Neden İntihar
Neden intihar ediyor insanımız? Herkesin kendine göre bir fikri vardır.
İnsanımız, kardeşimiz, hemşehrimiz, akrabamız vb ülkemizdeki intiharların en önemli nedenleri olarak görülen:
1- Ekonomik başarısızlık, kendisine ve ailesine yetememe, ne yapsa da kendine ve ailesine uygun bir refah düzeyi sağlayamayacağına olan inanç.
Ne kadar hesap ederse etsin, ister kiracı olsun ister tek bir ev sahibi ( kira derdi olmasın) , ne kadar çalışırsa çalışsın ister günde 12 saat ve üstü, haftalık tatilleri de arada sırada yensin işveren tarafından, sosyal yaşantısında aklı, ev ve iş arasında devamlı ailesinin ekonomik istekleriyle meşgul olan insanın seçenekleri tükenince artık direncini kaybeder değil mi?
Bu düşüncelerin arasında bir umut arar, lakin ülkeyi idare edenlerin derdi şuculuk buculuk ise, bal tutan parmağını yalar gerisi de ne yalarsa yalasın hesabı iş tutarsa ve artık ekonomik yoksunluk çeken birey için hayali olan devlet, millet ve din masallarıyla aldatılmaya devam ettiği kanısı iyice yerleşirse insana. yavaş yavaş yaşam enerjisi tükenir.
Tüm bunların üstüne bir de aile büyüklerinin sağlık sorunları çıkıverir, ek masraflar alır başını giderse, aldığı borçları devamlı ötelemek sorunda kalır ve sonra da borç alacak kişi bulamazsa çevresinde, banka kartları limitlerini doldurduysa tükenir çare arayışları.
Elbette umut olursa tüm bunların üstesinden gelinir. Yine de elin telefondan haberleri veya tviter veya sosyal ağlardaki haberlere göz attığında gördüğü ;
A-Olumsuz şekilde ve devamlı farklı fikirlerin birbiriyle didişmesi,
B-Üç dört maaşı kendine hak gören soytarıların beyin yakan yorumları,
C-Trafik kazaları sonucu yazılan ölüm haberleri
Ç-Dini yurtlarda ortaya çıkan bir kereden bir şey olmaz, bademleme haberleri
D-Toplu yemeklerde zehirlenenlerin hastane haberleri
E- Herşey yoluydaymış gibi kamu mallarının israf haberleri
F-Kendi ülkesinde Arapların ve Suriyelilerin krallar gibi yaşadığını görmesi.
G-Magazinsel dedikodu haberlerinin saçmalığı
F- Amerika ve Rusya arasında sıkışan bir ülkenin devletsel çaresizliği
G-Rusyaya alınmayan ürünlerin iç piyasaya sürülmesinin görülmesi
H- Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sonucu ilk defa Rusya’dan şeker ithali haberleri
J- Daha düne kadar iktidarın Fetö’ye övgüler yağdırıp bugün inanç tabakası dediği kesime karşı bitmeyen operasyonları ve zulümleri..
K-EYT çığlıkları
L-Okul masraflarının devamlı artması, çocuklarına yetememe düşüncesi
M- Kadın cinayetleri başta olmak üzere vahşiliklerin iyiden iyiye gündeme gelmesi
N-Hukuğa ve demokrasiye olan inancın kaybolması..
O- Kutsal olarak görülen askerliğin artık parayla satılması
Ö-Çiftçinin ürettiğini zararına vermesi
P-Ekstra vergi haberleri
R-Elektrik, doğalgaz, su, telefon, kira (dönemine göre mecburi giderler) giderlerinin aldığı maaşı çok kertmesi
S-İşçilerin, memurların vb alt orta kesimin güvencesiz işten çıkarılma ve polislerin bu kesimin üzerine sürülmesi
Ş-Emeklilerin çaresizliğini, ay başını zar zor getirdiklerini çevresinde iyice görmesi, hissetmesi
T-Araç masraflarının, köprü ve otoyol ücretlerinin,yakıt masraflarının astarını geçmeye başlaması
U-Tuvalet ücretlerinin bile yakında 5 tl’ye çıkma ihtimalini düşünmesi
Ü-Stresten kurtulmak için sığındığı sigara ve alkolün iyice pahalılaşması
V-Saray veya devletin üst kademesinden bolca hayali söylevlerin vatandaşı önemsizliğe ve hiçliğe düşürmesi
Y-Ülkesel bazda komşularıyla devamlı münakaşa haline düşen bir devlet ve ülke görüntüsü haberleri
Z-en önemlisi de ailesinin karnını doyurmak, ev temizliği, beden temizliği vb zorunda olduğu market malzemelerinin eve her geçen gün daha da azalarak girmesi...
