NAMUSSUZ OLAN HAYAT MI?
NAMUSSUZ OLAN HAYAT MI?
Ne var biliyor musun? Bu namussuz dünya, yine kendisi gibi namussuzlara bakıyor, namussuzlara kucak açıyor, namussuz olanları sarıp sarmalıyor. Güçlü olanların yanında hep ve her şeyini onların ayakları altına seriyor. Kadın olduğum için hiç bir zaman üzülmedim, isyan etmedim ama bu durumlar da erkeklerin gücünü kıskanmadım değil. Eşim hayatta olduğu zamanlarda da ben hep ön plandaydım ama eşim öldükten sonra bazı şeylerin daha bi farkına vardım, daha bi netleşti her şey zihnimde, demek ki eşim bir güçtü arkamda, bunu böyle anlarda çok daha iyi hissediyorum.
Zihnimi hep açık tutmaya çalışıyor, zihnimin bulanmasına elimden geldiğince izin vermemeye çalışıyorum… Erkek kardeşlerim var bir sürü, ama onlar yaparız, hallederiz deseler de, öncelik hep kendilerinde, kendi ailelerinin oldu; kendi aile meseleleri hep öncelikliydi her zaman. Ben yalnız hallettim işimi, hep ben koşturdum durdum, onlara sıkıntılarımı söylediğimde ise, ‘’Gel yanımıza taşın, mutlaka biz yediğimiz ekmekten sen de yersin; buradan oraya uzanamıyoruz işte sende görüyorsun’’, dediler bana.
...Ben dilenci değilim, çocuklarım da dilenci değil ve hiç bir zaman da dilenci olmayacağız. Belki biraz yalnızlık, yoksulluk çekeriz ama bütün bunlar da geçecek bunu biliyorum, yeter ki çocuklarım biraz daha olgunlaşsın biz de varız desinler.
Ben yazıyorum biliyorsun… Yazdıklarımı ilk önce seninle paylaşıyorum, iyi ya da kötü bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama benim kardeşlerim henüz yazdıklarımı okumuyorlar..Üstelik, ‘’neden yazıyorsun?, sana mı kaldı dünya meseleleri, sen işine bak, hem ne yazıyorsun ki sen’’, diyorlar bana ve kızıyorlar, hakaret ediyorlar. Şimdiye kadar hiç yapmadılar ama belki de güçleri yetse beni dövecekler, neden biliyor musun?, her gün birilerine merhaba diyor, medya da yazı ya da şiirlerimi paylaştığım için. Ne kadar devrimci ve demokrat olurlarsa olsunlar, erkek egemenliği her beyinde var ve kazınmış bir kere söküp atılamıyor demek ki.
..Ben, tek başıma iki toplantıya katıldım ya, yazmıştım…Kız kardeşim, ‘’abla ne yaptın ağabeyim seni görmesin’’ diyor bana ve facede yayınlanan resimleri ortadan kaldırmamı istedi benden, kaldırdım da. Kız kardeşime; Ta yıllar öncesinden erkek egemenliğine son vermiştim ben, kimse umurumda değil, eğer birisi sana bir şey derse onları bana yönlendir, dedim, dedim ama yine de o resimleri ortadan kaldırdım… ‘’Aynı ağabeyimin kızı okulda ödül almış, kompozisyon yarışmasın da onuncu olmuş okul genelinde ve babası onun ödül törenine katılmış, sevinçten kanatlanıp uçacakmış neredeyse’’.Bunları da yine kız kardeşim anlatıyor…bana, hemen o resimleri ortadan kaldır derken..Ben gururlandım elbette ki, isterim ki daha da çoğalarak devam etsin başarıları.. ama taraf olmadan varsa ortada bir başarı desteklemek gerekir, öyle değil mi?
..Anlayacağın doluyum, ve içimden bir şeyler taşıyor böyle ve beni mutsuz ve umutsuzluğa sürüklüyor, bu da hiç hoşuma gitmiyor aslına bakarsan. Kendimi toparlamaya çalışıyorum her ne kadar da eski gücümü bulamasam da.
Elbette ki bazı şeyler geride kalmış olsa da, yine de insanın içinde her zaman kırıklar oluyor,o kırıkların çizdiği yerler kalıyor maalesef.. Şimdi ise olaylara tecrübemle müdahale ediyorum, biraz sinirli, biraz agresif olsam da, daha çok mantıkla gidiyorum olayların üzerine…,
Yaşamak isteyip de, yaşayamadığım günlerin önümden geçip gitmesine izin verdim.
Ne yorgun, ne kırgınım, ne de hastayım diyebildim.
Acıkmak mı, o da ne? Acıkmak ayıp sayılırdı o yıllar da..
Bu gün çok yorgunum biraz uzanacağım, deyip sere serpe uzanmak var mıydı,yoktu.
Suyu içereyken bile edep adap istenir, beklenirdi bizlerden..
..Yaşayamadığım günlerin geçip gitmesine izin verdim göz göre-göre..
Ne ağlayabildim, ne de sevinebildim gönlümce.
Gençlik, yaz sıcağı gibi kavurucuydu, Sonbahar ise yapraklarını döken ağaçlar kadar hızlıydı
Usul, usul yağan karın altında kalmış gibi donuk yaşandım her şeyi
Sonra kar kalktığın da, gördüm ki artık çok geç.
Yıllar, yaşayamadığım güzellikleri götürürken, pişmanlıkları ve de endişeleri bırakıp, bana bay, bay diyen keşkelerim’in arkalarından baka kaldım.
..Yaşayamadığım yıllara izin verdim, ben izin vermesem de onlar yine de geçip gideceklerdi . Bana kalan, o günden bu güne hiçbir zaman gerçekleştiremediğim, ağırlığını hep taşıdığım düşlerim oldu sadece..
‘’Bundan sonra bakalım ne olacak? bekleyip göreceğiz?, diye bitiyordu kadının sözlerini?
HİÇ BELLİMİ OLUR..
Düşünüyorum da,
Ne çok savaşım varmış benim
Bir o kadar da direnişlerim
Belki bir gün seni de
Savaştıklarımın arasına katarım
Belli mi olur, hiç belli olmaz..
Gündüz Yavuz.. 16 Şubat..Kadıköy parkı..
YORUMLAR
Kendin için istediğini mümin kardeşin için istemedikçe iman etmiş sayılmazsın hadisi şerif
ASIL mesela insan olmak insani değerleri yaşatabilmektir
Hayat veya zamanı oluşturan biz insanlarız
Düşünmeden okumadan araştırmaya okuduğunu hayatına yansıtmayan bir toplumuz
ASIL korkak ve acizler
Gercekleriyle yüzleşemeyenlerdır
Her şeye rağmen bizler yüreğimizden
Sevgiyi ve iyiliği yaşatalım inadına
Eyvallah
pomborya
İnadına yaşasın güzellik..eyvallah..