Aman dikkat

• 1 Haziran 2020 Pazartesi 13:30:47

Hadi derler ya, işini güzel yap, işini en güzel yapan vatanını en çok sevendir. Doğrudur elbette. Benim tek tutamağım oldu yazmak, karalamak.. O yüzden bugünkü yazımız da tahmin edeceğiniz gibi çorba olacak. Haydi çorba içmeye...Kelle paça olsun mu??

İtiraf edeyim çok sıkı bir medya takipçisi, internet takiçisi oldum çıktım. Zaten tam 18-20 yaşlarımıza denk geldi internetin de dünyaya ülkeye yayılması..

Yazınızın okunurluğunu artırmak için direkt zihin altını meraklandıracak başlık atmalısınız.. Haber sitelerinde yapılan da budur, başlıklar genelde soru barındırır? Başlıkta verebileceği bilgiyi, yazının içinde uzatır da uzatır. Haberi tıkladığınıza pişman olursunuz.. Haber bile değerini yitirir..

Değer yitirme demişken, son 20 yılda ülkemizde ve dünyada değerini neler yitirdi, yani neler in- girdi, neler out-çıktı oldu? Son 20 yılda kaç yakınınız öldü? Moraliniz bozulmasın hemen, sizler de öleceksiniz, ben de.. Öleceğiz mecburen..Ölüm bir kurtuluştur bu dünyadan... Lakin sizlerin de tahmin edebileceği gibi yaşamak, bir tebessüm miktarıncadır gönüllerimizde, zihnimizde..

Yazının başlığını neye dikkat çekiyor değil mi? Yunanistanda, sınıra yakın bir caminin minaresine yunan bayrağı asmışlar, belediye fark edince hemen indirmiş.. Aslında yazının kaynağı bu haber idi..

Sonra biraz zaman yolculuğuna çıktı zihnim.

Atatürk’ün Selanikteki doğduğu evin bombalanması sonucu yaşanmamış mıydı 6-7 olayları yani 1955 te meydana gelmiş. Çoğumuz yok imişiz dünyada.. Kıbrıs görüşmeleri sürüyor imiş o yıllarda, iktidarda insanları din yoluyla kandıran demokrat parti var imiş..

Tabii bunlar olur iken hangi yasalar geçirilip milletin hakkı ve ülkenin geleceği satılmıştır ayrı bir araştırma konusu olmalıdır.

Biz Türklerin yumuşak karnı veya insanların yumuşak karnı diyeyim, Kürt kardeşim ama ben de Kürdüm ya hu deyip beni dışlamasın. Dindir, daha doğrusu tarihin yumuşak karnıdır din ve inanç meselesi..Lakin çok kötü oyuna getirildik biline..Dinlerin ve kutsal diye bize anlatılanların kökenlerini araştırınız.

Günümüze gelelim, İzmirde minarelerden Çav Bella şarkısı çalındı. Hemen Chp’li biri tutuklandı. sonradan da bırakılmak sorunda kaldı. Çünkü devlet veya devlet yetkilisi akıllanmıştı yıllar içinde.

Ardından yine minarelerden Selda Bağcan’ın bir parçası çalındı, tamamen prokatif bir eylemdi, karıştırıcı güç minareyi ve dini kullanıyordu yine..

Ve sonradan bugünkü haber, Yunanistan sınırındaki eski bir camiye Yunan bayrağı asılması. İhtimaldir ki, aynı ekibin işi. Maşalar her düşünceden birileri olabilir. Dönemine göre bir maşa bulur derin dediklerimiz..

Sonra haberlerden aklıma geliyor yine, Buhan Kuzu, uyuşturucu kaçakcısı olarak bilinen birinin davasına müdahil oluyor, önce inkar ediyor, üstüne gidince Cumhuryet ve Sözcü gibi gazeteler itiraf ediyor, hakimi ve savcıyı aradım, ama bir sor neden aradım diye kıvırmaya başlıyor.. Sonradan Hanım ağa diye gazetelerde haberi olan bir mafyanın Burhan Kuzuyu TBMM de ziyaret ettiği ortaya çıkıyor.. Vb Vb Vb..

