- 672 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DURAKTA
DURAKTA
Bazı kişiler, o geceye daha çok önem verirler. Günler öncesinden tatlılar, börekler çörekler için hazırlıklar yaparlar. Sevdiklerine verecekleri hediyeleri daha bir özenle seçerler. Aileleri ile birlikte olabilmek için uzun yolculuğa çıkmayı göze alanlar bile olur. Hindi dolması, evlerde, lokantalarda daha çok servis edilir. Yılbaşı gecesi demek hindi dolması yemektir.
Fahri bey, veteriner hekim olarak çalıştığı kurumdan emekli oldu. Köyü kasabaya yakındı. Köydeki evinin bahçesinde, her yıl mart ayı sonunda satın aldığı, hindi civcivlerini yılın son ayına kadar besledi. Aralık ayının ikinci haftasından sonra beslediği hindilerini kesti, temizledi, terazide tarttı. Kesim tarihini, hindinin ağırlığını, telefon numarasını, adını, soyadını hindi pişirim tarifini yazdığı kâğıdı ambalajın içine koydu. Sonra hepsini evindeki derin dondurucuya yerleştirdi. Eşi Cemile ve büyük oğlu Fatih çalışmalarına yardımcı oldular.
O yıl arabasının üzerine bir hoparlör bağlattı. Teyp kasetine hindi seslerini kaydetti. Arabanın teybine kaseti koydu. Yan camlarına hindi fotoğrafları yapıştırdı. Ayrıca bazı müşteriler, canlı hindi isteyebilir düşüncesi ile kafese bir tane canlı hindi koydu. Üzerini temiz bir bezle kapattı. Derin dondurucudaki hindi ambalajlarından bir kısmını, strafor kasaya koyup üzerini sıkıca kapattı.
Arabasına bindi. Şehrin sokaklarında hindi sesleri arasında satış için dolaşmaya başladı.
Yolu üzerindeki otobüs durağı, bir hayli kalabalıktı. Otobüsün gecikmiş olduğunu düşündü. Durakta bulunan yolculardan birinin eliyle dur işareti yaptığını gördü. Durağın az ilerisine arabasını park etti. Duraktaki yolculardan bazıları arabaya doğru geldiler.
İçlerinden bir bey:
- Hindi mi satıyorsun? Diye sordu.
-Evet dedi. Fahri bey. Arabanın kapısını aralayıp hindi paketlerinin olduğu straforu açtı.
-Buyurun bakabilirsiniz. Dedi.
Gelenler paketlenmiş hindilerden birkaç tanesini ellerine alıp incelediler. Kalabalığın içinden bir bayan:
- İyi paketlenmiş. Pişirim tarifi bile var. Diye söyledi.
Fahri bey kalabalığa dönerek:
-Veteriner hekimim. Hindileri kendim yetiştirdim. Kesip ambalajladım. Telefon numaram ve adresim yazılı. Güvenle alabilirsiniz dedi.
Fiyatının uygun olduğunu düşünen müşteriler; birer ikişer satın alıp tekrar otobüs durağına döndüler.
Arabasına binen Fahri Bey, az ilerideki parkta üç bey gördü. Bekri olduklarını pek belli etmek istemeseler de görünüşlerinden yılbaşı gecesini erken kutlamaya başladıkları her hallerinden belliydi. Yalpalayarak ve ikisi birlikte kol kola yürüyorlardı. Üçüncüsü biraz geride duruyordu. Akşam olmak üzereydi. İkiliden biri eliyle dur işareti yaptı.
Fahri bey arabasını durdurup aşağı indi.
Kirli sakallı gözlüklü bey söze girerek.
-Birader yılbaşı gecesini erken kutlamaya başladık. Bize göre hindin yok mu? Diye sordu.
Fahri bey:
-Olmaz mı bey baba! Tam size göre bir hindim kaldı.
Aşağı inip arabasının kapısını açtı. Son hindi paketini uzattı.
Cüzdanlarından birer yirmilik çıkarıp verdiler. Az ötede duran arkadaşlarına dönerek:
-Sende elini cebine atsana dedi kirli sakallı gözlüklü olan.
İki eli de pantolon cebinde duran en yaşlıları olduğunu tahmin ettiğim, pantolonunun ve paltosunun ceplerini dışarı çıkardı. Sonra işaret parmağı ile gökyüzünü işaret ederken, avucunda tuttuğu çakmağın metali parladı. Hep birlikte happy new year (hepi niv yır)! Sesleri arasında yürüdüler.
Fahri bey arabasına binip oradan uzaklaştı. E.Uysal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.