14 Şubat Sevgililer Günü
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Karun gibi zengin olsan, firavun gibi güçle haykırsan, Naziler, Fransızlar gibi katliam yapsan, insanların verdiği emeğe kötülük katıp eleştirsen, Esad soysuzu gibi birinin maşası olup Müslümanlara kıysan… Ebu Cehil yahut Ebu Leheb olup âlemlere rahmet peygambere düşman olsan… Bir ömür yaşayıp öleceksin. Hiçbir insan hâşâ yaratıcı değil, ölümsüz de değil. İlahi sevgisiz yaşamın da bir manası yoktur.
Kaldır başını bak, güneş hiç yörüngesinden şaşıyor mu, ışığımı keserim diye isyan ediyor mu? Aya bak, güneşi unutturmamak için karanlıkta ışık saçıyor… Bak mevsimlere, hiç bizi şaşırtıyor mu? O cansız topraktan çıkan her şey bizi besliyor ve yaşatıyor… Bizden başka her şey dört dörtlük vazifesini yapıyor, doğanın dengesi sapasağlam ayakta duruyor. Niçin peki? Sen asilik yap, talan et, katliam yap, başın dimdik böbürlene böbürlene gez diye mi? Kim karşılığı olmayan, çalışmadığın hayatı size verir ki? Kim, kimseden farkın olmayan, aciz, hasta olan, soğuktan titreyen, aslandan yılandan korkar gibi korkan, sıcaktan bunalan ve bunlardan kurtulmak için hep yardıma muhtaç olan bedeninle bu dünyada size sorgusuz sulasiz saltanat verir ki? Haddinizi bilmez ve zalim olursunuz ki?
Kalp kırar, yetimi üzer, çaresiz insanları hicrete zorlar, öldürmeyi bilgisayar oyunu zanneder… Bu yaptıklarınızdan da üstelik pişman olmazsınız! Elinize azıcık güç geçti mi neymişim delisi olursunuz!
Dünya gel-git, etme-bulma, etkiye-tepki… Üzerine kurulmuş. Her yaptığının bedeli var. Dünyada ne Hitler kaldı, ne Saddam Hüseyin, ne Kaddafi… Esad da can çekişiyor artık. Yaptırdıkları heykelleri-tapılan putları, Kâbe’de kırılan heykeller gibi, İbrahim’in babasının yaptıkları gibi bir bir parçalandı. Bırak canları, heykelleri de yok oldular. Siz ne kadar böyle bir zalim olmaya niyet etseniz, heykellerinizle her yeri süsleseniz bir gün vadeniz doluyor ve yok oluyorsunuz. Ya sonra?
Ne yaptıysanız ilahi adalet huzuruna mahkemeye çıkıyorsunuz. Kötülük ettiğiniz tüm insanlar hakkınızda aleyhinize şahitlik ederek, sizde ki haklarını istiyorlar. Ucuzluk var diye AVM’ye koşan insanlar gibidir bunlar… O kadar hızlıca haklarını almak ister ve Yecüc Mecüc gibi dehşetlidir ki halleri… Üç günlük beyliğiniz, sonsuz bir yanışın habercisidir. Değer mi? Herhalde böyle bir sorgunun olacağından ya haberiniz yok ya da inanmıyorsunuz. Bunu ispat etmek ve dünya mekânında göstermenin bir imkânı olsaydı, kim böyle zalim olurdu ki? Allah insana akıl vermiş, İbrahim’in sorgusunu sorması için ilhamı yaratmış. Eğer bu işaretleri görmezden geliyorsan, sana başka türlü nasıl anlatılabilir ki? Akıl doğruyu yaşadıkça akıldır.
Bak yaştı ormanlar yandı kül oldu… Yıllar geçti o orman ilahi sevgiyle yine yeşerdi… Kuru toprağı suladıkça, küçücük kuru bir tohumdan devasa bir ağaç yeşerdi, ilahi sevgisinden meyve verdi… Bulutlardan dökülen taneler barajlara doldu, biz de suyunu içtik… Yaşadık. Kışın ölüp de bahar dirilen, Nisan yağmuru ile süzülen ve yeşeren doğa bize ölüm sonrasını sergiliyor. Hiç okumaz mısınız?