Burhan Kuzu aslında çok ses getirmesi gereken bir demeç de veriyor bu günlerde lakin getirmiyor nedense, siyasilerin mahkemeleri aradığı gibi konular üzerinde bir şeyler söylüyor.

Burhan Kuzu Hocamız, Anayasa Hukukçusu! Lakin gördüğüm kadarıyla yasalarımız ve hukuğumuz veya hukuk görevlilerimiz inanca göre eğilip bükülebiliyor. Kah koltuk sevdası, kah evlat,kah korku, kah iş,kah tayin vb gerekçelerle talimatlara boyun bükmek zorunda mı kalıyor? Sistem buna izin mi veriyor acaba.. Yoksa sistem zaten böyle mi işliyordu hep??

Eski dinozor sistemi diyorum ben bu tür vakıalara..

Yine takip ediyorum basını.. Fetömetre icadıyla meşhur bir askerimiz veya komutanımız Cb kararnamesi ile GK emrine veriliyor ve basıyor istifayı.. Sonradan detayları haber oluyor, 15 temmuz olaylarında ne hikmetse bu komutanımız Marmariste, Cb’nının konakladığı tarihlerde bulunuyor, tesadüf ki, tam da 15 temmuzdan bir hafta önce yıllık izne çıkıyor ve 15 temmuzdan bir veya iki hafta sonra da izni bitiyor, yani iznini o şekilde ayarlamış ve bir şekilde 15 temmuzda Marmariste bulunmuş.. Halka sokağa çağırın talimanıtını da bu komutanımızın verdirdiği yazılıyor siyasilere..

Sonra haberler devam ediyor, ilgili komutanımız kendinden düşük rütbeli bir askeri hırpalıyor, hatta denize mi atıyor nedir, askerimiz ölüyor, soruşturma açılıyor ancak soruşturma bir türlü yürümüyor, ve bu komutanımız Fetö’nün en aktif olduğu dönemler diye anılan dönemlerde rütbe üzerine rütbe alıyor. ?

Zaman Gazetesinde yazıları çıkan bir çok iktidar vekili veya önlerinde dr, doç, prof ünvanı bulunanlar makam üzerine makam atlıyor, hatta biri sanırım Afyoncu MS Üniversitesine ne derler dekan mı , ha, rektör oluyor, BankAsya da üst düzey yöneticilik yapanlar, BDDK’ya atanıyor. vb vb vb..

Bankasayayı açanlar yani kurdelesi bulunanlardan Çillerin oğlu için İstanbul da bir tapu oyunu oynanıyor, kat hakkı veya boğaza yakın bir yerde arazi konusu geçiyor belediye meclislerinden..

Çilleri bana nasıl hatırlarsın diye sorarsanız;
İki anahtar, bir ev bir de araba.
Bu devlet için kurşun yiyen de kurşunda sıkan da şereflidir
Parsadan olayı o dönemde mi yaşanmıştı??

Hatırlayın benim zihnim zaman sıralaması yapmakta zorlanıyor, Ankara Garı Patlaması, Keş Dağında Yazıcoğlu’nun öldürülmesi ve o zaman ki K.Maraş valisinin bulundu, sağlıklıymış gibi beyanları, Zirve Yayınevi cinayetleri, Rahip cinayetleri, Gezi olayları....

Peyder pey yıllar içinde yaşandı...

Son zamanlarda yine aynı oyunlar, Hrand Dink Vakfı mıdır nedir veya kiliseden haç sökülmesi olayları...İzmirdeki Minarelerden çav bella ve selda bağcan’ın bir şarkısının okunması, Yunanistanda Türk sınırına yakın bir camiye veya o bölgedeki bir caminin minaresine Yunan Bayrağı asılması....

