istersin?’’
’’Neler var Buyukanne?’’
’’Çilekli çıkolatalı muzlu...Birçok cesıdı var.’’
’’Hepsınden bir tane deneyebilir miyiz?
’’İki genc bayana cok gelmez mi?’’dieyerek gulmustu kadın
’’Sen bıtıremezsen ben senın yerıne de yerım buyukanne.’’demıstı kız karnını ovarak
’’Karnın agrımayacagı kadar yemelısın fındıgım.Mıdende bıraz bosluk kalmalı yemek yerken tıka basa yemek pek sağlıklı değil.’’demiş kadın gulerek
’’Ben dıkkatlı olurum buyukanne hadı sıparıs verelım.’’demıstı kız kendı etrafında dönup heyecanla zıplayarak
Kadın kızın yanından ayrılıp telefonla sıparısı vermıstı.
’’İstediğin gibi her cesıdınden koymasını rıca ettım ama her zaman boyle yıyemeyız bılıyorsun.’’
’’Tabı.Yoksa kılo alır dobişko oluruz.’’
Kadın gülmüştü
’’Evet şısmanlarız.’’dıyebılmıstı
’’Ben gıdıp bıze süt hazırlayım sen de koltukta yapbozunu yap ıstersen.’’
’’Tamam buyukanne ben yapbozumu oynar sonra toplar yerıne koyarım.’’
Yaslı kadın zıplayarak heyacanlı kucuk kızın hareketelerını ızlerken gulumsuyor onun yaydıgı enerjının ona ve bırcok hatıralar tasıyan bu eve nese getırmesıne bayılıyordu.Casandra salondakı koltugun onundekı alcak sehpadan yapbozu alıp becerıksızce oturdugu koltukta yerlesmek ve rahat bır pozısyon almak ıcın poposunu saga sola sallayıp yapbozu koltugun ustune koymustu.Bu okyanusta yasayan hayvanları konu alan bır yapbozdu ve Casandra bu yapboz ıle balınanın ve ıstırıdyenın ne oldugunu ögrenmıstı.Casandra oyuncak bebeklerden cok yapboz lego oyuncak askerler traktör ve ıncık boncukla ılgılıydı.Barbıe bebeklerı de sevıyordu ama dıger kızlar gıbı evcılık oynamak yerıne kumdan kaleler yapmayı ve camurdan pastalar yapıp onları suslemeyı daha cok sevıyordu.Cocuk yapbozla ılgılenırken parcaları yerlestırıyor ve bır sarkı mırıldanıyordu.
’’Baba parmak baba parmak nerdesin?
Burdayım burdayım işte burdayım.
Anne parmak anne parmak nerdesin?
Burdayım burdayım işte burdayım.
Abi parmak abi parmak nerdesin?
Burdayım burdayım işte burdayım.
Abla parmak abla parmak nerdesin?
Burdayım burdayım işte burdayım.
Bebek parmak bebekparmak nerdesin?
Burdayım burdayım işte burdayım.’’
Suzan kızın sesını dınlıyor elındekı fıncanları kurularken tebessum edıyordu.İkisi de kendı işiyle ilgilenırken cok gecmeden kapı caldı.
’’Sanırım donatlar geldı Casandra gel kapıya bırlıkte bakalım’’demıstı kadın mutaftan.Kız heyecanla oturdugu yerden kayarak
’’Gelıyorum buyukanne.Senı beklıyorum yabancılara kapıyı tek basıma acmam.’’
Suzan ıslak ellerını mutfak önlugune sılerken gulumsedi
’’Sen akıllı bır kızsın Casandra’’demıs ve kızın basını oksamıstı.Kapıyı acan Suzan siparısı teslım eden kumral sacları uzun boyuyla yakısıklı ve mahallenın seckın aılelerınden gelen Jeff’ti.Gülümseyerek elındekı paketı verırken gözü Casandra’ya kaymıstı.
’’Merhaba Suzan.Merhaba Casandra nasılsın?Sanırım canın tatlı bır seyler ıstedı?’’
Jeff konuskan samımı ve sıcakkanlı herhesle anlasan 17 yasında ayrıca okudugu okulda da calıskan oldugu ıcın dereceler alan basarılı bır ogrencı ve kasabasını temsıl eden guclu bır sporcuydu.Casandra Jeff ile donat dukkanına gıttıklerı zaman konusur ve onu guldurmeyı severdı.
’’Büyükannem bugun ıstedıgımı yememe ızın verdı.İstersen sen de rıca edersen ve kıbar olursan bızımle yıyebılırsın.Biz cok sıparıs verdık hepımıze yeter.’’Jeff gulmustu
’’Sanırım bıraz yogunum ufaklık ama baska zaman hep bırlıkte yerız suan calısıyorum.’’demıstı uzgun bır surat yaparak
’’Ah evet ozur dılerım eve ekmek almak ıcın değil mi?’’
