- 287 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BUROKRASİ VE EĞİTİM
BUROKRASİ VE EĞİTİM
Bürokrasi kraldır demiştik bir yazımızda. İşte aynı bürokrasi krallığını Milli Eğitim’’de de göstermekte. Yıllardır eğitimi kendi çıkarları için heba eden katil bürokrasidir. Bu bürokrasi kendi menfaati için değil anne babasını vatanını bile satar durma gelmiştir.
Bu kral bürokrasi aslında her sorunun baş müsebbibidir. Kendi menfaatinden başka bir şey düşünmez. Her türlü araç ve gereci bu menfaat yolunda kullanır. Hatta tüm amaç, gaye ve hedefleri bu uğurda harcamaktan çekinmez. İnanç değerleri yoktur bu bürokrasinin. Allahsızdır yani. Tek Tanrısı vardır, o da para ve makamdır.
Yıllardır tüm devlet yönetimi gibi eğitimi de felç etmiştir. Hiçbir eğitim plan ve programı yoktur. Eğitim üzerine düşünmez. Hep entrika peşindedir. Siyasetçileri parmağında oynatır. Bütün eğitim reformlarını kadük hale getirir. Hepsini kendi çıkarı için kullanır. Her şeyden rant elde eder.
İşte 60 yıllık hayatımın 54 yılını geçirdiğim eğitim hayatında hep bu korkunç planlara muhatap oldum. İlk 24 yılını öğrencilik, son 30 yılını öğretmenlikle geçirdim bu sürenin. Özellikle öğretmenlik dönemimde müşahade ettiklerim bu menfur bürokrasinin ihanet derecesine varan entrikalarıydı.
Her beş yılda bir getirilen eğitim sistemleri hiçbir alt yapısı, denmesi ve uzmanlaşmış uygulayıcıları olmadığı için başarısızlıkla sonuçlandı ve kaldırıldı. Eğitimin içinden gelmeyen, gelse de eğitim üzerine düşünmeyen torpilli kişilerden oluşan bu uygulayıcıları eğitimi yazboz tahtasına dönüştürmüşler, her defasında onu biraz daha yozlaştırmışlardır.
Yılardır yaptıkları bundan ibarettir. Eğitim sistemi öneremedikleri zaman var olan sistemde sık sık değişiklikler yapmakta, iyiyi, güzeli, doğruyu aramaktan çok, siyasilere yaranmak ve başka amaçlar güdülmekte, bu yüzden de eğitimde dişe dokunur bir iyileşme ve düzelme görülmemektedir.
Geçen yıl sınav tekrarları, bu yıl kaldırılmış, bu doğru karar yeni bir yanlışla negatife dönüştürülmüştür. Dönem sonu yapılan kurtarma yazılıları derslerin 1 ay önce kesilmesine yol açmış, zaten ortak yazılıların 15. Ay gibi bir zaman engellediği eğitim büsbütün ortadan kaldırılmıştır. 3, 3,5 ay gibi bir zaman süren dönem eğitimleri böylece totalde 1,5 aya düşürülmektedir. Bu bir buçuk ay eğitimden ne fayda umulacaktır. 12. Sınıfların da kendilerini tamamen üniversite ve test sistemine adadıkları düşünülürse eğitimin ne kadar dar bir süreye indirildiği anlaşılacaktır.
Bu bürokrasinin beli kırılmaz, meydanda sorumsuzca at oynatmasına izin verilirse ve bu süreç devam edecekse vay halimize. Öncelikle bu düşmanın faaliyetlerine son verilmeli, eğitim akademisyenlere havale edilmeli, eğitim fakültelerinde yetiştirilecek uzmanlara tevdi edilmelidir. Bu akademisyenler ordusu müesseselere kavuşturulmalı eğitim akademisi çevresinde eğitim teorisyenleri oluşturulmalıdır.
Ahmet KEMAL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.