Ekonomik olumsuzlukların, umutsuz siyasi münakaşalar ve sosyal yaşamla desteklenmesi, tüm çıkışların gözünde ve fikrinde kararması sonucu kaçınılmaz sona git gide hazırlanan bir ruh ve zihin dünyası...
2- Dini, ruhi, inançsal konular üzerinden ele alırsak da iman eksikliğinin intiharlara neden olduğu dile getirilir. Bu yönlü düşününce de;
A- Derin bir kutsal kitap ve peygamber okumalarında farklı fikirlerin olduğunu öğrenmesi
B-Dualarına bir karşılık gelmediği düşüncesi ve bu düşüncenin giderek artması
C-Din hizmeti verdiğini düşündüğü diyanetin cuma namazlarında bitmeyen mali destek istemesi
D-Sünnilik, alevilik, deistlik ve ateistlik tartışmalarının meydana getirdiği kavramsal kargaşa
E-Kadınların bilinçlenmesi sonucu fikri tartışmalarda öne çıkması ve erkeklik gururunu kırmaları
F- Bitmeyen ve artarak devam eden giyim kuşam baskılarına kadınların isyanları
G-Anlamadığı dilde ibadet ve duların halen devam etmesi sonucu kendi cahil hissetmesi, arapça dayatması
Ğ-Merkezi olarak Mekke ve Medineden gelen haberlerde İslamın sosyal bir faşizm olduğu düşünmesi
H- Cennet kavramının veya cennet olacak denilenleri dünya görsellerinde görmesinin sonraki hayata olan inancı azaltması
I- Çektiği ekonomik yoksunlukların devamlı zengin ve malı götüren dinistler hatta kemalistler hatta şucu bucular tarafından şükür edilerek geçiştirme söylevleri..
... Son harfe kadar gidilebilir..Lakin zorlama olur çünkü ekseri soyut kavramdır din.
Hukuk ve mali adalet bir şekilde düşünülmeli.. Yoksa sarpa sarıyor balatalar vatandaşımızda.. Kolay değildir, İntihar etmek..Bir insan son seçime, mecburi seçime neden düşer de kendine ve ailesine kıyabilir.!!!
Bir insan, intihara meyletmiş bir vatandaşın ne düşündüğünü kim bilebilir ki?? Sonuçta insan, maddi (beden ve enerji ile manevi (ruh ve öte dünya hayali) arasında yaşar.
Ekonomik çökmeyi din ile ayağa kaldıramazsınız. Psikolojik kargaşayı iman, ezan, cennet, umre, dua, tespih vb diyerek bu devirde gidermek her gün daha da zorlaşmıştır.
Hem ekonomik olarak, hem din hem de kavramsal olarak hukuk kurallarının dışına çıkıldığının veya bunların bilinçte meydana getirdiği tüm olumsuzlukların zirvesinde meydana gelir intiharlar.
Oysaki insan, bir nefes alabilmek için ve yaşam umuduyla hayatını devam ettirme gücünü bulur. eğer bu gücün, hem kendinin hem de ailesi ve ortak geleceği sırtlanmaya yetmeyeceğine inandığında kaybeder kendini.
Tüm çaresizliklerin zirve yaptığı bir anda bir umut mumunun bile yanmadığını görmesi, yaşamın albenisini kaldırır ortadan..
Ve artık sosyolojik olarak köylerden gelen; maddi ve manevi desteğini kaybetmiştir şehir insanı ki, köyler iyice boşalmaya yüz tutmuş, insanlar refah için şehre taşınmıştır yaklaşık son elli yıldır ve refah da iyice alt, orta ve kırdan kente göçen insanı fazla pahalı gelmeye başlamıştır..
