Ya Sabır

• 18 Mart 2020 Çarşamba 09:05:20

Her musibet bir sınavdır. Musibete karşı önlem almak, onu bertaraf etmek ise sabır dönemidir. Derdi veren Allah derman da vermiştir, o dermanı aramak gerekir. Bu dönemde telaşa kapılmamak, aklı selim davranarak en doğru yoldan en iyi çözümü aramak gerekir. Telaşa kapılıp, alış veriş merkezlerindeki rafları boşaltacak kadar sıkıntıya düşmemek gerekir.

Bu dünyada Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak, kul olmanın temel şartıdır. Nihayetinde ölümün olduğu dünyada ebedi hayatın cennette ilahi aşkla geçmesi bu temele bağlıdır. Bu temelinde oluşturulması için Allah Kur’an ile onu sünnetiyle uygulayan peygamberimizi göndermiştir.Bizim gibi hasta insanların iyileşmesi için Allah rahmet olarak bizim hayatımızı kolaylaştırsın diye bu nimeti rahmet olarak sunmuştur. Nasıl ki doktor reçete verdiği zaman onu harfi harfine uyguluyorsak, biz de iyi kul olmak için Kur’an ve sünnet öğütlerini doğru bir şekilde yaşayarak uygulamalıyız.

Başımıza hangi musibet gelirse gelsin, o musibetin uzun süre bize musallat olmayacağı kesindir. Bu musibet bizden uzaklaşıp gidecektir. Bizim derdimiz bu dünyaya kök salıp, saltanat peşinde ebedi yaşama fikri olmamalıdır. şüphesiz biz ne kadar samimi de olsak İslami yaşasak da, bize cennet garanti değildir. Bu kararı yalnızca Rabbimiz verecektir. Tevazu içinde yaşayarak, Onun rahmetine ve adaletine güvenmemiz gerekiyor.

Bugüne kadar, depremler, çığlar, yangınlar, savaşlar, darbeler, terörler, ekonomik olarak çöküşü yaşadığımız bir çok musibetlerle karşı karşıya kaldık. Her afet başımıza geldiğinde telaşlanmadık, aksine kenetlendik. Millet olarak doğru adımlar attık. Coranavirüs illetinden de kolayca kurtulacağız, lütfen sakin olun ve derin nefes alın. Elbette bulaşıcı, hain bir mikrop ama bizim pozitif duruşumuzla ve kenetlenmemizle ve uyulması gereken kurallara uyulması durumunda işimiz kolaylaşacaktır. Lütfen sabırlı olalım. Biz elimizden geleni en son enerjimizi kullanarak yapmamız durumunda sonuç olumlu olacaktır. Varsayalım bu savaşı kaybedersek, çaresiz bir hastalıktan öldüğümüz için şehitlik mertebesinde son nefesimizi veririz ve şehit olarak Allah’ın huzuruna varırız. Bundan daha yüce ne olabilir ki… Sonuçta bu dünyaya kazık çakıp sonsuz yaşamayacağız. Ölümden korkmak yerine ölüm korkusunu yenmeliyiz.

Elbette abur cubur yemek yer gibi bu konuda dehşet verici haber dinlemekle moralimiz oldukça bozuldu. İlk önce bu tür haberlere kulağımızı tıkamakla işe koyulmalıyız. Yalnızca yetkili kişilerinin beyanatlarını doğru kabul edip, ona göre önlemlerimizi almalıyız. Bu tedbirler herkesin aynı oranda uyması gereken kaidelerdir. Birbirimize destek olmalıyız, topyekün hareket etmeli ve moralimizi bozmamalıyız. Rabbim bize yardım edecektir inşallah ve bu sabır döneminin sonunda bu musibetten de kurtulacağız. Bu musibet imanımızın, birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin pekiştiği bir yola sokacaktır diye düşünüyorum. Şerden hayır doğacaktır inşallah.

Ya Sabır…

Saffet Kuramaz