- 454 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SANAL DÜNYA E-İNSANIMSILIK (KISA ÖYKÜ)
Bugün dışarıda güneşli ve güzel bir hava var. Haziran’ın ilk demleri… Elektronik ortamda gerçekleştirdiğim tarih dersi birazdan bitmek üzere. Oğlumda yandaki odada matematik dersine giriyor. “İkimizin de son dakikaları” derken bana cihazın bana verdiği süre doluyor ve kapanıyor. Muallimlik (öğretmenlik) artık başka bir hal aldı ve tabii talebelikte (öğrencilik)… Benim gençliğimde böyle sanal derslik falan yoktu. En az 30 kişilik sınıflarda ders işlenirdi. Son virüs salgınlarından sonra dünyadaki eğitim bakanlıkları elektronik ortamda eğitime geçtiler. Arka bahçedeki top sesleri, bağırışlar, çağırışlar artık tarih oldu. Ahmet 12 yaşında kısa seyahatler ve restauranta gidip gelmeler haricinde sokağın yüzünü görmeden yetişti.
Zor bela bizim keretayı ikna edip lokantaya götürmeye ikna ettim. Ona kalsa dersten sonra ya uyuyacaktı ya da elektronik ortamdan saatlerce e-arkadaşlarıyla vakit geçirecekti. En azından oksijeni solusun, bir insan yüzü görsün. Gülsün, ağlasın. Evimizin önündeki pilli taksiyle beş dakikalık yolculuğumuz sonucunda lokantaya varıyoruz. Dört numaralı masayı ayırtıyoruz önümde büyük tabletli menüye 7gb dijital para yüklüyorum. Artık adet böyle önce para sonra yemek… Yemek sonrası verilen bahşişte mazide kaldı. Güveçlerimizi 3 dakika içinde b2 android garsonumuz getiriyor. Ahmet’in yüzüne bakıyorum hiçbir duygu kırıntısı yok. Öyle bir şey ki sanki bir robot gibi kendisine ne verilse razı… Çevremdeki insanlara bakınıyorum. Bir ölü sessizliği… Sadece tabak çatal ve kaşık sesleri… B2 televizyonu açıyor. Haberde:
-Sevgili seyirciler X ülkesinin Y eyaletinde gerçekleşen virüs salgını sonucu 6000 kişi hayatını kaybetti. 16000 kişi ise karantinaya alındı.
-A ülkesi ile b memleketi arasındaki sınır çatışmasında 7000 sivil hayatını kaybetti.
- Z ilimizde meydana gelen deprem sonucu 200 kişi yaşamını yitirdi.
Son haber bizim ülkemizdeydi fakat yine tepki yoktu. Bir bağırış, bir çağırış, en azından bir homurdanma… Sanki George Orwell’in o büyük biraderi bir tuşla bizi yönetiyor. Ey insanlık ne farkın kaldı şu b2’den? Öldün de bir Fatiha okuyanın mı yok? Uyku sana tatlı geliyor fakat kıyamete adım adım gittiğinin farkında değilsin. Hoşça kal ademiyet ve beşeriyet… Hoş geldin sanal dünya ve e-insanımsılık…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.