- 917 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
‘’PANORAMA’’
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayatları boyunca gerçek anlamda medeniyet kültürünü geliştirememiş, despotizme boyun eğip darbecilere biat edenlerin, 15 Temmuz milli birlik ve demokrasi gününün anlam ve önemini kavramalarını beklemek en hafif deyişle saflık olur. Çünkü o biat edenler yaşamları boyunca, halkın iradesine ve demokrasiye müdahale eden darbecilerin tanklarını alkışlamış hasta ruhlu zihniyetlerin temsilcileridirler. Bu nedenle postal yalamaya alışmış kesimler, halkın darbecilere karşı verdiği mücadelenin ve onurlu direnişinin ruhunu anlayıp okuyamazlar.
15 Temmuz direnişi, sadece kırk yılla yakın bir süreyle devletin tüm kurumlarının içine sızmış siyonizm’in işbirlikçileri olan bir yapının bertaraf edilmesi olayı değildir. Bu yapının içerisinde etkin yer almış insanların medyadaki itiraflarına göre! Önceden listeleri hazırlanmış en az bir milyon insanın öldürüleceği bir katliamın da önlenmesini sağlamıştır. Üstelik yalnızca o kadar da değil. Halkın güçlü direnişi sayesinde ülkenin doğu ve güneydoğusunun bölücü terör örgütüne terk edileceği ve dünyada eşi benzeri olmayacak bir iç savaşın fitilinin de ateşleneceği hain kalkışmanın korkunç düzeydeki trajik sonuçları da önlenmiş oldu.
Bu onurlu direnişi sabote etmeye çalışan bazı kesimler panoramik bakış açısına sahip olamadıklarından olayları geniş açıdan göremeyip darbenin başlama saatine takılarak darbe girişimini senaryo, tiyatro vs gibi söylemlerle basite alıp kutlu direnişi itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır. Oysa gerek devletin yetkililerinin, gerekse itirafçı darbecilerin basına aktarılan açıklamalarına göre! Aslında darbe klasik darbeler gibi gece yarısı başlaması planlanmış, ancak ordu içindeki yurt sever askerlerin ikna edilememesi sonucunda deşifre olan darbe girişimini can havliyle öne çekerek akşam saatlerine almışlardır. Bu nedenle darbeye karşı çıkıp engel olacaklarını düşündükleri genel kurmay başkanı dahil tüm ordu komutanlarını derdest edip etkisiz hale getirmişlerdir. Böylece ordudaki emir komuta zincirini kırıp kendi adlarına yeni bir emir komuta zinciri oluşturarak ülkenin genelindeki tüm askeri birlikleri harekete geçireceklerdi. Bu nedenle zaten milyonlarca insanı katletmeyi planlamış darbeciler için darbenin başlama saatinin pek bir önemi yoktu. Darbecilerin telsiz konuşmalarından da anlaşılacağı üzere onlara göre! Üzerlerine ateş açılacak halk, korkup hızla sokakları boşaltacak meydan darbecilere kalacaktı. Fakat öyle olmadı yüce Türk milleti dünyada eşi benzeri görülmemiş bir direnişle darbecilere karşılık verdi.
Deşifre olan darbe girişiminin temel nedeni de aslında varlıkları tespit edilen bu yapıların otuz ağustos yüksek askeri şurada (yaş) kararlarıyla ordudan atılması ve emekliye zorlanması yatıyordu. Başka bir ifadeyle, yaş kararları kırk yılı aşkın süredir devletin kurumların da örgütlenmiş bu yapının çöküşünün başlangıcı olacaktı.
Bu nokta da hain yapıların derinliğini fark eden ve o an’ dan itibaren geri adım atmayan kararlı tavrını koruyup dik duran ve halkını göreve çağıran. Sayın Cumhurbaşkanımızı, hangi siyasi görüşten olursa olsun çıplak elleriyle tankları durduran ve alçak darbecileri etkisiz hale getiren tüm kahramanlarımızı saygıyla selamlıyor, şehit olanlara da ALLAH tan rahmet diliyorum.
Görünen o ki bu dünyada hakla batılın, bu ülkede de hainlerle gerçek yurtseverlerin mücadelesi ve kavgası hiç bitmeyecektir. Ancak hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, kaybedenler hep korkak hainler, kazananlar da cesur yurtseverler olacaktır.
Halka silahlarıyla ateş açan güvenlik kuvvetlerimizin üzerine bomba yağdıran, Siyonizm’in işbirlikçileri olan alçak darbecilere karşı verdiği mücadeleyle direnişini destanlaştıran, yüce Türk milletinin 15 Temmuz milli birlik ve demokrasi günü kutlu olsun.