Şehirde parasız bir bardak çay bile içemez kimse.. Parasız meyve sebze yiyemez..Şehrin kara bulutlarının da artması, devamlı eksilmeyen trafik ve gürültülerin de psikolojik negatif etkileri insanın gücünü emmektedir.
3 Y olarak dile getirilen Yolsuzlukla mücadele, Yoksullukla mücadele ve Yasakla Mücadele ters tepti ülkede. Azalması gerekirken artı. İnsanlar bunları görüyor. Torpil olmadan, referans olmadan iş bulma imkanları gittikçe azaldı. Gençlerin hayali kalmadı bu ülkede pek. Okuyan gençler okul sonrası ödeyecekleri kredileri düşünerek öğrençiliklerini, gençliklerini bile yaşayamaz halde.
Her şehre üni açmak en büyük basiretsizlikti.. Ki İlahiyatarın artırılması işkenceye döndü diyebilirim..Şahsi görüşüm.. Diyanet emiyor resmen bütçeyi.. Din emiyor parayı desem abartmış mı olurum??
Son 20 yıldaki basın haberlerini, siyasi söylevleri ve olayları incelediğimizde bir çıkmaz tüneldeyiz. Ve insanların ekserisi 82 darbesinin de, 15 temmuzun da bir plan dahilinde devleti yönetenlerce yapıldığını görüyor. Allat kalanın canı çıkar, zulme uğrar bunların edebiyatı ile de siyaset yapılıyor ülkede..
Din, laiklik, cumhuriyet, kültür, vatan, bayrak konuları bile birleştiremiyorsa insanımızı, birleştirmek için kula kul olmak gerekiyor ve birey de kula kulluğu çağ bilgilerinin getirdiği cesaretle reddediyorsa;
Yani devlete güven de kalmadıysa; inançsal olarak farklı fikirler geleneksel veya bir önceki kuşakların fikirlerinin çare olmadığı görüyorsa insanlar bunun yanında çare de bulamıyorlarsa, tüketiyorlar yaşam enerjilerini..
Daha önce de dile getirdim, toplu intiharlar giderek artacak bu gidişe..
Çare ne???
Reset atılacak kardeşim.Cumhuriyet kurulurken yaşanan yokluk, yoksulluk ve psikolojik tükenmişlik düşünülerek antibiyotik tedavisine alınacak bireyler. Nasıl yenildiyse o zamanlar tüm olumsuzluklar yine yenilir.
Eşit vatandaşlık,
Herkese (vekili, hakimi, bürokratı, valiyi vatandaştan ayırmayan kanun güvenceleri ) eşit hukuk,
Herkesin kırmızı ışıkta durduğunu düşünsenize bir, sadece ambulans, itfaiye ve her zaman millete hukukla yaklaşamn polis ve asker vb hariç herkes kırmızı ışıkta dursa ne olur.. Ne bu acele?
Suriyelilerin ne yapılıp edilip gönderilmesi şart ve hatta farz,
Ücretsiz elektrik, su ve haberleşme veya belli bir kotada herkese belli bir miktar ücretsiz hizmet.
Öğrencilerden krediler geri istenmeyecek
Cumhurbaşkanı maaşı, öğretmen maaşıyla eşitlenecek ve yeni bir ücret politikası, parametleri oluşturulacak
Egede, Türk Yunan barış paktı kurulmak zorunda.
Din ( Cami, kilise, havra ve cemevleri) ikinci plana itilmek zorunda. Bu devir robotlaşma devri ve robotların dini olmayacak.. İsterseniz robotların zekalarına kutsal kitaplar yükleyelim asla ve asla insana yakışan bir uygarlık kurulmadığını inceleyerek görelim.
Makineleşmeyi özelleştirmeyle değil makine fabrikalarını devleştirmek mecburiyetineyiz..
Bir önceki yüzyılın ayrışmaları, çatışmaları bu yüzyıla taşınmayacak..
****
****
Vallah benim kafa durdu... keşke sihirli bir değneğim olsa da cennet vatanı cennete çeviriversem...
