ZAYİAT RAPORU
Adı Soyadı: Otuz Üç
Rütbesi : Şehit Asker
Memleketi : Türkiye
Uyruğu : Türkiye Cumhuriyeti
Ölüm sebebi: Bilinmiyor
Adı Soyadı : Elli İki
Rütbesi : Yaralı Asker
Memleketi : Türkiye
Uyruğu : Türkiye Cumhuriyeti
Yaralanma sebebi : Bilinmiyor
Yaralı Asker ne demektir? : Yaşanan çatışma sonucunda iç organ hasarı, uzuv veya organ kaybı oluşan askerlere yaralı asker denir. Eğer hayatta kalabilirlerse eksik birer insan olarak onlara GAZİ ASKER diyoruz.
Bir sıyrık veya hafif yaralanmalarda Türk Askeri asla cepheyi terk etmez. Yaralı Asker şeklinde duyurulan sayıların birer şehit adayı olduklarını unutmayınız.
Baş sağlığı, sabır dilemek ne işe yarayacak? Üzgünüm çok ama çok üzgünüm.
Deniz...
YORUMLAR
Yarın bir şehidimizin cenazesine gideceğim.. daha önceki şehidlerimizi uğurladığımız yerden alıp, öncekileri emanet ettiğimiz yere.. gariptir, bu şehidimiz çok istemiş şehid olmayı( Ailesinden biliyorum).. Belki de garip değildir..
Üzülme demek istemiyorum..üzülünecek bir sürü şeyimiz var. Ama diyorum ki, umudumuz daha fazla olsun.
Sevgi ve selamlarımla.
Butimâr. tarafından 2/28/2020 7:08:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Körpesi fidanlar, döktü yapraklar
Birden çok canımla, kanıyor şimdi !
Ağlasın seninle, kara topraklar
Sımsıcak yürekler, yanıyor şimdi !
İçimden çoğalan, isyan ateşi
Seninle yıkacak, dağları taşı
Bugün hiç doğmadı, sabah güneşi
Solumda nefesler, donuyor şimdi !
Seninle akıyor, kanlı göz yaşım
Zehirler katıldı, yenmiyor aşım
Vurulsun zalime, çelikten taşım
Bize sırıtarak, sınıyor şimdi !
Aziz ATATÜRK'ün bir sözü var "Dışarıda başarılı olmak için, önce içeride birlik olmak lazım."
Mutlaka burada söylenenlerin çok haklı tarafları var. Benim de oğlum da asker, inanın içim, yüreğim yanıyor... Artık bazı şeyleri söylemenin bile bir anlamı yok. Çünkü biz bir olmak zorundayız. Bizim gidecek hiç bir yerimiz bile yok. Bu aziz vatandan başka. Ben o bölgenin hemen sınırında doğmuş biriyim. Duyduklarım çok çok acı...Allah yardım etsin o kuzuların annesine. Ateş en çok düştüğü yeri yakar derler... Acılarımız ne kadar büyük olsa da, yinede hiç olmazsa bu ortamda biraz aklı selim olalım...
Ben yangınlarında yürekten yandım
Kurulmuş sineme dostumuz sandım
Kahramanlık kolay olmuyor kandım
Sen beni affet et, masum şehidim !
Allah bu millete, bir daha böyle acılar vermesin. Ne kadersiz bir Milletiz !
Sonun noktası tarafından 2/28/2020 5:07:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
Afet İnce Kırat
Birer rakamdan ibaret değildi yitip giden nice canlar....ne umutlar, ne hayaller vardı kim bilir..hepsi yarim kaldılar....
Her şeyi çok iyi bildiğini düşünen, düşünmekten, hissetmekten bile aciz birkaç yaratık yüzünden hem de...( insan demek insanlık suçu sanki)
Bedelini ödeyen masum canlar , bedeli ödeten kansız korkaklar...
Hesap günü sizin için bir an önce gelir umarım. Umarım bir daha hiç rahat bir uyku uyuyamazsınız...
Yitip giden canların yakınları için yok malesef hiçbir teselli cümlesi...giden hiçbir can gelmiyor geri.
TABUR NEDİR? KAÇ KİŞİDEN OLUŞUR?
En az 4 bölükten oluşan birimdir. Komutanı Yarbay ya da Binbaşı rütbesindedir. Günümüzde taburlar, ana silahlarına göre Tank Taburu, Piyade Taburu, Topçu Taburu gibi sınıflara ayrılmaktadır.
Ordu bünyelerinde belirli görevleri yerine getirmek için oluşturulan Sıhhiye Taburu, İstihkam Taburu, Keşif Taburu, Muhabere Taburu, Bakım Onarım Taburu, Kimyasal Savunma Taburu, Lojistik Destek Taburu gibi taburlar da bulunmaktadır.
Tabur birlikleri 300-1300 kişiden oluşur. Topçu taburları 3 ya da 4 topçu bölüğü olarak tertiplenir. Diğer muharip taburlar da çoğunlukla 3 muharip bölük ve 1 ikmal bölüğünden oluşur.
Açıklanan 33 şehit...
Gerçeğin kendisi değil tabi ki. Geride ağır yaralı kalanlar asker evlatlarımız. Onların: Anneleri, babaları, evlatları say sayabilirsen ne kadar çoklar :((
Sevgili Den(iz) yazdığın nokta bile olsa hemfikirim, aynı yöne bakıyoruz ve tarifi imkansız üzüntü içindeyim sevgilerimle..
