Yönetim de Adalet.!
Yönetim de Adalet.!
İnsanlık tarihi boyunca süreklilik arz eden gelenekler vardır,
Bu gelenekler semavi dinlerin hükümleriyle ve bilinen tüm medeniyetler tarafından da kural ve kaidelerle desteklenmiştir,
İnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda merhale merhale gelişimini sürdüre gelmiştir,
Toplu yaşama geçmek gibi, önceleri mikro kabileleşme sürecinde makro topluluklar ve nihayetinde Devletleşme.. gibi.
Devletleşen toplumlar en nihayetinde Devletlerinin sürekliliğini sağlayabilmenin yollarını bir çok şekilde deneme yanılma yöntemleriyle oluşturmaya çalışmışlarsa da, en idaal yolun mümkün mertebe adil bir Vergilendirme gelirleriyle oluşabileceğini keşfetmişlerdir, ve bu sistem tüm semavi Dinlerde kutsal addedilmiştir..
Bu mantık üzere hassasiyet gösteren yönetimler toplumlarını huzura ulaştırma noktasında başarı elde etmişlerdir,
Tarihte az da olsa örneklerine vakıf olmuşuzdur, en belirgin örneği, Hz. Ömer’in halifeliği dönemidir.
Yönetim erkinin hesap vere bilir olması şeffaflık ilkelerine hassasiyet göstermesi mutlak olandır,
Devleti oluşturan bireylerin vergi mükellefiyetleri olduğu kadar, hesap sorma haklarının da olduğu göz ardı edilemez,
Devletin gelir kaynağı olan vergi mükelleflerinin hesap sorma haklarına, hainlik addedenlerin iyi niyetli bir yönetim felsefesi üzer olduğunu düşünmek ya da idda etmek akıl çerçevesi dahilinde izahı mümkün olmayan durumdur.!
Bu tür yönetim sergileyenlerin sürekliliği mümkün de değildir,
verdikleri gerek maddi gerekse manevi tahribat sosyal devlet ilkeleriyle bağdaşmayan bir durumdur,
Hele ki bir de bu gayri adil yönetimlerine Din kisvesi altında kılıf uydurmaları gerek, Devlet kurumunu gerekse Toplum barışını telafisi mümkün olmayacak şekilde tahrip eder.
Devletin kaynaklarını hoyratça kişisel çıkarları doğrultusunda heba edenlerin hesap verebilir olma noktasında ki itirazlarını hiç bir medeni düşünce felsefesinde açıklayabilme şansları olmadığı gibi hiç bir inanç sisteminde de meşru gösterebilme imkanları olamaz..!
Devlete kaynak oluşturan kitlelerin bal gibi hesap sorma hakkı olduğu gibi, yönetim erkinin de kayıtsız şartsız hesap verme mecburiyeti vardır.!
Eğer hesap verme noktasında maraza Çıkartıyor’larsa, bir tek açıklaması vardır.
Bu maraza çıkartanlar Hırsızdır, Yağmacı dır, Talancıdır.!
Kenan SAYIN.
minik not.: Hukukun suçlu bulup cezalandırdığı bir bireyi,
Devlet ceza evinde ıslah edip topluma kazandırmıyorsa orada ciddi ciddi sorun vardır,
Devletimizi bu hale nasıl getirdik.! Kenan SAYIN.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.