Ha olur da elbette farklı fikirler karşı çıkmalar olabilir lakin ben bunları çakma bir kamu yönetimi mezunu, çakma sosyolog ve şair olarak yazdım..Yani uydurup uydurup yazdım.
Aslında ülkemizde herşey yerli yerinde, biraz ve hatta biraz biraz abartmış olabilirim..
Din birleştirici,
siyaset hukuğa köle,
ekonomik olarak dünya bizi kıskanıyor,
herkes seviyeli ve saygılı,
büyükler küçükleri bir yük olarak görmüyor seviyor,
küçükler terbiyeli saygı dolu, o
kullarımız her daim eğlenceli mutlu çocuklarile dolu,
dört mevsim her türlü meyve sebze beş kuruşa,
mazot, benzin gaz, 100 tl ye ülkemin bir ucundan bir ucuna bas git, gez dolaş, iç turizm canlansın,
bir tl ile 5 dolar, 7 eruo alınıyor dünya para görsün,
yüzde 99 islamiyet görsün...
Bir Türk dünyaya bedeldir dostlarım.. enseyi karattı isem affola..
Bugün de yendik geçmiş günü Elhamdülillah!!! Bir gün daha eskittik ömürden..!!!
Geçer bu günlerde..
Nasıreddin Hoca ne diyordu, vallah hanımlar sağolsun.. Yoksa kıyamet çoktan kopardı bu ülkede..
Tanrı da akıllandıysa kadın bir peygamber gönderir artık bu devirde.. Yani göndermeli değil mi !!!
YORUMLAR
https://www.gercekgundem.com/ekonomi/142569/validen-is-isteyen-vatandasa-skandal-sozler-pecete-sat
"Vicdanen rahatsızım evladımın yüzüne bakamıyorum.."
"İntiharın eşinğindeyim.."
Bu vatandaş ne yapacak...
Gözünü yum, kes sesini,
Vali de Valiymiş hani, verin eline peçete satsın?? O valiye peçete sattırmak lazım!
İntihar artık her şeyini tamamen kaybetmiş, çıkar yol bulamayan, tutar dalı kalmamış insanların son seçeneğidir. Aslında mutlaka bir çıkar yol olmakla birlikte, kişinin kabiliyeti, sosyal gücü, çevresi, karakteri ve bize özgü; yandaş olup olmadığıyla ilgilidir.
Yeteneksizdir; hırsızlık yapamaz, malı götüremez, hırsız seviciliğine soyunamaz, bazılarının her pisliğine göz yumamaz, onuru buna el vermez.
Basiretsizdir; tuttuğunu kopartacak gücü, direnci yoktur.
Dini inancı zayıftır; İslam dini intiharı kesinlikle yasaklar. Yoruma bağlı olarak, hırsızlığın, kul hakkı yemenin, devlet malını götürmenin, israfın, yalanın ve benzerlerinin kılıfı vardır ama intiharın yoktur.
İyi bak ! Yandaşsa eğer, bu ülkenin sosyal dengesini sağlamakla görevli kişilerin, bırak sosyal dengeyi sağlamalarını, her türlü pisliği yapmaktan zerre kadar imtina etmeyip sosyal dengenin ağzına yapmalarını şekilde gördüğün gibi görmezden gelirler. Evirip çevirip intihar edenlere maletmeye çalışırlar. İşlerine gelince müslümandırlar ama Hz. Ömer'in, Fırat kenarında bir koyun kaybolsa sorumlusu benim düsturunu sadece işlerine geldiğinde gündeme getirirler.
Laga luga etmeye gerek yok. İntihar edenlerin bir numaralı sorumlusu devlettir. Yani devlet politikasına yön verenlerdir. İnsanların artık çıkar yol kalmadığına kanaat getirecek kadar devletine olan güvensizliğidir. Suriyeli olsan çaldığın kapılardan boş dönmeyeceğini bilirsin ama Türksen bu pek geçerli değildir. Tabii Kıl tüy değilsen...
Bu yönetim de, bu kadar pisliğe, lağıma bulanmış yöneticileri baş tacı edenler de midemi bulandırıyor. Allah hepsinin layığını versin.
