Bir Çay Molası / Şiir Üzerine düşünceler
Şiir veya çile... İkisi de benim için aynı penceredir.
Benim için, yazmak aynı zamanda bir içe bakış belki de. Bana yazarken ne yapıyorsun diye sorarsanız eğer yaşamı tecrübe ediyorum derim. Kırgınlıklar tedarik ediyorum ya da...
Telafi ediyorum dünya içinde dünyalığı, ruhuma ölüm emri üflenene değin.
Şiir kırgınca üzerinden geçilen ekstrem hüzünlerin çalar sattidir. O seni bulur. Şiir seni bulur.
Veya bulamaz.
Umursanmalı mı?
Umursanmalı.
Bazen kopukluğu hissettirir yaşam. Sen yol aldığını zannederken yerinde saymadasındır.
Peki,
Nereye yol aldık.... alıyoruz....
Bunu en iyi zaman gösterecek. Takvim gösterecek.
O zaman örselemeyin kelimeleri.
Bilinir ki marifet belki özde kalmaktı. Öyleyse tamam.
Saklayın biraz kendinizi. Dünya koca ağızlı bir hendektir artık. Unutulmak, unutmak kaçınılmaz.
Baktığım zaman,
Öz değiliz. Topyekün bir şiir kargaşası var bir kere, sıradanlık var.
Her şeye rağmen yazmak mı tercih edilen?
Ve alışkanlıklar bahanesi oldu şiirlerin. Benim en büyük alışkanlığım hüzündür.
Güzel günlere efendim
Mahvash