- 363 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çılgın zamanlarımda..
Deli çağlarımdı. Damarımdaki kanın tavana vurduğu çağlar.
Sabah erken kalkmak adet olduğu için köyde bende erkenden kalkıp kahvaltımı yaptıktan sonra kamelyada oturmaya çıkmıştım.
Birden bir minibüs yaklaştı. Umursamadım çünkü her gün aynı saatte geliyor tanıdık eş dost iniyordu içinden. Bilemezdim ki bu defa farklı olacağını.
Biri indi siyah saçları omuzlarına dağalmış. Ela gözlerinde bir ışıltı masum yüzündeyse hafif bir tebessüm vardı.
Ben ona bakmaktan bir an bile kendimi alamıyordum. Vücudum donmuş ayaklarımın dermanı kesilmiş emin olun kendimi bile unutmuştum sanki bu dünyada bir o bir ben kalmışım gibi. Bakışlarımın arasında uzaklaşırken o telâşe den beni fark etmedi bile. Sonra kendi kendime dönüp ne oluyor sana? Dedim.
İlk defa birisi için yüreğim sızlıyor ve her an onunla olmak isteyen beyin hücrelerime laf geçiremez olmuştum. Günler geçerken bende elimden gelen tüm gayretle kendimi fark ettirmeye çalışıyordum.
Bir gün evet bir gün oda farkına varmıştı. Mutluluğumu gözlerimden okumak mümkündü artık. Herkese selam verip neredeyse sokaklara çıkıp onu çok seviyorum diye haykırmak istiyordum.
Sonra kaçamak buluşmalar başlamıştı o zaman telefon olmadığı için köyde ancak belirli bir rüşvet karşılığı 8 yaşındaki amcamın oğlu ile yazdığım mektubu gönderiyordum.
Çok geçmeden o hayatımın mutluluk sermayesini en yakın arkadaşımla yakaladım. İşte hayatı öğrendiğim gün o gündür.
Ben onu o kadar sevmiştim ki gözümden bile sakınırdım. Çoğu zaman hatırlayınca bir sigara yakar üç beş dakika düşünür. Sonra yine kaldırırım tozlu mazimin sayfalarına onu.
Onun ismi iki heceydi ilk ti son oldu...
Sami Arlan..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.