- 364 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 25
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 25
Amca bizi fazla bekletmedi. Salona girdiğinde dikkatimi çeken tek şey Cavit Beye çok benzemesiydi.
Amca,
‘’ Cafer Ağa geleceğinden haberim yoktu. Yoksa sizi bekletmezdim. Bu hanım bahsettiğin koruma mı?’’
‘’ Evet, efendim, size güzel bir haberim var. Bizzat ben söylemek istedim.’’
Selma,
‘’ Unutma Cafer Ağa, bir de kötü haberimiz var.’’
Amca,
‘’ Önce kötü haberi duymak isterim.’’
Selma,
‘’ Ne yazık ki adamın işi eline yüzüne bulaştırdı. Şehmuz yaşıyor.’’
Amca,
‘’ Demek Nusret beceremedi. Tahmin etmeliydim. Şehmuz nerede?’’
‘’ Tek bildiğim, kazaya uğradıktan sonra, iki köylü tarafından kurtarıldığı tedavi edildikten sonra ortadan kaybolduğudur.’’
‘’ Tamam, anladım bir çaresine bakacağız. Şimdi iyi haberi verin.’’
Cafer Ağa,
‘’ Selma, Sena Baş komiseri ortadan kaldırdı. Bu size bir teselli olabilir mi?’’
Amca,
‘’ Sizi biriyle tanıştırmak istiyorum. Aslında tanıyorsunuz da. Cavit içeri gel.’’
Cavit içeri girince, Cafer’le Selma şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.
Selma,
‘’ Cavit Bey sizinle burada karşılaşacağım aklımdan bile geçmezdi. Çok şaşırdım.’’
Cavit Bey,
‘’ Abimle tanıştığınıza sevindim. Benden beş dakika büyüktür ama bana kök söktürür.’’
Amca,
‘’ Selma Hanım Şehmuz işini size ihale etsem, kabul eder misiniz?’’
‘’ Bu adamın ölmesi şart mı?’’
Amca,
‘’ Evet şart, benim amca olduğuma tanıklık edecek tek şahit o.’’
‘’ O zaman benim kendi kendimi öldürmem lazım değil mi? Sizin Amca olduğunuzu bende biliyorum.’’
‘’ Çok şakacısınız. Selma Hanım.’’
‘’ kabul etmek için bir şartım var?’’
‘’ Nedir şartınız?’’
‘’ Recep’i bundan sonra rahat bırakacaksınız.’’
‘’ Recep mi? Ne alaka benim söylediğiniz şahısla alıp veremediğim bir şey yok olamazda.’’
Ben şaşkınlıkla Cafer Ağaya baktım.
‘’ Yıllar önce evi basılıp bütün ailesi katledilen çocuk.’’
Amca biraz düşündükten sonra, Tabi ya? O bir hata idi. Sen hala onun peşinden mi koşuyorsun Cafer? Bundan sonra o çocuğu rahat bırakacaksınız. Korumam altına alıyorum.’’
‘’ Hadi kalk Cafer, gidiyoruz. İki gün içinde benden iyi haberi alacaksın Amca. Selma sözünde durur.
Dönüş yolunda Cafer,
‘’ İki günde halledebilecek misin?’’
‘’ Cafer Ağa, sen benim sözümü yediğimi gördün mü? Beni kasabanın girişinde bırak. Başımın çaresine bakarım.’’
‘’ Senden korkuyorum Selma. Nasıl bir kadınsın hala anlayamadım?’’
‘’ Bir gün anlarsın ama ben çok uzaklarda olurum. Yasin benim arabayı her zamanki yerine bırakıver. Anahtarları üzerinde.’’
‘’ Merak etmeyin bırakırım Selma Hanım.’’
