- 437 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Göründüğü Gibi Değil!
Değerli Dostlar, sizlerle yaşanan bazı olayların göründüğü gibi olmadığı konusunu paylaşmak istiyorum.
Bazı hususlarda çok çabuk karar veriyoruz. Çünkü bir adım ötesine bakmıyoruz, bir adım ötesinde veya görünenin arka kısmında neler var, gelişen olayların ne gibi değer taşıdığını, ne anlatmak istediğini görmüyoruz ya da görmezden geliyoruz. Çünkü düşünme ve sorgulama yetimizi kaybetmişiz ya da kullanmıyoruz. Sebepleri araştırmak hiç işimize gelmiyor, olaya ve şekle göre karar veriyoruz.
Dışarıdan görünen, hiçbir zaman gerçeği yansıtmıyor olabilir. Çünkü hiç birinin hikâyesini bilmiyor ve meydana geliş sebeplerinden haberimiz olmadığı gibi hiçbir şeyin de mükemmeliyet arz etmediğinin farkında değiliz. Bazende fark etmek istemiyoruz.
Bu hususu ele almamın sebebi aşağıda paylaşacağım anımdır. Anıda bu husus çok güzel açıklandığı için konunun açıklamasını çok uzatmak istemiyorum.
Konya Selçuk Üniversitesi son sınıf öğrencisiyim ya da dershane de öğretmen olarak çalışıyorum. Tam hatırlamıyorum. Aynı zamanda müzik grubumuz var, program yapıyoruz. Konya Halk Eğitim merkezinde folklor çalıştırıyoruz. (Ekibimizle)
Halk Eğitim Müdürlüğü ile bir program hazırlıyoruz. Konya’nın o dönemde en iyi salonunda. (Alaaddin Tepesindeki Torans)
Program akışını hazırladım. Halk Eğitim Müdürü ile istişare ediyorum. Program sürelerini ayarlıyorum. Bütçe yok. Halk müziği okuyacak bir arkadaş var fakat sanat müziği okuyacak sanatçımız yok. Dedim ki sanat müziğini ben okuyayım. Yalnız sanat müziği sazları da yok. Bağlama vb. elimizdeki sazlarla halk müziğine yatkın eserler seçip okuyacağım. Halk Eğitim Müdürüne sordum, "-Bize ne kadar süre ayıralım? Diye. Müdür Bey Cevaben dedi ki; "- Bütün yükü siz çekiyorsunuz. Kendinize istediğiniz kadar süre ayırın." İtiraz ettim. Müzik dünyasında sanatçılar kavgaların en büyük sebebi bu diye. Halk Eğitim Müdürü; siz bilirsiniz dedi. Yirmi beş dakika bize yazdım dedim. Uygun gördü.
Program vakti geldi. Salon tıklım tıklım dolu. Konya Valisi, İl Milli Eğitim Müdürü, İl Emniyet Müdürü, Daire Müdürleri, kısacası şehrin protokolu salonda. Program başladı. Sıraladığımız gibi devam ediyor. Sahne sırası bizde. Sahneye çıktık, ikinci parçaya geçtik, salonun havası çok güzel, bana sahneden in diye işaret etmeye başladılar. (Altı-yedi dakika ya oldu ya olmadı.) Ben de tamam diyorum. Sahnede kalmaya devam ediyorum. Çok rahatım, salonda coşku süper. Ortalama yirmi dakika sahnede kaldım.
Zannederim, Vali gidecek olmuş, plaketler falan verilsin diye bana sahneden in diye ısrar ediyorlarmış. Önceki konuşmalara istinaden bende sahnede kaldım.
Sonraki günlerde o dönemde Konya Tapu Kadastro Müdür Yardımcısı olan daha sonra Karatay Tapu Kadastro Müdürlüğü ve Konya Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü yapan Erdemli Koyuncu Mahallesinden Mustafa Tartar Ağabey anlatıyor.
Bir arkadaşı Mustafa Abi’ye o gün programda sizin hemşeri zil-zurna sarhoştu demiş. Mustafa Abi itiraz etmiş. O, (benim için) içki içmez. Ayrıca programı namaz vaktinden sonra ise namazını kılar sahneye öyle çıkar diye. (Gerçekten müzik işi yapıyorum fakat ibadetimi de yapıyorum ve kesinlikle içki içmiyorum.)
Karşısında ki kişi ısrar edince, Mustafa Abi sormuş, -İyi de hemşerimin sarhoş olduğunu nerden anladın? Diye. Arkadaşı demiş ki "O akşam sahneden in diye işaret ediyorlardı, inmiyordu diye."
Artık yukarıda ki hususu (Halk Eğitim Müdürü ile programı ayarlarken konuştuğumuz ve bize istediğiniz kadar sahnede kalın dediğini, sahneye çıkınca da 6-7 dakika sonra sahneden inin diye işaret ettiklerini) Mustafa Abi’ye anlatınca ortadaki yanlış anlaşılma(daha doğrusu Mustafa Abi’nin arkadaşının bizi yanlış anlaması) giderilmiş oldu.
Değerli Dostlar; yukarıda da belirttiğimiz gibi "Hayatta herşey göründüğü gibi olmayabilir."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.