- 506 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YILDIZELİ'NDE NE GÜZEL İNSANLAR VARDI
YILDIZELİ’NDE NE GÜZEL İNSANLAR VARDI
Yıldızeli, Sivas’ın 46 km batısında Çaldağı’nın eteğinde şirin bir ilçedir. O yıllarda ulaşım şimdiki kadar rahat değildi. Şimdi otoban gibi yol var. Yirmi-otuz dakika sürmüyor.
Bizler çocukken Yıldızeli-Sivas arasında çalışan minibüsler vardı. Sivas’a gidiş bir saatten fazla sürerdi. Minübüsçülerden hatırladıklarım; Doğan Emmi, Seyit Hoca, Şeşo vardı, Fantom Selo vardı, bir de Arifa ağaların Mehmet Emmi vardı. Bir de Sivas-Samsun treni geçerdi ilçemizin içinden. Bizim ev tren yoluna yakındı. Tren geçerken evimiz sallanırdı, herkes bunu hissederdi fakat kimsenin umurunda bile olmazdı.
O yıllarda ne güzel insanlar vardı Yıldızeli’nde, hepsi kendine has özelliklere ve güzelliklere sahipti.
Örneğin bir Zabıta Yılmaz vardı. Çok şık giyinirdi. Hiç sivil kıyafetle gördüğümü hatırlamıyorum. Babamızın yaşındaki adama Zabıta Yılmaz derdik. Ne Emmi, ne amca, ne dayı.. Neden öyle derdik bilmiyorum. Kızı vardı Handan Abla, bir kızı daha vardı onun adını hatırlayamadım. Oğlu vardı Lokman. Lokman, sınıf arkadaşım rahmetli Uğur Doğan’la çok samimiydi. Her nerede yaşıyorlarsa Allah işlerini rast getirsin. Çarşının merkezinde bahçeli, tek katlı güzeller güzeli bir evi vardı. Bahçesinde güzel güller, erikler, elmalar olurdu. Demircilerin Osman Abi’nin evinin yanındaydı evleri. Osman Abi’nin bir kulübü vardı. Perdeleri çekilirdi, içeride delikanlılar oyun oynarlardı. Hemen yanında da Askerlik Şubesi vardı. Ben çocukken yanmıştı. Nasıl korkmuştum. Rahmetli babam beni kucağına alıp sakinleştirmişti. Şubenin yanın Çıtak’ın Parkı vardı. Bahçesi çok güzeldi. Ilıca gazozu alır içerdik. Ilıca Gazozu demişken, gazozcu Hacı Emmi vardı. Babamın asker arkadaşıydı. Beni gördüğünde babama selam gönderirdi. Oğulları vardı. Kayhan Abi vardı, Şükrü Abi vardı. Allah rahmet eylesin. Evlerinin yukarısında Kemal Şerbetçi’nin evi vardı. Kemal Şerbetçi’nin dükkanı o yıllarda bizim için MİGROS’tu. Oğlu var mıydı, hatırlamıyorum ama kızlarından biri bizim sınıftaydı. Arka tarafta Nüfusçu Sefer’in evi vardı. Koca adama öyle derdik. Şimdi tuhaf geliyor. Oğlu bizim okulun müdür yardımcısıydı. Ama Nüfusçu Sefer derdik. Beni gördüğünde ’Hasbekli, Hasbekli,’ dedi. Bana takılırdı. Babama söylerdim. ’Seni sevdiğinden takılıyor oğlum,’ derdi. Oğlu Mustafa Hoca bizim Ahlak Bilgisi derdine geliyordu. ’Geçtiğim Dikenli Aşk Yollarında’ adlı şarkıyı müthiş söylerdi. Din Kültürü dersine de Ebubekir Aydemir girerdi. Okulumuzun Müdürüydü. Çok güzel adamdı. Allah rahmet eylesin.
Tren yolunu geçince Berber Sebati’nin dükkanı vardı. Onun yanında bir lokanta, lokantanın yanında Şevket Emmi’nin bakkalı vardı. Gofret, şeker, çubuk kraker falan alırdım ondan. Sonra Şeker Bank vardı. Yanında aşçı Duran’ın Lokantası bulunurdu. Onun yanında da İş Bankası vardı. Yanlış hatırlamıyorsam Belediye şu anki yerindeydi. Belediye Başkanı Necmi Yaraş’tı. Çok Beyefendi bir adamdı. İş Bakasının yanında Ahmet Emmi’nin bakkalı vardı. Alışveriş yaptıktan sonra parayı verince sahte mi, yırtığı var mı diye incelerdi. Onun yanında bir tekel bayisi vardı. Yanında da Kemal Şerbetçi’nin bakkalı vardı. Aynı zamanda tüp bayisiydi. Her şey vardı bakkalında. Karşısında Durak Market vardı. Osman Aydın Emmi av malzemeleri de satardı.
Daha sonra bankalar şubelerini kapattılar. İş Bankasının yerini daha sonra Pancarın Mahmut aldı. Koskoca Ağa’ya öyle derlerdi. Mahmut Arkaz Emmi bizim partiden encümen adayı olmuştu. Yavu tarafındaki köyleri mavi bir minibüsle beraber dolaşmıştık. Köylülerden oy istemiştik. Beni pek severdi. Allah rahmet eylesin.
En meşhur tamirciler: Kazım Usta ve Mehmet Usta’ydı. Köfteci İbiş vardı. Cuma günleri köfte ve ciğer satardı. Her taraf mis gibi köfte ve ciğer kokardı. Karnı tok olanların bile canı çekerdi. ’bol bol, bol bol , bol bol,’ diye bağırırdı rahmetli. Şimdilik aklıma bunlar geldi. Yaşayanlara sağlıklı ömürler, ölenlere rahmet diliyorum.
İSMAİL MALATYA 20/05/2020-ÇARŞAMBA-İST.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.