Laf ola beri gele ...
Deniz hanım sapır sapır dökülüyor bu satılmışlar..
A'RAF Suresi 179. ayet;
Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte
onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
''Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;''
Tüm yorum yazan üyelere teşekkür ederim. Ben cümle kuramıyorum artık.
https://twitter.com/i/status/1233305581743738882
Sayfayı açamayanlar bu linkten aynı içeriğe ulaşabilirler
https://www.youtube.com/watch?v=vZRBG9M1Vhc
Den(iz) tarafından 2/28/2020 3:16:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
yeğinadnan
DİYET
Gözlerinizin ikisi de yerinde, Recep Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki gözünüzle
bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Recep Bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
İki bacağınızın ikisi de yerinde, Recep Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız
iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı,
İdlib'de harcadınız, Recep Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim,Recep Bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum, Recep Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
Nazım Hikmet
25 Haziran 1959
Kore'de ölen yedek subay'ın Menderes'e söyledikleri,
günümüze uyarlanmıştır.
Yöneticiler değişse de mazlum halkın kaderi değişmiyor ne yazık ki..
Deniz bu sabah aynı şeyi sohbet sırasında ben bir arkadaşıma söyledim.
Şehit sayısına odaklanıyoruz ama yaralıların içinde keşke ölseydim diyecek o kadar kötü durumda olanlar var ki Allah yardımcıları olsun.
Korkunç bir kabusun içinde mağdur konumundayız. Yandık yanıyoruz alev alev...
Allah sebep olanların belasını versin.
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifa, şehit yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı ve geçmiş olsun diyorum...
o türküde dediği gibi
zenginimiz bedel verir
şehidimimiz fakirdendir...!
eyy dün bir kaç şehit diye laf edenler
bu gün sayısından habersiziz yaralı ve şehitlerimizin..
ateş düştü yine nice ocağa....
dilerim bu ateş bu yaşananlra sebep olanların
ocaklarına da düşsün...
belki o zaman insanca düşünmek aklıllarına gelebillir...
sayısını bilmediğimiz şehitlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifalar...
nereye gidiyoruz diye sormadan da edemiyoruz...
Ahmet Örnek
Tanrıya sesleniyorum;
''Tanrım, bu nasıl bir gün?''
NEDEN?
''Tanrım madem varsın, neredesin sen?''
“Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.
Bahçesine dek gelen alevleri
Şehrayin sanan aptalın
Canı cehenneme,camlarında
Parçalanmış cesetler uçarken
Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın.
Mutfakla yatak odası arasında
Çarşılarla gövdesi bencillik hırsı
Yılgınlıkla yenilgisi arasında
Dünyayı tüketenin canı cehenneme.
Orda dağlar bir mezarlık
Bulutlar kan salkımı sular toprakta düğüm
Orda evler oda oda kanarken
Burda yeşerenin canı cehenneme.
Ey bir halkın gözyaşıyla ruhunu yıkayan kin
Ey zulümle yükselen başarı
Ölü sayısına endeksli maaş;
Uzun masallar ardında mağrur
Boynunda ölüm çanıyla oturan güç
Senin de senin de canın cehenneme
...”
Den(iz)
''Tanrım, bu nasıl bir gün?''
NEDEN?
''Tanrım madem varsın, neredesin sen?''
Korkarım bu sefer bu zayiat raporu hiç açıklanamayacak!.. Şimdiden yaralıların sayısı açıklanmadığı gibi!.. Rakamlar, telafuz edilemeyecek kadar büyük gibi!...
Ateş düştüğü yeri yine yaktı, yaralı kalanlar da ne kadar 'yaralI'... O da tartışılır...
Söyleyecek söz bulmakta zorlanıyorum, içim acıdı gerçekten.... İÇİM ACIDI!....
Den(iz)
çocukluğunda güneysu'da, yüzdüğü balık tuttuğu dereleri cumhur olunca kurutanlar milletin de kanını kurutacak..
onlar şehittir, ölü demeyin diye bir ayet okurlar, tamam iş..acı keder yine gariplerin evlerine düşer..
öyledemiş ya bir şehit annemiz, helva sizin evde karılmayıncaşehitlik tabii güzeldir mealinde..
dekontu ver askerlik yaptım
çürük raporu ver muafım..
etö aldattı beni, fetö aldattı beni, putin aldattın beni, kardeşim esad aldattı, trump aldattı beni.
hepsi yalan gerçek; arabın dini aldattı
ben de milleti aldatayım ne yapayım derken, iki fatiha üç kulhu , şehitlere ölü demeyin onlar peygambere arkadaş oldular.. niyese fakirlerden başka peygamber sevenimiz yok..
***
hiç bir şeyin tadı kalmadı ülkede..
sonumuz ne olur belli değil...
sahi öyle değil miydi; sonunu düşünen kahraman olamaz falan..
Bu tür durumlarda bizde sosyal medya hemen kapatılıyor yada etki altına alınıyor.. inanın yurt dışı yayınları dinlediğinizde şehit sayısı çok daha fazla..akşam saati bir taburu vuruyorlar..tabur ne demek..en az 300 ve 900 arası asker demek..
Allahim ailelerine yardım etsin güç versin
Den(iz)
Sevgilerimle...