Serhat BİNGÖL 15.07.2019
YORUMLAR
SAYIN serhat bey biz bu vatan hainlerini yıllarca sahtekar olduğunu da söylüyoruz, ne acıdır ki bizi bu üst düzeydeki şahıslar hep din düşmanı diye lanse ettiler...ayrıca benim bir vatandaş olarak merak ettiğim bu vekillerden hiç bir tane dahi sorgulanmamasıdır..biz tv lerden hocam dön artık seni ç o k özledik diyenleride Unutmadık...
Güzel bir anlatımdı kalemine sağlık..her satırına katılıyorum
sevgilerimle
Serhat BİNGÖL
Sağ olun var olun.
Saygı ve sevgilerimle
Küfür ile imanın mücadelesi bu kıyamete kadar sürecektir. Kırk yıldır devletin her kademesine sızmış bir yapıdan söz ediyoruz. Tabi ki bunlar bir üst aklın eliyle oldu. Yalnız burada öz eleştiriyi de yapmak durumundayız. Asla 15 Temmuzu aşağılamak ya da küçük düşürmek gibi bir niyetimiz olamadan yapmalıyız bunu... Kırk yıldır neden farkında varılmadı bu kirli oluşumun ya da varıldı gerektiği gibi üstüne gidilmedi ki MİT'e bile sızdılar satılmış köpekler... Darbenin son günü deşifre oldular... Aslında bir çoklarımız o Türkçe Olimpiyatlarını bayıla bayıla izledik ve övgüler düzdük. Ne kadar saf ve iyi niyetli imişiz... Bir çoklarımız öğrenci okutanlara paralar verdik zekat diye... Ama iş öyle değilmiş. Bu işte vebali olanlar, en başta o imam kılıklı papaz ve diğerleri dilerim ki çok ağır biçimde ödesinler bunu hem dünyada hem ahirette... Bir de şu gerçek var. İlk Milli Kurtuluş Savaşını 1919-1922 yılları arasında biz yaptık ve bir çok ülkelere örnek olduk. Askeri darbeye de elinde silah, tank, top, tüfek olmadan dimdik durduk ve yine örnek olduk. Artık ne CIA ne de Amerika öyle elini kolunu salladığı gibi ülkelerde rejim değiştirme işine girerken bir daha düşünecektir... Manidardı...
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim
Saygı ve sevgilerimle.
Değerli kardeşim, televizyonun '3. sayfa haberleri' neden yayınlanır, bilinir mi?...
Çünkü bir kısım avam pornodan çok hoşlanır...
Çünkü bir kısım avam çoğunlukla şehevi düşünür...
Çünkü bir kısım avam "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" der... vs.
Bir kısım avam putperest eski Roma'da gladyatörlerin veya aç aslanların insanları parçalamasını tezahüratlar yaparak, cezbeye tutularak 'pornografik algı' ile seyrederdi...
Böylece, savaşa gitmeye yüreği ve bileği olmayan bir kısım avam tatmin edilmiş olurdu...
[Bu noktada şunu idrak edelim: Başka bir kısım avamın bu zalimlikleri insanlıkdışı gördüğünü, bunun putperestlikten, Sezarların tanrının yeryüzündeki temsilcileri olduklarına inanmaktan kaynaklandığını fark ettiklerini hatırlayalım... Sonra aynı zamanda tek bir tanrıya inanmanın bu zalimliklere bir son vereceğini anladılar; ilk Hristiyanlar onlardı işte, gladyatörlerin veya aç aslanların insanları parçalamasını seyretmeye gitmeyenler...
İslamiyetin doğuş şartları da farklı sayılmazdı; kız çocuklarının diri diri gömülmesinin, kölelere hayvan gözüyle bakılmasının, toplumu sürekli terörize eden aşiret kültürünün, yağmacılığın, soygunculuğun, kan davalarının 'gladyatörlerin veya aç aslanların insanları parçalamasının' putperestlikten, yani tek bir Allah'ı tanımamaktan kaynaklandığı fark edilmişti...]
O çağlardan bu çağa hiçbir şey değişmedi...
Yine bugünkü bir kısım avam da şöyle yakınıyor: "Gladyatörlere, aç aslanlara neden engel olundu?!...
Tatmin olmamıza neden yol açılmadı?!..."
Bir kısım avamın yönetim algısında bu durum vardır...
Bir kısım avam daha ötesini düşünemez, önemsemez...
O nedenle bir kısım avam, kim kimden yanadır; kim kimin için gladyatörlere, aç aslanlara meydan vermemiştir, bilemez...
Bir kısım avamın 'Hayal kırıklığı' bundandır...
