- 727 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
RUH-U REVANIM ( AKAN/ YÜRÜYEN RUHUM)
Kavuşmak mümkün müdür hâlâ ? Gözlerine bakıp erimeyi dilemek çok mu sonsuzlukta? Kaçmak istiyor muydum senden umarsızca. Kaçarken buluyorum kendimi görmek isterken son defa.
Kaçamıyorum ama hâlâ buradayım baksana. Unutamıyorum, silemiyorum da hafızamı bu defa. Ne yapmalıyım bilemiyorum bütün yollar sana çıkıyor dönemiyorum. Beynim ve kalbim savaş açtılar bana.
Sadece yanımda olsun, her gün huzurla uyanayım sabaha. Kötü şeyler de yaşasam yanımda olsa yeter bana. Nasıl böyle kapıldım anlamadım ki ben sana. Sussam da dilim konuşacak sanki usulca... Gel diye çağıramıyorum da içten yakarışlarımla anlam buluyor ruhum zamanda.
Bir an geleceksin diye umutla doluyor içim her rüzgârda. Suların kıyılara vuruşu gibi vuruyorsun her gece rüyalarıma. Bedenimde seni düşünmekten, aramaktan yorgun bir kalp taşıyorum mısralarıma. Direniyor ama pili bitmek üzere. Tüm yaşananlar onu bu denli üzmemişti diye haykırıyor kalbi. Hayat zor bir oyun ve oyunu kurallara göre oynamazsan sınır dışı edilme riskin var. Kayıp bir çöldesin ve benliğini, kendi kimliğini aramaktan önünü göremiyorsun. Hareketli , bir o kadar da neşeli halin yok şimdilerde. Belli mutsuzluk kol geziyor çehrende. Kim yapmış diye soramıyorsun da kendine. Çünkü kendin kendine yapıyorsun bilmesen de. Kafamı nereye çevirsem ya umut ya da unut çerçeve de. Boşlukta ruhum tutsak edilen gözlerde.
Bazen acıyorum halime ben bile;
Sevip de karşılık göremeyince...Ağlayıp rahatlıyorum bazen yenik düşüyorum kendime. Bazen de donakalıyorum ılık bir tebessümüne... Yeni yeni insanlar girmek istiyorlar hayatıma. Ben seni bekliyorum diye anlatıyorum onlara, sevda sadakat olmazsa sevgi değildir diyorum. Hoş artık kaçıyorum gecelere. En güzel beni geceler dinliyor. İçimi hiç sormayın: Tarif edilemez bir halde... Ben bile anlayamıyorum şimdilerde. Acıyla, kırgınlıkla ve de kendine kızmakla dolu. Neden diye soruyor her an kendine... O çocuk ruhum gitgide bozuluyor, isyan da edemiyorum mutsuz ve yorgun bir kalbi taşıyorum niceden. Her seferinde güvenip başa sarmaktan yoruldum. İyisi mi artık uğraşmıyorum. Uğramıyor kimse kalbime. Kalabalık yalnızlığımla ben yürüyorum o boş sokaklarda.İşin kötü tarafı farkettirmemek için de artık uğraşmıyorum kimseye .Mutsuzum çünkü. MUTSUZ VE YORGUN, BİRAZ DA KIRIK... Kendimi böyle görmek de yoruyor beni. Bindim bir gemiye ağır aksak ilerliyordu. Yönsüzdü ... Ne istiyorum şimdi biliyor musun?
BİR RÜZGAR ESSE BENİ GÖTÜRSE SEVDİKLERİMİN YANINA YA DA ONLAR GELSE YANIMA... ZOR İSTEK AMA BELKİ YAĞMUR YAĞAR KOKUSU GELİR RÜYAMA....
YORUMLAR
Merhaba Gizem Kırmızı (mahlaslı) arkadaş dersem umarım yanılmıyorum.
Böylesi yazılar yazardım ben de bir zamanlar. başımda kavak yelleri eserdi. Orhan veli, Tarancı, Eyupoğlu şiirleri okurdum çokça. okuduğum romanlardan giredik söz denizine.
Karşı cins arkadaşlar beğenirdi sohbetlerimi.
İşte bana o güzel günleri anımsattı has yazınız.
Teşekkür ederim.
Emeğe ve sanata saygımla dostluk ve sevgiyle.