Yinsani
ne denir ki; ben yazıyı dine bağlayıp ey dindar ne haldesin diye sorgulamaya bırakmadan yukarıdaki tırnak işareti içiyle bitirseydim..devlet düşmanı olurdum bilinçaltında, herşeyi devlet mi yapacak eleştirileri...
şimdi ise din düşmanı olduk...devlet düşmanı olmaktan iyidir yine de dini eleştirmek..
daraldı iyice millet, yaşıyor gibi görünüyoruz da geleceği yok bu gidişin, sonumuz hayrolsun ustam.
trump gider putin gider erdoğan da gider.. yeni bir soluk alınır belki orta vadede, kısa vadede sık dişini vatandaş modunda ülkem.. lakn sıka sıka dişler kırılıyor sonra şarteli attıran intihara yöneliyor..
ben en son a4 topunu 4,50 aldığımı biliyorum , geçenlerde baktım 14-22 tl.. peki bu denli asgari ücret memur maaşı emekli maaşı arttı mı?? açık çok büyük, kim yardımcı olacak ülkemize vatandaşımıza bilemiyorum..
saksının durduğu bir trenddeyiz..
Hayvanlar intihar eder mi? Balina falan mı hiç zannetmiyorum bilinçli olarak yaşamına son vermek istediklerini.
İnsan merkezli stress sonucu bir eylem ortaya koyuyorlar gibi.
Elbette sorunu üreten "bilim Tanrı" daha iyi bilir.
Din yok...varsayalım hatta Tanrı da yok. Ne yapacak insanlar,herşey yolunda mı gidecek. Hem olmayan bir şeye neden kızılıyorki o zaman. Hayali düşmana savaş ilan etmek komik olur.
Maddi otorite (krallar, liderler, zenginler,politikacılar....) ve ruhani güçler (ruhbanlar,din adamları, maneviyat sömürgenleri) öyle ya da böyle renk ve şekil farklı olsa da her zaman olacaklar. Sömürecekler ve aldatacaklar halkı, yani halk hep birilerinden bir şeye bekler, kendi iradesini bir başkasına devretmeyi sever.
Yani sorun insanın kendisinde.... Tanrı'da değil.
İnsanı intihara sürükleyen yine "insan"Tanrı değil.
Din; konuşulabilir ama Tanrı tartışılamaz.
Bugün sokak kendilerine sordum " Gözünüzün önündeyim beni nasıl algiliyorsunuz?"
" Boşver, dediler. Sen yemeğimizi ver."
Kal sağlıcakla.
Yinsani
işsizlik ve hukuksuzluklar, sosyal kargaşanın görmezden gelinmesi tanrı'nın pek umurunda değil.. din ise yine aynı teraneler, yat kalk önemli olan ahiret.. burası hayal alemi.. sonsuz hayatın yanınd anedir ki 6-80 yıllık yaşam demeçleri..
ekmeği, katar kralı verecek değil ya vatandaşa üstad..belki dinistlere yağdırıyordur sümen altından.. kim bilir..
saygılarımla.
Ethem_Namık
Bir karar verilse artık. Bu konuyla direkt ilgili.
Düşünce ve eylemlerin sorumluluğu bireydedir,öznededir.
Hata ve günahlar bir başkasına devredilerek bir başkası suclanamaz suclanamaz.
Toplumsal olaylarda organizasyonlar suçlanır. Birey toplum değildir.
Aynı toplumda yaşayanlar farklı etkiler altında degillerki... Baskı öznellik göstersin.
Anlaşılan yorumlar tam okunmadan cevaplaniyor...
Yinsani
kimi aile büyüğü,kimi camide bir imam kimi üniversite bir hoca dır dokunuşun sahibi..sonra yine bir başın kalıacak insan.. bir başka dokunuşa kadar, dokunuşa mani olamazsınız, olabiliyorsanız zaten elek duvarda asılıdır. ta ki sizin eleğinize de dokulunursa yine başa sarar kader..bir döngü gibi.. lig maratonu gibi kaderde her yaşta ve kitap ve ilim ardından başka şekilde cereyan eden yürüyen..
bireysellik kabul..
hata ve günah kime göre işte bu sorun..
