- 434 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İNSANLIK SINAVI
1989 yılında, güya Bulgar zulmünden (kandırılarak) zorla kaçan 350 000 Türk asıllı Bulgar vatandaşı, olması gereken gibi ülkemize sığındı. Bizi akraba bilen ve bizimde "Soydaş" dediğimiz bu insanların başına bilindik, aşina olduğumuz kötü davranışlar ve bu ülkede daha iyi bir gelecek göremediklerinden; din birliği, ırk birliği gibi bağlar olmasına rağmen, 300 000 kişi, bir yıl sonra geriye döndü.
Şimdi de Suriye (Ulusolculara, ırkçı ve şöven solculara göre) halkı ile başımız belada, bayram dönüşü ülkemize dönmelerini istemiyoruz.
Oysa bu ülke, Suriye Halkının başına gelenlerden direk sorumlu.
Oysa bu devlet, batılı emperyalistlerle işbirliği yaparak, komşusunun evini, damını başına yıktı. Oysa bu devlet, varılan anlaşma gereği, Türkiye’de kalması karşılığında, sığınmacı mülteciler için AB den milyarlaca Euro tazminat alıyor.
Herzaman olduğu gibi, içinde biriken öfkesini, safrasını, kinini yanlış yere, yanlış kişilere, yanlış hedeflere kusmasından dolayı başına gelmedik kalmıyor bu halkın.
Yine, ortadoğu coğrafyası ve cahillik, linç kültürü ile bezenmekten kaynaklı bu şaşı bakışı, her mahalle ve sokağa herköşeye, çifte şerefeli, çifte minareli, çok katlı cami oturtmakla çok şerefli ve çok müslüman olunmuyor, bu bakış açısını da değiştirmeye yetmiyor.
Biz de belki de çok yakın zamanda yaratılacak bir paylaşım savaşlarında, heran mülteci, sığınmacı konumunda kalabiliriz.
Bu bağlamda bu halk, belkide son kez bir insanlık sınavından geçiyor, zira başı dara düştüğünde, aynen diğer komşu müslüman??? ortadoğu ülkeleri gibi sığınılacak bir ülke olmaktan çıkmak, bu ülke ve bu halkın en büyük insanlık ayıbı olacaktır ki bu ayıbın karası da, yüzyıllar sonra bile alnımızdan çıkmayacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.