- 388 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 23
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 23
Evim güzel evim, insanın evi gibisi var mı? Evimden içeri girer girmez, doğru banyonun yolunu tuttum. Küveti ağzına kadar doldurup içine girdim. Kendimi suyun insafına bıraktım. Uyumuşum, inanabiliyor musunuz? Uyumuşum. Uyandığımda küvetteki su buz gibi olmuştu. Hemen sıcak suyu açıp üzerimdeki uyuşukluğu attım. Sular üzerimden damlarken, kurulanmadan aynanın karşısına geçtim. Aynaya kendimi beğenen gözlerle baktım. Hala güzeldim, hiçbir yerimde sarkma yoktu. Hani taş gibi derler ya göğüslerim dik ve sertti. Anlayacağınız on sekizliklere taş çıkartacağıma inancım daha da arttı. İç çamaşırlarımı giydikten sonra kendimi yatağa attım. Bu fırsatı bir daha kolay, kolay bulamazdım. Tam gözlerimi kapatmıştım ki telefonumun kahrolası sesi kulağımın dibinde ötmeye başladı.
‘’ Açmayacağım, çatlasan da patlasan da açmayacağım.’’ Ama mübarek inadına susmak bilmiyordu. Mecburen elime alıp kulağıma götürdüm.
‘’ Alo, kiminle konuşuyorum?’’
Tanımadığım bir kadın sesi soruma cevap verdi.
‘’ Selma Hanım mı?’’
‘’ Evet benim.’’
‘’ Bir bey sizinle konuşmak istiyor çok önemliymiş?’’
Uykum tamamen kaçmıştı, tanımadığım biri de olsa birkaç kelime konuşmaktan zarar gelmezdi.
‘’ Alo konuşmanızı bekliyorum kimsiniz?’’
‘’ Selma, ben Şehmuz.’’
Şehmuz adını duyunca birden dikkat kesildim. Uyku falan kalmadı.
‘’ Neredesin hemen bulunduğun yerin adresini ver, yazıyorum.’’
‘’ Biraz evvel konuştuğun kadın sana adresi verecek. Hiç vakit kaybetmeden yola çık.’’
Yatağıma üzgün, üzgün bakarak çantamı hazırlamaya başladım. On dakika sonra yola çıkmıştım. Önümde uzun bir dört saat vardı. ‘’ Amann bu günde böyle olsun, boş ver Selma deyip gaza sonuna abanırken radyoda sevdiğim kanalı ayarlayıp kendimi müziğin akışına bıraktım.
2
Yolda bir, iki defa dinlenme molası vermeme rağmen, zamanından
önce hedefime vardım. Telefonda konuştuğum kadının evini bulmam oldukça kolay oldu. Bu gibi yerleşim bölgelerinde, sağlıkçı olmak çok önemlidir. Herkes onu tanır, sağlıkçının ise girmediği ev yok gibidir. Arabayı evin önünde durdurup, indim. Devamlı olarak koltukta oturmam her yerimin tutulmasına sebep olmuştu. Biraz kaslarımı çalıştırarak birkaç egzersiz hareketi yaparken bahçeye bir kadının çıktığını gördüm. Bana hitaben,
‘’ Beklediğimiz misafir sizsiniz değil mi?’’
Gülümseyerek cevap verdim,
‘’ Evet benim, çok uzun bir yolculuk oldu. Her tarafım tutulmuş.’’
‘’ Buyurun içeri girip biraz dinlenin. Şehmuz’u daha sonra görürsünüz?’’
‘’ Çok iyisiniz, Şehmuz çok şanslı bir adammış. Bahçede otursam daha iyi olacak. Temiz hava gibisi yok.’’
‘’ O zaman ben size bir çay demleyeyim. Beraber içeriz.’’
Kadına bakarak,
‘’ Demek hala bu dünyada iyi insanlar varmış.’’
‘’ Siz biraz nefeslenin çayınız biraz sonra gelir.
Çaylarımızı içerken, kadının koçasıda yanımıza geldi. Bu sırada Şehmuz’un da uyandığını öğrendik. Hep beraber yattığı odaya girdik. Beni görünce içtenlikle sevindiğini fark ettim.
‘’ Niye bu kadar uzağa kaçtın Şehmuz, yılanın deliğine girsen, seni bulacağımı tahmin etmeliydin.’’