Bunlar yaşanırken şehit haberlerinin gelmesi.. Pkk olayları.. Corona yüzünden insanların robotlaştırılması sokağa çıkma yasakları, insanların dört duvar arasında psikolojilerin bozulmasına çalışılması (Lakin corona ciddi lütfen dikakt edin, ayrı bir konu olarak değerlendirin, hem ayrı bir konu hem de değil aslında)

Nihayetinde Rusya da darbe söylentileri, Abd de meydana gelen karışıklıklar.. Trumpın açıklaması, Antifa’nın terör örgütü ilan edileceği....

Ve Mahsun Kırmızıgül sesleniyor Anadolunun bağrından Trumpa??
"Kilisede de şarap içmişler mi??"

Ve dahası elon musk’un abd derin devletiyle uzaya onlarca uydu göndermesi ve bu uyduların ne işe yaradığı manyetik dalga veya dünyanın artık tamamen izlenebilmesi gibi olaylar..

Ve tabii ki tüm bu olayların defterimize yansımaları?? Cami siyasetinine kurban olan zihinlerin din iman vatan millet diye şiirler yazmaları...

Unutmadan Kılıçdaroğlu’nun Chp’nin başına geçmesi hadisesi öncesi, Deniz Baykal’ın genel mi özel mi diye bir kasetinin iktidarca meydanlarda kullanılmasından sonra gerçeklemeşi ve Bir şehit cenazesinde tüm üst düzey devlet yetkilileri oradayken yumruklanması....

Lakin sizin de bildiğiniz gibi insanları tanımak için, ne iş yaptığına, bu işten nasıl para kazandığına ve yaptığı iş ile mali gücünün orantılı olup olmadığını sorgulamasının sonucu olarak, o insanın dürüst olup olmadığının kanıtı olsa gerektir değil mi?

Bana sana kalan mirası, işini ve mal varlığını söyle, sana kim olduğunu söyliyeyim diye yeni bir çocuk veya kuşak sözümüz olsun, hem atasözü olacak değil ya,???

Zihnimde birçok haber var, alevilerin de kapılarına işaret konmuştu yakın zamanda..

***

Bu tür olaylarlar yaşanmaya başladıysa, ya seçimler yaklaşıyor olmalı ya da bazı yasa değişiklikleri meclise gönderilmeye başlanmış olmalı..

Son af yasasından sonra kadına şiddetin arttığına dair istatistiklerde yayınlanıyor..

Eski kuşak devletler ve baronlar mı diyelim, derin dinistler veya derin zenginler bir oyun kuruyor yine..

Aman dikkat..

Belli başlı gazeteler ve televizyonlar hatta internet siteleri ile milletin zihni ve gönlü bulandırılıp kardeş kardeşe kırdırılmaya çalışılıyor yine..

Dolar da bu arada ne zaman veya nasıl yeniden 3 tl ye düşer acaba??

Gaza gelmeyin..

Dürüst ve doğru sözlü insan veya gazete veya haber sitesi bulmanın zor olduğu bir çağdayız..

Din üzerinden Tanrı üzerinden gaza getirmesinler kimseyi... Evet seni dinin sana benim dinsizliğim bana, Ben bir dinsiz olarak herhangi bir dindardan daha dürüst olduğumu düşünüyorum, ya sen bir dinsizden daha dürüst müsün yoksa demogoji barbarı mı, ??? LÜTFEN DÜRÜST OL, EMİN OL ve her kutsala aman inandım iman getirdim deyip insanlıktan, doğru sözlülükten ayrılma emi..!

Sen yanarsın veya yakarsın lakin bunları kullananlar ellerinde kah tespih, kah şarap şişesi keyfine bakar..

Tek çözüm nedir biliyor musunuz?

Devlet yetkilisinin hukuğun içinde kalması ve şaibeye, zorbalığa, hırsızlığa, adam kayırmaya, haksızlığıa vb izin vermemesidir.

Hukuk ipin ucundan tuttuğunda ülkemizde dünyamızda cennet olur.

Her şeye rağmen umutla kalınız efendim.

En sevdiğinize emanet olunuz.

Saygı ve huzur ile..



Unutmadan, ya hu dişçiler açıldı mı?