Kısaca: Bir kısım avam için glayatörlerin, aç aslanların insanları parçalamasını kollezyum basamaklarında tezahüratlar yaparak, cezbeye tutularak, oh çekerek seyretmek doyumsuz bir seyirliktir ve buna engel olunduysa emziğini düşürmüş bebe gibi zırlamak doğaldır, haktandır, hukuktandır, demokrasidendir...
Selam ve saygılarımla, değerli kardeşim.
Serhat BİNGÖL
Hocam, sanırım millet olarak temel sorunumuz kompleksli toplum yapısına sahip olmamızdır. Başka bir değişle bilerek ve isteyerek sistemsel olarak kompleksli bireylerden oluşan toplum yapısı oluşturulduğu için, cehaletin ve cahilin tanımını yapmak gerçekten zor oluyor. Kendisi ya da kendileri gibi düşünmeyen insanları veya toplulukları ön yargılı ve toptancı bir anlayışla cahil olarak görüp işin içinden çıkma kolaylığına kaçan insanlar, bu tanımlamayı iyice zorlaştırıyorlar. Dolayısıyla kimin, kimi cahil olmakla suçladığı ya da cahilliğin tanımı karanbole gidiyor.
Ne söylemek istediğimi tanıdığım iki insan üzerinden örneklersem daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum. İlk gençlik yıllarımdan beri tanıdığım ve bir biçimiyle yaşamımın içinde olmuş tanıdığım biri. 15 Temmuz akşamı darbecilere karşı direnen insanları cahil olmakla suçluyor. Oysa kendisi hiçbir kültürel faaliyetin içinde olmayan, bir kez olsun siyasi gazete alıp okuduğunu görmediğim, okuduğu tek gazetenin altılı ganyan bülteni olduğunu ve hiçbir konuda oturup sohbet edebilecek kültürel donanıma sahip olmadığını iyi bildiği biridir. Ama ne gariptir ki, bu tanıdığım kişi, muhafazakar bir ailede yetişip iki üniversite bitirmiş yurt dışında eğitimi görmüş bir holdingin yönetim kurulu üyesi olan çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca bilen tanıdığım bir başka birini, o akşam darbecilere karşı boğaz köprüsünde direnç gösterdiği için cahil olmakla suçluyor.
Kısacası sizinde dediğiniz gibi hayatları porno kültüründen öteye geçmeyen eline tek bir siyasi gazete alıp okumamış insanların, kendi dünya görüşünde olmayan insanları sırf muhafazakar oldukları için cahil olmakla suçlaması trajikomik bir durum oluyor.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Siz yazın Serhat bey o tankları alkışlayanlar okumasa da bizler okuruz...
Bu gün 15 temmuz la ilgili bir yazıya o gece ile bir anımı paylaşmıştım. İzninizle sizinle de paylaşmak istiyorum
Gece saat 03 civarı; elimiz de Türk bayrağı külliyenin jandarma tarafında mahşeri bir kalabalıkla birlikte bütün ailecek bekliyoruz.
Bir ara gençten birinin orta refüjdeki ağaçların dayama sopasını çıkarmaya uğraştığını gördüm. Neden devlet malına zarar veriyorsun diye müdahale ettim tabi.
Ne dedi biliyor musunuz??? "Abi birazdan tankların geleceği söyleniyor elimiz boş mu olsun!!!
Her ne kadar şerefsizlik te sınır tanımayanlar olsa da... Bu ülkede daha kahramanlıkta, vatanseverlikte sınır tanımayan milyonlarca insan var.
Saygılarımla
Serhat BİNGÖL
Her insanın farklı dünya görüşünün olması doğaldır bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Ancak aklımın almadığı şey, ülkenin bekasını savunan milletin istikbalini koruyan ve bu uğurda tankların altında kolunu bacağını yitiren daha ötesi canını veren bu insanlar için düzenlenmiş anma gününü sabote etmek niye? Bu nasıl bir nankörlüktür, anlamak mümkün değil. Kaldı ki ortadaki durum herkesin tek vücut olacağı siyaset üstü bir durumdur. Bundan siyasi rant elde etmeye çalışmak herhalde o darbecilerin alçaklığından aşağı kalmasa gerek. Neyse söylenecek çok söz var da değmez. Hani bu durumu özetleyecek bir söz var ya ‘’kış kışlığını yapacak … .. …….’’ Diye, sanırım buda dünyanın bir kuralı. Sizinde dediğiniz gibi çok şükür ki, bu ülkede kahramanlıkta, vatanseverlikte sınır tanımayan soyu sopu belli helal süt emmiş daha milyonlarca insan var.
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle