- 479 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK ŞİİRİNİN YENİ DAMARI
TÜRK ŞİİRİNİN YENİ DAMARI
Bu dört şair son devir edebiyatımızın yüz akıdır. Tanzimat, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati ve Milli Edebiyat gibi aciz edebiyat hareketleri Türk Edebiyatını gerçek anlamıyla temsil etmekten uzak, ikinci sınıf bir edebiyat birikimi oluşturmuştur.
Servet-FünunTevfik Fikret, Fecr-i Atide Ahmet Haşim gibi birer örnek sesten başka soylu bir ses bırakamamıştır. Ancak Fuzuli’den, Baki’den, Nefi’den, Nedim’den ve Şeyh Galip’ten gelen o engin soluk Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim’le sürmüş, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Nazım Hikmet ve en son Sezai Karakoç’la bayraklaşan büyük soluğun sürmekte olduğunu görmekteyiz.
Bu soluk Türk şiirinin altın çağı olan Klasik edebiyatımız Divan edebiyatının büyük soluğudur. Her ne kadar bu soluk şekil değiştirerek devam etmişse de aynı soluktur. Bu büyük şairlerdir ki kaynağını klasik edebiyatımızdan almış, onu yeni şekil ve biçimlerde sürdürmüşlerdir. Bu yeni Türkiye’nin eskisinden ilham alarak yola devam ettiğinin bir göstergesidir.
Cahit Sıtkı, Ziya Osman, Atilla İlhan, Orhan Veli ve İkinci yeni grubu gibi şiirin bu asil damarını sürdürmüş damarını görmekteyiz. Bunun dışında bir takım gruplara girerek şair görünmeye çalışan müteşairlerin varlığını da fark etmekteyiz.
Fikret divan geleneğinden birçok açıdan kopmuş müstağrip bir kişiliktir, divan şairleriyle taban tabana zıt bir inanç peşindedir. Ama yine de Türkçenin şairidir. Bizimdir. İnanç olarak bizden bir değilse bile dil ve kültür olarak bize aittir. Tarih-i Kadim’i şiir olarak mükemmeldir ancak İslam inancı açısından yüzkarasıdır. İnancını kaybetmiş bir müstağribin cehennemi feryadıdır. Onun şahsında son devir edebiyatımızın tereddisini haykırır.
Aynı materyalizmi Ahmet Haşim’de de fark ederiz gizli açık, ancak o bu yapısını gizlemiş, milletin asli değerlerinden uzaklığı onu hiçbir zaman inkar ve isyan çukuruna yuvarlamamıştır. Bu inkar ve isyan halini bir de Nazım Hikmet’te göreceğiz, ancak onda gördüğümüz bir inkardan ziyade iman haline dönüşmüş materyalizmin haykırışıdır. İnancı sarsılan intelijansiya onun şahsında yeni bir kurtarıcı gibi gördüğü Marksizm’e sarılmış, bu yeni dinin mühtedisi olarak kurtuluşu orada aramıştır.
Bu Marksizm inançları yok edilmiş bir neslin kurtuluş umudu olmuş, denize düşen yılana sarılır misali bu materyalist felsefe imanını kaybeden nesillere can simidi gibi görünmüştür. Ancak uzun vadede intelijansiya bu materyalimin de gerçek bir kurtuluş olmadığını anlamış, ancak gizli açık bu inancını sürdürmekte devam etmiştir. İslam inanç ve yaşam biçiminden uzak kalmış intelijansiyamız materyalizme bir inanç gibi sarılmış, yok edilen inanç değerleri yerine onu ikame etmeye çalışmıştır.
Yahya Kemal ise bu inanç değerleriyle barışmayı yurt dışında öğrenmiş, tam bir mümin gibi yaşayamasa bile bu ayrılığın derin acısını çekmiş ve şiirlerine bunu yansıtmıştır.(Süleymaniye’de Bayram Sabahı, Atik Valideden İnan Sokakta şiirleri)
Necip Fazıl İslam imanının intelijansiyamız geri dönüşüdür. Aydınlarımız onunla ihtida etmiş, aydın halk ikiliği sona ermiştir. Artık halkla aynı inancı paylaşan aydın kesimi oluşacaktır. Sezai Karakoç bu aydın kesiminin zirvesidir ve son asırda Türk Şirini besleyen en asil damarıdır.
Yahya Kemal Klasik edebiyatımızı bire bir yenilemeye çalışmış ama tek başına buna güç yetirememiştir. Neo klasik adıyla adlandırılacak bu eğilim onun şahsıyla münhasır kalmış devamı getirilememiştir. Ancak klasik edebiyatımız asıl ruh ve manasıyla Sezai Karakoç’la diriltilmiştir. Her ne kadar şekil açısından fazla benzerlik gösteremese de ruh ve mana yönünden klasik edebiyatımızın bir devamıdır.
20. yüzyılda aruzun büyük şairleri Tevfik Fikret, Ahmet Haşim, Yahya Kemal ve Mehmet Akif gibi büyük dâhiler olmasına rağmen klasik edebiyatı atar damarından yakalayan Sezai Karakoç’tur. Çünkü bu saydığımız şairlerden hiç biri bu edebiyatın özünü yakalayamamışlar, böyle bir iddiaya da kalkışmamışlardır. Onların böyle bir davaları yoktur. Belki biraz Yahya Kemal bu eğilimin dışında tutulabilir ancak o da bu davasını şümule erdirememiştir.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.