‘’ Beni bulacağını zaten biliyordum. Ben, sadece yanımda bir kaç gün kalırsın diye umut etmiştim. Bende sana…
‘’ Beni iyi dinle Şehmuz, Bu güne kadar yaptıklarını bir kenara bırakırsak, birçok kadının aklını başından alacak kadar yakışıklı bir adamsın. Ama ben kocama aşığım. Boyu benden uzun kızım var. İnşallah bir gün seveceğin biriyle karşılaşırsın. Artık biraz ciddi konulardan bahsedelim. Buradasın ve yatıyorsun neden?’’
Bu sırada yaşlı kadının kocası lafa karıştı.
‘’ İzin verirseniz ben anlatayım.’’
Başımla olur işareti yapınca konuşmaya başladı.
‘’ Şehmuz Beyi ilk defa bir hafta önce gördük. Karımla ben azıcık toprağımızı, ekip biçerek geçimimizi sağlayan çiftçileriz. Şehmuz arabasıyla toprak yoldan geldi. Arkasında bir araba daha vardı. Şehmuz Beyi yoldan çıkartarak arabasının devrilmesini sağladı. Araba birkaç takla atıp, ters bir halde kaldı. Hanımla beraber Şehmuz’u arabadan çıkardık ve eve getirdik. Benim hanım Ordu devlet hastanesinde Başhemşire olarak çalışıyordu. Yani Şehmuz bir anlamda şanslı bir adamdı. Konuşacak duruma gelmesi bir haftayı buldu. Kendine gelir gelmez, sizin numaranızı verdi. Gerisini zaten biliyorsunuz.’’
‘’ Arabanın plakasını alabildiniz mi?’’
‘’ Maalesef toz duman içinde adam kaçtı gitti. Araba mavi beyazdı.’’
Şehmuz’un hikâyesini biliyordum. Bir haftada olanları sırasıyla hiçbir şey atlamadan anlattıktan sonra, Şehmuz’a sadece bir soru sordum.
‘’ Amca kim? Aklına ne geliyorsa söyle. ‘’
‘’ Aklıma bir tek olasılık geliyor ama yok canım olamaz.’’
‘’ Sen söyle, olup olmayacağına ben karar veririm.’’
‘’ Şu gazetenin sahibinden başka kimse aklıma gelmiyor.’’
‘’ O benimde aklıma geldi ama uzak bir ihtimal gibi görünüyor. Neyse bulacağız. Sen ne zaman ayaklanıyorsun onu söyle?’’
‘’ Hemen şimdi bile yola çıkabiliriz Selma?’’
‘’ Olmaz sen bir, iki gün daha dinlen, bende bahçede tatilin tadını çıkarayım.’’
‘’ Dediğin gibi olsun Baş komiserim.’’
Kendime ayırdığım iki gün çok çabuk geçti. Yola çıkmadan Büşra, aklını kurcalayan bir soruyu, yaşlı adama sormadan edemedi.
‘’ Amca, kasabanı adı Gölköy, ama ben burada göl falan göremedim.’’
Yaşlı adam, bilmiş, bilmiş güldükten sonra, genç kadına cevap verdi.
‘’ Şu gördüğün tepenin yamacına tırmanırsan yamacın öte tarafındaki gölümüzü görürsün kızım.’’
Ev sahiplerimizle vedalaşıp hareket ettik. Sessizliği Şehmuz bozdu.
‘’ Hani bana bir tahminin var mı diye sormuştun?’’
‘’ Evet.’’
‘’ Bir tahminim var ama delice.’’
‘’ Söyle dinliyorum.’’
‘’ Benim bir dayım var, esrarengiz bir adam. Benimle ilgilenir, bazı işlerini de yaptırır.’’
‘’ nasıl işler?’’
‘’ Artık senden bir şey saklayacak değilim bazı hafif yasa dışı işler. Tuhaf olan tarafı ben bu güne kadar dayımı hiç görmedim tanımadım.’’
‘’ gerçekten de dayın tuhaf adammış.’’
‘’ Konu açılmışken devam deyim. Ben bu işlerden bıktım artık. Teslim olmak istiyorum cezam neyse çekip yeni bir sayfa açacağım.’’
Şehmuz’a dikkatle baktım.’’
‘’ Bana öyle bakma Selma, aklıma başka şeyler geliyor.’’
‘’ Gelmesin o konuyu kapatmıştık.’’
‘’ Nerede kalacağım benim yaşadığımı öğrenirseler tekrar denerler.’’
‘’ Benimle beraber kalacaksın.’’
‘’ Aynı evde ikimiz, bu harika bir haber.’’
‘’ Bak Şehmuz, benden umudunu kes.’’
Geç vakit Kutsal’ın evine geldik. Şehmuz’a yatacağı yeri gösterdikten sonra odama çekildim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.