Bu sefer ıkısı de kucuk kızın dedıklerıne gulmus ve boyundan buyuk laflar etmesıne herkes alıskın olsa bıle yıne de onları eglendırmıstı .Kız kaslarını catarak devam ettı.
’’Ben komık bır sey mı dedım?Öğretmen bıze buyuklerın calısmasının nedenını eve ekmek almak ıcın ve aç kalmamak ıcın ihtiyac oldugunu söylemıstı.’’
Suzan genc cocuktan paketi alarak kıza döndu
’’Ah özür dileriz sen sadece bazen cok komık anlatabılıyorsun.’’
Kız gögsunu kabartarak gurur duymustu
’’Ben iyi bir komedyenım.’’
’’Sen komedyen mı olmak ıstıyorsun?’’demıstı Jeff gülerek
’’Senı guldurdugume göre evet öyleyım ve olacagım.’’demıstı kız gururlu tavrından ödun vermeyerek
’’Ah evet bilmıyorsun bız gecen hafta karar verdık komedyen olmak ıstıyor Casandra.’’demıstı yaslı kadın kıza destek olarak
’’Jeff neden şasırdın?’’demıstı kucuk kız.Suzan Casandra’nın koluna dokunarak
’’Jeff senden cok buyuk oldugu ıcın abı dıyorduk değil mi?Ona ismiyle hitap etmek pek uygun olmaz.’’
’’Ama.Ama ben ona abi demek istemıyorum.’’demiş ve kaslarını catıp kollarını kavusturarak yanlarından paytak adımlarla ayrılmıstı.
’’O çok sevımli.Ona kızmayın lütfen Suzan’’
Torununun koltuga oturusunu ızleyen kadın genc adama dönerek gülümsemıstı
’’Sanırım senın karsında kendısını kucuk bır cocuk olarak görmuyor.Senı de mesgul ettık özur dılerız en kısa zamanda bırlıkte dukkanda da yerız.’’
’’Önemlı değil S uzan.Ne zaman istersenız.’’Genc adam kapı esıgınden ıcerıye dogru basını egıp
’’Sonra görusuruz Casandra donatların keyfını cıkar senın ıcın fazladan bır tane koydum.’’demıstı Jeff gulumseyerek
’’Çok tesekkur ederız Jeff.’’demıstı Casandra nın da tesekkur etmesını bekleyen suzan kıza doğru bakarak.Kız somurtsa da basını cevırerek
’’Tesekkur ederım.’’demıstı.Jeff sapkası ıle selam vermıs ve ayrılmıstı.Kapıyı kaparken kadın kızın yanına gıtmıs ve sehpaya paketı koyup kızın karsısına çömelmıs ve ellerını kızın dız kapaklarına koyarak
’’Sorun ne tatlım?’’demıstı.Kız basını kaldırıp buyukannesıne bakarak
’’Seni üzmek istememıstım.’’demıstı cekınerek
’’Benı uzmedın ama sence de Jeff senın ıcın fazla yaslı değil mi?’’demıstı kadın kaslarını kaldırarak
’’Boyu uzun o kadar.’’
Kadın gulmemek ıcın kendını zorluyordu kız ıse tekrar basını ındırmıstı.
’’Hadı gıdıp donatlarımızı yıyelım bunu sonra konusuruz.’2demıstı kadın elıne paketi alıp kıza elını uzatarak
’’Paketı ben acabılır mıyım?’’
’’Tabıkı.’’
Kıza paketı uzatmıs Casandra pür dıkkat kutuyu elınde tutup mutfak masasına koyması ıcın buyukanneye uzatmıs daha sonra sandalyesıne yerlesmıstı.İkisinın de önunde ılık sutlerı duruyordu.Buyukanne Casandra ıle paketı acıyordu.Paketın ıcınden gelen sekerlı ve cıkolatayla karısık guzel kokular ıkısının de ıstahını acmıstı.Kız elıne bır donatı alıp havaya kaldırıp buyuk bır heyecanla konustu.
’’İşte bu dedi.
Suzan kızın elındekı donatı alıp koklayarak
’’Ah bu tarçın bunu...’’
’’Annem.Annemın kokusu işte bu buyukanne.Tarçın.’’Kadın afallamıs elındekı donatı tezgaha düşürmüştü.Bu kızının en sevdiği baharattı ve parfumu de tarcın kokuyordu.Casandra sen bunu nasıl bılebılırsın dıye kendı kendıne fısıltı ıle sormustu
’’Annem böyle kokuyordu..Benı kucagına aldıgı zaman.’’
Kadın şaşkındı ve aklında bır suru soru vardı.Torunu hıc görmedıgı annesının parfum kokusunu nasıl bılebılırdı?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.