Hiç geçmiş kavimlerin akıbetlerini okumaz ve ders almaya çalışmaz mısınız? Allah bu gücü ve adaleti bir sınav için bize vermiş, onu eğer kulluk vazifesi ile sadakatle besler isek bize ne mutlu… Bir değil binlerce dost, kardeş misafirimiz olur, huzur tesis edilir ve bu paylaşılır. İstediğiniz bu değil mi yoksa? Kaynasın kazanlar tek sofradan yensin olmaz mı? Böylesi sevgiyi yayın, aşka kanın… İşte o zaman her gün sevgililer günü, işte o zaman aşk ile cennet bize sunulur. Zalimler ölür. Eğer bir güne sığarsa sevgililer günü, diğer günler yine dehşeti yaşarız yalnızca.
Bu yüzyılın her hastalığına şifa aşktır, sevgidir…Sevin, Sevilin, sarılın sevdiğinize, sevgililer gününü her gün kutlayın, haydi!
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Çok güzel yüreğine sağlık üstadım günün yazısı olmaya çoktan hak eden bir yazı nicelerine inşallah
saf şiir
Pazara kadar değil,mezara kadar olsun derlerdi eskiden sevgileri.Ömürlük bir sey kalmadı.hepsi pazarlık.Paranın satın alamıyacağı tek şey sevgidir.ölümün çaresi yoktur mutlaka.Sevgi şifadır vücuda,ciladır kalbe.Elalem ne der diye yaşadığımız toplumda göstermelik sevgilerde yalan malesef.Sevgi kusur görmez.Olanı oldurabilmek değil,olduğu gibi kabul görmektir.Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla
saf şiir
saf şiir
saf şiir
Nede güzel yazmışsın kardeşim
sevmek gerek ama layık olanı
bizim tek hatamız Altını kuyumcuya vermek oysa kuyumcu değerini para ile ölçer ve satar oysa sarrafa vermiş olsak o hep kıymetini bilir
işte hayatımızda böyle sarrafla kuyumcu arasındaki ince çizgide heba oluyor yüreğimiz ama yinede sevmek gerek
dünyayı sevgi kurtaracak
kin
nefret
öfke
ego
kibir
yalan
değil
mükemmel bir yazı idi
yine geç kaldım ama gelebildim
yüreğine sağlık güne çok da güzel yakışmış
saf şiir
Tebrik ederim değerli ağabeyim.
Yerine ve yüreklere yakışan kıymeli kaleminizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkürler size ve Seçki Kuruluna.
Selam ve dua ile ağabeyim.
saf şiir
Çok güzel bir yazı okuduk kaleminizden.
Doğru tespitlerle örülü.
Nicelerine İnşallah.
Selam ve dua ile ağabeyim.
saf şiir
saf şiir
Sevgililer günü, sistemin kendi içinde tüketimi artırmak için uydura geldiği bir gündür aslında. Gerçekten birbirini seven insanlar, bu işi bir güne indirgemezler. Çünkü onlar, Allah'ın yarattığı her günün kendilerine verilmiş bir armağan olduğunu bilirler. Her nefesin bir müjde, sadece bir kadın ve erkeğin sevgili değil, aynı zamanda yaşadığı toprağın, mensubu olduğu dinin ve rablerinin de sevgili olduğunu biran olsun akıllarından çıkarmazlar... Sevgililer günü vereceğiniz şeylerin çok pahalı, şatafatlı nesneler olması gerekmez. Bir ufacık çiçek, bir tatlı tebessüm ya da tatlı söz, karşınızda ki insanın''Bu insan bana değer veriyor.''diye düşünmesi bile kişi için büyük bir kazançtır kanımca...
Bu güzel günü bir güne indirgeyip kutlayanlara da bir lafımız yok. Allah'ın yarattığı her yeni günü coşku ile karşılayıp, Sevgililer Günü aslında üçyüzaltmışbeş gündür diyenlere de...
''Hiç bir şey bilmeyen, hiç bir şeyi sevemez.
Hiç bir şey yapamayan, hiç bir şey anlamaz.
Hiç bir şey anlamayan, değersizdir.
Oysa anlayan kişi aynı zamanda sever, farkına varır, görür...
Bir şeyin aslında, ne kadar bilgi varsa daha fazla sevgi vardır.
Tüm yemişlerin böğürtlenlerle aynı zamanda olgunlaştığını
düşleyen kişi, üzümlere ilişkin bir şey bilmiyor demektir.''
PARACELSUS
Koşun o en büyük, en yüce sevgiliye, beni kabul etmez nasılsa bu kadar günahtan sonra diye aklınıza sakın gelmesin. Samimi olun yeter, O Yüce Allah, şimdiye kadar hiç kimseyi kapısından boş çevirmemiştir... Kutluyorum güzel yazını Saffet Kardeş selam ve dua ile...