- 426 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ETME-BULMA
Değerli Dostlar; sizlerle "eden bulur ya da etme bulma dünyası" konusunu paylaşmak istedim.
Rasulullah (sav):
‘Herkim kardeşini (işlediği) günahtan dolayı ayıplarsa, kendisi o günahı işlemeden ölmez!’ buyurdu.” (Tirmizi 2620)
Hani atalarımız demiş ya; "herkes ektiğini biçer." Yine, "gülme komşuna gelir başına" demişler. Birinin başına gelen kötü bir durum, gün olur senin de başına gelebilir. Başına gelen felâkete başkalarının gülmesi seni nasıl incitirse, senin başkalarının kötü hâline gülmen de onları incitir. O hâlde birilerinin başına gelen kötü durumdan ötürü, onlarla sakın alay etmeyesin.
Bu konuyu ele almamım sebebi aşağıda paylaşacağım üniversite yıllarımda yaşadığım bir olaydır.
Konya Selçuk Üniversitesi öğrencisiyim. Allah rahmet eylesin, bir abimizin halası İstanbul’da Onların Konya İmam Hatip Lisesi’nin karşısında bulunan evinde oturuyorum. Erdemli’den Üniversite imtihanı için bir yakınım Konya’ya geliyor. Şimdi ki gibi cep telefonu falan yok.
Rahmetli babama soruyor. Hüseyin amca Cafer abiyi nasıl bulabilirim diye. Babam da oğlum Cafer’in evi İmam Hatip Lisesi’nin karşısında diyor. Ayrıca otogarda şekerci Süleyman diye arkadaşı var. (O zaman otogar şimdi 42 katlı site kulenin olduğu yer. Şu an Konya’nın merkezi durumunda) Gerçekten otogarda hediyelik eşya ve şeker satan bir arkadaşım var fakat adı Süleyman değil.
Bizim genç otogarda otobüsten inince şekercileri gezer. Şekerci Süleyman kim? Öyle biri yok. Sağa bakar, sola bakar şaşkın olur garibim. Vatandaşın birine sorar, "Abi, İmam Hatip Lisesi nerde diye. O’da dalga geçer. -Cebimdee cevabıyla. Neyse bizim genç düşer yollara, o gün benim evi ve dolayısıyla beni bulamaz. Şansına o gün kandil gecesi imiş. Caminin birinde yemek veriliyor, mevlid okutuluyor. Bizim ki orada karnını bir güzel doyuruyor. O gece Cami’de yatıyor. Tabiri aynen şu:"Cafer abi bedava olunca ne varsa silip süpürdüm." Ertesi günü beni bulduğunda anlatıyor.
Üniversite imtihanına girdi-çıktı, yanımda kalıyor. Pazartesi ya da Salı günü Konya Şeker Fabrikası Müdürü olan babadan kardeş ağabeyinin ziyaretine gideceğiz.(Ağabeyi ile babadan kardeşler. Bu gencimiz ağabeyinin evladı yaşında. Babanın önceki evliliğinden olan bu ağabeyinin ardından anne vefat etmiş, baba da bizim gencin annesi ile evlenmiş. Ağabeyle çok fazla görüşmediği için O’nun yanına gitmeye cesaret edememiş.)
Şeker fabrikasına gittiğimizde, bizim gencin Ağabeyi otomobilin arızasını yaptırmak için sanayiye gitmiş. Görevliler dedi ki sizi Müdür Bey’in yanına gönderelim. Fabrikanın aracının birini çağırıp bizi sanayiye gönderdiler. Sanayiye giderken şoförle sohbet ediyorum. Şoför pek durgun ve gönülsüz davranıyor. Acaba derdi nedir diye düşündüm. Her neyse bizi müdürün yanına bıraktı ve döndü. Gencin ağabeyi bizi çok hoş karşıladı. Sanayideki işi bitmek üzere imiş. Aracı tamir edildi. Bizi alarak evine yemeğe götürdü.
Ortam müsait olunca bizim genç, Cafer abi bizi abimin yanına götüren şoför niye konuşmuyordu biliyor musun? Dedi. Niye deyince: "Otogarda İmam Hatip Lisesi nerde diye sorduğumda, -Cebimdee cevabını veren Oydu. Şimdi benim fabrikanın müdürünün kardeşi olduğumu öğrendiği için öyle davranıyordu dedi." (Konya il merkezi nüfusu o dönemde ortalama 450-500 bin)
Dedim ki; etme bulma dünyasıdır bu dünya. Er ya da geç fakat mutlaka yaptığımız her iyilik ya da kötülük karşımıza çıkar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.