devlet organizasyonu suçlu zaten.. hiç görülmeyen veya tükenen bulaşıcı hastalıklar neden peydah oldu, istisna olan intiharlar neden genel olmaya başladı?
sarı öküz hikayesi gibi.. kuduz arslan sürüsü öküzleri tek tek avlıyor, avlanmada yardım eden ise öküzlerin içinden biri.. en son o öküzü de yiyecekler..ee sonra??
sorunumuz dün şimdi gelecek değil.. şimdide meydana gelen intiharların artması ve toplumun çaresizliği, şimdiye kadar bir intihara meyilli insanların için genel müdürlük kurulmalıdyı profesyonel insanlardan..o insanı komple maddi manevi inceleyeip sorunu tespitedecek bir kuruluş..iş bulma kurumu değil yazacağı raporlarla belki önce suni teeffüs sonra balık tutmayı öğretme..
sahi usta bu ülkede balık nasıl tutulur sizce??
yorumları tam okuyorum, tam anlayamayabilirim kimi dekarışıyor olabilir çünkü ben aklımda yazıyorum yazıyorum sonra bakmışım hiç yazmamış durumlarına düşüyorum gerçekte:))
size yazdığım cevap da bir filmden bahsetmiştim aslında aklımda. sanırım cevabı silip yeniden yazmışım..
filmin adı: fi tarihi.
https://www.fullhdfilmizlesene.net/komedi-filmleri-izle/fi-tarihi-turkce-dublaj-izle/
Ethem_Namık
Yaş altmış hala çalışıyorum...kalp ameliyatı olmama rağmen. Yaşam şeklim, köylüvari ama kimseyi suclamadim. Hayal kurmadim gavur emeklisi gibi. Vatan dedik sustuk.... Hiç pişmanlık duymadım yaşamda bazı şeyler anlatilmiyor burada bir gün olur ya... kaderimiz kesişirse ilginç ve yıkım içinde ama dimdik yaşam öyküsü dinlersin benden.
Değmez dostum değmez üç zamanlik yaşamda maddenin esiri olmaya,hırs yapmaya, dik durabilmektir önemli olan....Konsantre ve sen seviliyorsun bil isterim iyi bak kendine.
Maddelemelere alfabeler yetmiyor dimi Dostum?
İnan ki intihar sebebine de yetmez bir sürü alfabeyi bir araya getirsek.
İnsan tek bir sebeple özkıyıma gidemez.
Bir kez daha tekrarlayayım Nesildaşıma, Din kötü değildir.
Yeryüzünde insan hariç kötü bir şey yoktur.
Feminizm bile kötü değildir.
Ancak kadın peygamber olursa adet günü geldiğinde ortalıklarda olmamak gerek.
Eşi de akrep burcu ve libidosu yüksek olmalı ki cehenneme döndürmesin...
Hiç kadın bir üsle çalıştın mı bilmiyorum Dostum.
Başına gelmedi ise umarım gelmez...
Yinsani
Din hala gördüğüm kadarıyla birincil sırada.. alt kesime yansıması; doğruluk, yardımlaşma, helal-haram ayrımı, doğru sözlülük, merhamet vb..
üst kesime yansıması ise; darül harp.. yani yalan, iftira, dolandırıcılık, çalma çırpma, insanlık dışı zulümlerin bile dini bir gereklilik olarak görülmesi olarak ortaya çıkıyor..
alt kesim üst kesime peyder pey geçince de o çarka katılması mecburi çünkü dinin derininde insanlığın prtak yararı yok.. ikili -üçlü ayrım var....bu ayrım da özünde iyi olmadığını gösyteriyor bana artık..
özkıyıma uğrayan insanlar, çevremizde, duyuyoruz her gün haberlerde...
çaresiz kalmışız, çaremiz de yok ki herkese yardım edebilelim..kendi başımız kel... kime himmet ede??
adam, kızına, kızım senin çok seviyorum deyip hayatına kıyıyor..
diğeri bakıyor ben gidersem, ailem de iyice heder olur diye ailesiyle birlikte yürüyor öz kıyıma..
insanlar, çıkış bulamaıyor artık bu ülkede..
sonumuz ne olur bilemiyorum.. umarım tez zamanda düzelme yoluna girer ülkem..