Cafer Ağanın yanından ayrılan Büşra telefonunu çıkartarak, Şehmuz’u aradı. Telefon dört, beş defa çalmasına rağmen karşı taraftan ses seda yoktu söylenerek telefonunu kapattı ve ana yolda kasabaya doğru yürümeye başladı. İlk gelen arabaya oto stop çekti. Bu sefer şansı yaver gitmiş ve ilk arabaya binmeye muvaffak olmuştu. Akşam üzere yorgun argın evin kapısını çaldı. Kapıyı açan Hansa, Büşra’yı görünce bir çığlık attı. Sarmaş dolaş içeri girdiler.
2
Şehmuz, yolun başında görünen arabaları görünce, birden panikleyip evden içeri girdi. Üst kata çıkıp pencereden gelen arabaları seyretmeye başladı. Korktuğu başına gelmişti, arabalar bahçenin önünde durdu. İçinden kadınlı erkekli bir gurup çıktı. Dikkatli bakınca ikisini tanıdığını fark etti. Son arabadan çıkan Tugay Baş komiseri görünce içi iyice rahatladı. Merdivenleri üçer, beşer atlayarak, kapıyı açıp bahçeye çıktı. Şehmuz’u gören Tugay Baş komiser,
‘’ Ne işin var senin burada? Büşra Baş komiser nerede?
‘’ Beni arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın?’’
‘’ Tanıştıracağım ama bana hala Baş komiserin nerede olduğunu söylemedin?’’
‘’ Son konuşmamızda bana şeytanın inine gittiğini söylemişti. Buyurun içeri geçelim.’’
Kirli,
‘’ Kahretsin bu kadın asla uslanmayacak. Yine bir işler çeviriyor?’’
Hansa,
‘’ Sözlerine dikkat et Kirli, arkadaşıma küfredemezsin.’’
Heval,
‘’ Hansa doğru söylüyor, küfür edemezsin.’’
3
Büşra, Şehmuz’un karşısına dikilerek,
‘’ Telefonunu niye yanında taşımıyorsun? Birde seninle mi uğraşacağım. Hoş geldiniz arkadaşlar. Bakıyorum Sedat Amir cömert davranmış. Sizi bu kadar kalabalık beklemiyordum. Sıra sana geldi Şehmuz, Kirli ile Ruşen’i uzaktan da olsa tanıyorsun. Heval ve Hansa Baş komiser bir de aramızda çömez olarak, Eda Komiser bulunuyor. Serra Komiser ise Kutsal’ın yanında. İzninizle ben biraz dinlenmek istiyorum. Ondan sonra iş başı yaparız.’’
Eda Komiser,
‘’ Teessüf ederim Baş komiserim.’’
‘’ Sen sus bakayım. Akşam yemeğinden sonra toplanacağız. Hepiniz dinlenmeye bakın. Bu arada Tugay sende Sena Baş komiserle Ziya Amiri al gel.’’
‘’ Hemen harekete geçiyorum Baş komiserim.’’
‘’ Oldu olacak Recep’le Kutsal’ı da gelirken getir. Serra’yı da unutma. Tam bir aile toplantısı olsun. Beliz Hanımı da unutmayın.’’
Yukarı çıkıp yatağıma uzandım. Son bir haftadır koşuşturmaktan canım çıkmıştı. Daha yeni uykuya dalmıştım ki odamın kapısı çalındı.
‘’ Beni rahatsız etmeyin demedim mi size? Kimsen gel içeri.’’
Eda Komiser ürkek adımlarla içeri girdi,
‘’ Baş komiserim tam takım toplandık aşağıda. Seni bekliyoruz.’’
‘’ Onlara Büşra Baş komiser kaçmış de, odasında yok dersin.’’
‘’ Yemezler Baş komiserim.’’
‘’ Sen benimle nasıl konuşuyorsun öyle? Anlaşılan ben görmeyeli dilin çok uzamış. Geliyorum beklesinler.’’
Eda komiser, kendi kendine mırıldanarak, ‘’ Bana geldi mi hep fırça.’’
‘’ Sus bakayım, ben fırçayı sevdiğim Komiserlere atarım. İltifat niyetine.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.