Konsantre Karanlık Madde
Maalesef bir kaç yıl daha düzelmez bir şeyler.
Bir de global bir krizi ön görüyor iş bilen ekonomistler.
2020-2022 diyorlar. Ne hale geleceğimizi düşünmek dahi istemiyorum.
Dinci başka, dindar başka sanki.
BayBuhar Abimiz bir dindar. Son yazısında eleştirdikleri ise dinci, din satanlar. Arada güzel bir ayrım var.
Güzel eleştirini okudum yazıda da...
Dediğim gibi, ülkede maalesef ki parazit halini alıyor tüm -izmler... Bu da insanımızın sığlığı ve aidiyetsizliği ile alakalı; yine de hak etmiyorlar hiçbirini: Yokluğu, acıyı, çocuklarının ölüm haberini, şehadet haberini...
Çünkü her toplum böyle. En sanatsal toplumda bile gerçek sanatı konuşabileceğin % 20 yok.
Radikal çözümler gerekli. Radikal gazetesi de kepenkleri kapatmışken. İlk çıktığında reklamlarında ''O bir radikaldi'' dedikleri çoğu kişi ölmüşken hem de...
Okumaya basladığım an işte bu gercekçi gunu konu işleyen bir duyarlılık ve okumaktan keyif aldığım yazılar ve şiirler türünde gerceğe dokunacak
Amma son kısmı yanılttı beni inanca dokunmak alaycı bir tavır biz kendımızı sorgulayalım hayati yasaktan bizleriz
Allah mı bize öldurun çalın yakın yıkın satınmıı dedı
Inancımız ne olursa olsun inançlara degerlere saldırmak ne demek
Ve sonunda feminist taraflı bir kapanış
Yinsani
Elbette olur. Lakin geneli bağlar mı? Bunun sınırı nedir? Ben bu sınırı aşmadığımı düşünüyorum, sizin algınız buna neden olmuş olabilir.
Diyorsunuz ki dosdorğu başlamış eseğri biten bir yazı. Ben gördüklerimi, tahlil ettiklerimi, düşüncelerimi yazdım. Harbi neden kadın peygamber göndermemiş hiç?? Hüküm onundur, bize ne mi diyeceğiz, düşünmeyeceğiz?? Gerçekten hükmün onun olduğuna inanıyor musunuz hala??
Hüküm vahşiliğin, cahilliğin, paranın değil mi???Peki buna neden olan nedenlerin başında din ne kadar yer kaplıyor??? Devlet nedir??
Amenna ve saddakna deyip çekilecek miyiz köşeye, sineceğiz, kültürel ve sömürücü öğelere..
Kitlelere dönüştürülmüş bir algı ile sömürülüyoruz. Her ne kadar yoğurdu üfleyerek yazmaya çalışsam da kusura bakmayın inancınızı incitti isem yalnız şunu görün ki din diyerek arap diyerek incittiğiniz milyonlar milyarlar var,bunları da görünüz..
Dinin kendisinin derininde bizden saklananlar nedir? Vahiy gerçek mi yoksa uydurma mıdır? Yoksa çocukluktan bu yana bize dayatılan yalanları ( bana göre böyle artık) doğru kabul edip savunmak mı gerçek değerdir..?
Bu yazının yazılma nedeni, Çorumda 1 saat arayla iki vatandaşın kendisini asmasıdır. İntiharıdır.
Saygılarımla..
Esen kalın, Kendinize emanet olunuz..
by suskun
İntiharlar acı ve sebebsız değildir sorgulamak gerek hem fıkırım
Yanlız aklımız var okur yazarız birilerinin yasantısına dın değildir
Veya din hiç ırkı temsilen gelmemiştir
Kuranın mealini okuyalım araştıralım duşunup öyle konuşalım
Mesela veda hutbesini okuyalım
Benim seni doğrularım dıye bir kavram yoktur
Doğru ve yanlış kişiye gore değişmez
Özelikle bizim en büyük yanlışımız kişilere gore genelleme yapıyoruz eleştırıyoruz
Allahı ilk emri oku neden okuyup arastırmıyoruz
Eyvallah